Anayasa Mahkemesi (AYM), aday adaylığı için kamu görevinden istifa eden ancak herhangi bir parti tarafından aday gösterilmeyen ya da bağımsız aday da olmayan memurun, göreve dönemde talebinin reddedilmesini yerinde bulundu. HaberTürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre; Kararda, “Başvurucunun milletvekili adayı olmak için istifa etmesini müteakip görevine tekrar kabul edilmemesinin asıl olarak başvurucunun aday veya aday adayı olmaması, başka bir deyişle göreve dönmenin koşullarını yerine getirmemesi nedeniyle olduğu hatırda tutulmalıdır” denildi. Bu karar sonrası adaylık için istifa eden ancak herhangi bir parti tarafından aday gösterilmeyen ya da bağımsız aday da olmayan kamu görevlilerinin göreve dönme talepleri, kurumlarınca reddedilebilecek.

2011 SEÇİMLERİ İÇİN İSTİFA ETTİ

AYM’nin kararına konu süreç 2011 yılında başladı. 1965 doğumlu olan Mustafa H., o tarihte Konya Büyükşehir Belediyesi’nde Hukuk Müşavirliği’nde avukat kadrosunda çalışıyordu. 12 Haziran 2011 milletvekilliği genel seçiminde aday olmak için belediyeye müracaat ederek görevinden ayrılma talebinde bulundu. Belediye başkanlığı bu talebi kabul edince Mustafa H.’nin 7 Mart 2011 tarihi itibarıyla görevinden ayrıldı.

ADAY OLMADI GÖREVE DÖNME TALEBİNDE BULUNDU

Mustafa H., aday olmak için değişik siyasi partiler ile görüşmeleri sonucunda herhangi bir parti ile adaylık hususunda mutabakat sağlanamaması üzerine aday adaylığından vazgeçti. Milletvekilliği seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından kesin olarak açıklanmasından sonra ise göreve dönüş için 29 Haziran 2011’de dilekçe verdi.

BELEDİYE GERİ DÖNÜŞ TALEBİNİ REDDETTİ

Konya Büyükşehir Belediyesi 7 Temmuz 2011 tarihli yazısı ile herhangi bir siyasi partiden aday, aday adayı ya da bağımsız aday olunduğuna dair belgenin getirilmesi hâlinde atama yapılacağını belirterek, Mustafa H.’nin talebi reddetti.

İDARE MAHKEMESİ REDDETTİ DANIŞTAY ONADI

Mustafa H., bu işleme karşı Konya 1. İdare Mahkemesi’nde iptal davası açtı. İdare Mahkemesi, 28 Mart 2012’de davanın reddine karar verdi. Kararın gerekçesinde; başvurucunun ancak bağımsız aday ya da herhangi bir siyasi partiden aday adayı veya aday olması hâlinde memuriyete geri dönebileceği belirtildi. Mahkeme; Mustafa H.’nin bağımsız aday olmadığı gibi herhangi bir siyasi partiden aday adaylığının da bulunmadığını, bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir durum olmadığına hükmetti. Bu karar Danıştay 12. Dairesi’nce 11 Kasım 2014 tarihinde onandı. Karar düzeltme başvurusu da aynı Daire tarafından 21 Ekim 2015 tarihinde reddedildi.

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURUDA BULUNDU

Mustafa H., bunun üzerine 16 Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunarak, seçilme hakkının ihlal edildiği savundu.

AYM 1’e karşı 14 oyla Mustafa H.’nin seçilme hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Kararın gerekçesinde özetle şu tespitlere yer verildi:

GÖREVE DÖNMENİN KOŞULLARINI YERİNE GETİRMEDİ: Somut olayda başvurucuya yüklenen külfeti dengeleyici mekanizmaların bulunduğu da görülmektedir. Başvurucunun milletvekili adayı olmak için istifa etmesini müteakip görevine tekrar kabul edilmemesinin asıl olarak başvurucunun aday veya aday adayı olmaması, başka bir deyişle göreve dönmenin koşullarını yerine getirmemesi nedeniyle olduğu hatırda tutulmalıdır. Söz konusu sonucun ağırlaşmasında başvurucunun payının büyük olduğu değerlendirilmiştir.

MÜDAHALE ORANTISIZ DEĞİL: Mevcut başvuruda başvurucunun seçilme hakkına yönelik müdahalenin seçilme hakkını aşırı derecede sınırlamadığı ve kamu hizmetlerinin sürekliğini sağlamaya yönelik meşru amaç karşısında orantısız olmadığı kanaatine varılmıştır. Başvurucunun göreve tekrar kabul edilmemesi suretiyle yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu ve Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alman seçilme hakkının ihlal edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

...

AYM'DEN YAPILAN BASIN DUYURUSU

Milletvekili Adaylığı İçin İstifa Eden Kamu Görevlisinin Mesleğe Dönüş Talebinin Reddi Nedeniyle Seçilme Hakkının İhlal Edilmediği

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 17/1/2019 tarihinde, Mustafa H. (B. No: 2015/19496) başvurusunda Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu, bir büyükşehir belediyesinin hukuk müşavirliğinde avukat kadrosunda çalışırken milletvekili seçimlerinde aday olmak için idareye müracaat ederek görevinden ayrılma isteğinde bulunmuştur. İdare tarafından başvurucunun isteği kabul edilmiş ve başvurucu görevinden ayrılmıştır.

Herhangi bir parti ile adaylık hususunda mutabakat sağlayamayan başvurucu, milletvekilliği seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin olarak açıklanmasından sonra göreve dönüş talebinde bulunmuştur.

İdare, bağımsız aday veya herhangi bir siyasi partiden aday ya da aday adayı olunduğuna dair belgenin getirilmesi hâlinde atama yapılacağını belirterek başvurucunun talebini reddetmiştir.

Başvurucunun, bu işleme karşı İdare Mahkemesinde açtığı iptal davası reddedilmiştir. Temyiz başvurusu üzerine karar, Danıştay tarafından onanmış, karar düzeltme talebi de kabul edilmemiştir.

İddialar

Başvurucu; milletvekili adayı olmak için görevinden ayrılması sonrası aday adayı ya da aday olmadığı için görevine tekrar kabul edilmemesi nedeniyle seçilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Devlet, kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için kamu hizmetlerini yürüten görevlilerin haklı bir mazerete dayanmayacak şekilde görevlerine ara vermelerini engellemeye yönelik tedbirler öngörebilir.

Kişi, kamu görevine kendi isteği ile girmekle bu statünün gerektirdiği ayrıcalıklardan yararlanmayı ve külfetlere katlanmayı kabul etmiş sayılır ve bu kapsamda üstlenmiş olduğu kamu hizmetini kesintisiz olarak yerine getirmek durumundadır. Bir kamu görevlisi kanunun öngördüğü hâller ve mücbir sebep dışında işini bırakamaz.

Somut olayda başvurucu, seçimde aday olmak için istifa etmesine ya da aday veya aday adayı olmasına herhangi bir engel çıkarıldığına ilişkin bir iddia ileri sürmemiştir. Dolayısıyla başvurucunun adaylık sürecine veya seçim çalışmalarına herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır.

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un ek 7. maddesinde, milletvekili ve mahalli idareler seçimlerinde seçilme hakkını kullanmak amacıyla görevlerinden çekilen devlet memurlarının görevlerine dönebilmeleri için seçimlerde aday ve aday adayı olmaları koşulu aranmaktadır. Bu koşulun aranmasıyla kamu hizmetlerinde görevli kişilerin seçimleri gerekçe göstererek görevden çekilme imkânını kötüye kullanmalarının önlenmesinin ve bu suretle kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanmasının amaçlandığı görülmektedir.

Başvurucunun kanunla sağlanan seçilme hakkını kullanırken yine kanunun öngördüğü koşullara titizlikle riayet etmesi gerektiği açıktır. Bununla bağlantılı olarak başvurucunun görevden çekilme sonrasında aday veya aday adayı olmaması durumunda mesleğe geri dönemeyeceğini bilebilecek durumda olduğu gözönünde bulundurulmuştur.

Kamu otoritelerinin sahip olduğu takdir payı da gözetildiğinde, kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması amacı bakımından başvurucunun seçilme hakkına yapılan müdahalenin onun siyasal hayata katılımını engelleyici veya seçilme hakkının kullanılmasını zorlaştırıcı mahiyette olmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak başvurucunun seçilme hakkına yapılan müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği söylenemez.

Öte yandan, başvurucuya yüklenen külfeti dengeleyici mekanizmaların bulunduğu da görülmüştür. Başvurucunun milletvekili adayı olmak için istifa etmesini müteakip görevine tekrar kabul edilmemesinin asıl olarak başvurucunun aday veya aday adayı olmaması, başka bir deyişle göreve dönmenin koşullarını yerine getirmemesi nedeniyle olduğu göz önünde bulundurulmuş ve bu sonuca varılmasında başvurucunun büyük payının olduğu değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak başvurucunun seçilme hakkına yönelik müdahalenin seçilme hakkını aşırı derecede sınırlamadığı ve kamu hizmetlerinin sürekliğini sağlamaya yönelik meşru amaç karşısında orantısız olmadığı kanaatine varılmıştır. 

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.