Kutlama etkinlikleri, mahkemeye yeni seçilen üyelerin Antiçme Töreni ile başlayacak. Ekinlik, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yeni üyeler, Alparslan Altan, Burhan Üstün ve Engin Yılıdırım'a kisvelerini giydirmesi ile devam edecek.
Törende, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın 48. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapacağı konuşmanın ardından, "Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Sorumsuzluğu" konulu bilimsel toplantı başlayacak.
Bilimsel toplantıya, 13 ülkenin Anayasa veya Yüksek Mahkeme Başkanları, üyeleri ve bilim insanları katılacak.

-1962'DE KABUL EDİLDİ-

1961 Anayasası'nın 9 Temmuz 1961'de kabul edilmesinin ardından, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan "Anayasa Mahkemesi Kanunu Tasarısı", 11 Ocak 1962'de Bakanlar Kurulunca kabul edildi. Dönemin İstanbul Milletvekili Saadet Evren ve üç arkadaşının hazırladığı "Anayasa Mahkemesi Kanunu Teklifi" 1 Şubat 1962 tarihinde TBMM Başkanlığına sunuldu.
Tasarı ile tekliflerin, Anayasa Komisyonuna gönderilmesinin ardından, TBMM'deki görüşmeler 22 Nisan 1962'de kanunun yasalaşmasıyla sonuçlandırıldı.
25 Nisan 1962 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 44 sayılı "Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 1. maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak üzere Başkentte bir Anayasa Mahkemesi kurulmuştur" ifadesi yer aldı.

-PARLAMENTONUN YETKİLERİNİ KÖTÜYE KULLANMAMASI AMAÇLANIYOR-

Anayasa Mahkemesi'nin internet sitesinde yer alan tarihçeye göre, mahkemenin kurulmasında, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'da yazılı temel hak ve özgürlükleri korunması amaçlandı.
27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koymasından sonra 1961 Anayasası'nı hazırlayanlarca, yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek konusunda bir Anayasa Mahkemesi kurmanın gerekliliğine karar verildi. Kurulacak mahkemenin yapısı, oluşumu, işleri, örgütü, yargıçların seçimi ve Anayasa'ya uygunluk denetiminin biçimleri konusunda bazı tartışmalar yaşanmış olsa da "Anayasa yargısının gerekliliği" konusunda görüş birliği vardı.
İlk kez 1961 ve ondan sonra da 1982 Anayasası'nda benimsenen "egemenliğin Anayasa'nın koyduğu esaslara göre yetkili organlar tarafından kullanılması" ilkesinin öngörülmesiyle birlikte TBMM'nin, ulus adına egemenliği kullanan tek organ olmaktan çıktı.
1961 ve 1982 Anayasaları, egemenliğin kullanılmasında yargıya önemli yetkiler tanıdı. Özellikle Anayasa Mahkemesi, parlamentonun çıkardığı yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetlemesi nedeniyle egemenliğin kullanılmasında önemli bir işleve sahip oldu. Çünkü, Anayasa Mahkemesi, parlamentonun çıkardığı yasaların Anayasa'ya aykırı olup olmadığına karar verebilmekteydi. Anayasa Mahkemesi'nin, siyasal kurumların, özellikle parlamentonun yetkilerini kötüye kullanması durumunda bir denge oluşturacağı ve bunu engelleyeceği düşünüldü.

-MAHKEMENİN GÖREVLERİ-

Temel görevi, yasama organının kimi işlemlerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek olan Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'nı, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, başsavcılarını, Cumhuriyet başsavcıvekillerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı "Yüce Divan" sıfatıyla yargılıyor. Yüce Divan kararları kesin nitelik taşıyor.
Siyasi partilerin kapatılması da Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Siyasi Partilerin mali denetimi de Anayasa Mahkemesi'nce yapılıyor.
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düştüğüne TBMM tarafından karar verilmesi durumunda, ilgili üye ya da milletvekillerinden herhangi biri bu kararla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvurabiliyor.(ANKA)
(EÖ/ÖMR)