İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada "Avukat dışındaki uzlaştırmacılar yalnız hukuk fakültesi mezunu olmalıdır" denildi. 

Barodan yapılan açıklamanın tamamı şöyle;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Uzlaştırma” başlıklı 253/24. maddesinde, avukat dışındaki uzlaştırmacıların “hukuk öğrenimi görmüş kişiler” olacağı düzenlenmiştir.

Yasada zikredilen “hukuk öğrenimi görmüş kişiler” ibaresi ile hukuk fakültesi mezunları kastedilmesine rağmen, 05.08.2017 gün ve 30145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin uzlaştırmacı siciline kayıt olma şartlarının düzenlendiği 48. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendi olan: “Hukuk öğrenimi görmüş kişiler yönünden üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun olmak veya hukuk ya da hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat veya maliye alanlarında en az dört yıllık yüksek öğrenim yapmış olmak,” hükmünün ve yönetmeliğin bazı maddelerinin kanuna ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ile yürütmesinin durdurulması istemli olarak İstanbul Barosu tarafından Danıştay’da dava açılmıştır.

14.08.2017 tarihinde açılan davada 1 yıl 7 ay sonra, 18.03.2019 tarihinde yürütmenin durdurulmasıyla ilgili karar verilmiş; davanın açıldığı tarihten itibaren de 4 yıl 10 ay sonra, 22.06.2022 tarihinde esastan hüküm oluşturulmuştur. Bu karar da 6 ay sonra Baromuza tebliğ edilmiştir.

Davanın kısmen kabul kısmen reddine verilen uyuşmazlıkta, yönetmeliğin “Uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği”ni düzenleyen 32/2. maddesi olan: “Aksi kararlaştırılmamışsa, taraflar, müdafi ve vekiller de birinci fıkrada belirtilen gizlilik kuralına uymakla yükümlüdür.” hükümde yer alan “Aksi kararlaştırılmamışsa…” ibaresinin iptaline karar verilmiştir.

İptal gerekçesi şöyledir:

“5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi, 13.  fıkrası ve 20. fıkralarında kurala bağlanan uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralı, davaya konu Yönetmelik maddesinin 1. fıkrasıyla, hem uzlaştırmacıları, hem de tarafları, müdafi ve vekilleri kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu haliyle  tarafların, müdafi ve vekillerin de uzlaştırma müzakerelerinin gizliliğine ilişkin kurala uyma yükümlülükleri bulunmaktadır.

Öte yandan, 5271 sayılı Kanun'un anılan hükümleri incelendiğinde, uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralının istisnasını içeren bir hükme yer verilmemesine rağmen, Yönetmelik maddesinin 2. fıkrasında yer verilen dava konusu "aksi kararlaştırılmamışsa" ibaresiyle  tarafların, müdafinin ve vekillerin uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralına uyma yükümlülüklerine istisna getirebileceklerinin kurala bağlandığı, bu durumun ise Kanun'da öngörülmeyen ve Kanun'da belirtilen düzenleme yapma yetkisini aşar nitelikte olduğu sonucuna varılmaktadır.

Ayrıca, dava konusu "aksi kararlaştırılmamışsa" ibaresiyle uzlaştırma müzakerelerinin gizliliği kuralına uyma yükümlülüğü  taraflar, müdafi ve vekillerin iradesine bırakılmış ise de, gizliliğin istisnasını oluşturacak hal ve şartların belirlenmesine ve uygulanmasına yönelik sınırların açık ve net bir şekilde gösterilmediği, dolayısıyla anılan düzenlemenin hukuki belirlilik kuralına da uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu haliyle davaya konu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuki belirlilik ilkesine uygunluk görülmemektedir.”

Bundan önceki Adalet Bakanı’nın: "Ceza muhakemesinde bundan sonra uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını getireceğiz. Çünkü bu bir yargısal sürecin parçasıysa bu yargısal süreçte hukuk fakültesi mezunları bu uzlaştırma sürecini yapabilmesi gerekir. Dolayısıyla uzlaştırmacı olabilmek için hukuk fakültesi mezunu olma şartını da yakın zamanda hayata geçmesini hedefliyoruz" söyleminin bir an evvel hayata geçirilerek uzlaştırmacıların yasada düzenlendiği biçimde avukatlar ve hukuk fakültesi mezunları tarafından yürütülmesi için gerekli girişimlerimizi İstanbul Barosu olarak sürdürmeye devam edeceğimizi meslektaşlarımızın ve kamuoyunun bilgisine sunarız.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI