Dizdar, "Levent Ersöz'ün ölüsü de olsa dirisi de olsa cuma günü mahkemeye giderek ifade verecek. Oradan ölüsü bile çıksa, tekerlekli sandalyeyle de olsa ifadesinin alınması için götüreceğim. Müvekkilimin savunmasından sanırım birileri hukuksal olarak ürküyor." dedi. Dizdar, daha önce Ersöz'ün Adli Tıp'a götürülmesine bile doktorların izin vermediğini söylemişti.

Ali Rıza Dizdar dün, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Dizdar, 11 Ocak 2010'da, kendisinin olmadığı bir saatte, örtülü ödenek imha tutanağında imzası bulunduğu gerekçesiyle müvekkilinin ifadesinin alındığını belirtti. Dizdar ayrıca geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde havaya ateş açtığı iddia edilen Erhan K.'dan şikayetçi olduklarını belirtti.

İkinci Ergenekon davası tutuklu sanığı Levent Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Dizdar şunları söyledi: "Geçtiğimiz temmuz ayında mahkemeye dilekçe vererek müvekkilimin örtülü ödenekle ilgisinin olmadığını bildirmiştik. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen yazıda da kendilerine bir şey sorulamayacağı ve açıklama yapmayacakları belirtilmişti. Savcılık da bunu bilmesine rağmen müvekkilimin ifadesini aldı. Söz konusu örtülü ödenek silahla ilgili değildir, teknik takip ile ilgili araç ve gereçlerle ilgilidir. Bir firmaya ödenen ücret ile firmanın aldığı komisyon arasında fark olduğu için belgenin altında da müvekkilimin imzası olduğu için ifadesi alınmıştır. Örtülü ödeneklerle ilgili bir şey diyemem, onu Tansu Hanım'a ve Mehmet Ağar'a sorsunlar. Avukatı olmadan ifadesi alındığı için bu ifade, hukuken geçersizdir." Dizdar, arama sırasında Ersöz'ün savunma metninin alınmak istendiği ancak vermediklerini kaydetti. Ali Rıza Dizdar ayrıca geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde havaya ateş açtığı iddia edilen Erhan K.'nın, 12 gün boyunca hastanede bulunduğunu, Levent Ersöz'ün tedavi gördüğü kata da çıktığını belirterek şikayetçi olduklarını kaydetti.

4 askere örtülü ödenek sorgusu

Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un görev yaptığı 2002-2004 yılları arasında örtülü ödenekten yapılan harcamalarla ilgili soruşturma derinleşiyor.

Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun konuya ilişkin raporunun ardından harekete geçen Ergenekon savcıları, geçtiğimiz pazartesi günü Ersöz'ün ifadesini aldı. Ardından Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri önceki gün Ersöz'ün yattığı hastane odası dahil 9'u Ankara'da, 2'si İstanbul'da 11 ayrı adreste eşzamanlı arama yaptı. Dün ise imha edilen örtülü ödenek belgeleriyle ilgili tutanakta imzası bulunan emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, emekli Yarbay Adnan Sezer ve emekli Başçavuş Recep Cömert sorgulandı. Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç ve emekli Yarbay Adnan Sezer ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılırken emekli Başçavuş Recep Cömert'in gözaltı süresi devam ettirildi. Cömert, savcı Zekeriya Öz'ün talimatıyla akşam saatlerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nden cezaevine ait araçla getirildi. Emekli Albay'ın görüntülenmesini önlemek için ilginç bir taktiğe başvuruldu. Atilla Uğur, önce cezaevi aracında bekletildi. Daha sonra, yüzü kapalı birisi adliye kapısından giriş yaptı. Basın mensupları, içeri alınan bu kişiye yönelince Uğur, sanıkların alındığı kapıdan binaya alındı. Bunu fark eden basın mensuplarına ise askerler engel oldu. Atilla Uğur'dan yaklaşık bir saat sonra emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, emekli Yarbay Adnan Sezer ve emekli Başçavuş Recep Cömert adliyeye getirildi. Ankara'da gözaltına alınan Kılınç, Sezer ve Cömert polis eşliğinde saat 10.30'da savcı ve hâkimlerin kullandığı kapıdan içeri alındı. İstanbul Cumhuriyet savcıları Fikret Seçen ve Murat Yönder emekli askerlerin ifadesini "şüpheli" sıfatıyla aldı.

Belgeler, Eruygur'un emriyle imha edildi

Eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur döneminde dinleme cihazlarının alımı için örtülü ödenekten aktarılan 7 milyon liraya ilişkin belgelerin imha edildiği ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre Ergenekon savcıları, pazartesi günü hastane odasında sorguladıkları eski Jandarma İstihbarat Dairesi Başkanı Levent Ersöz'e 2002-2004'te örtülü ödenekten yapılan harcamaları sordu. Ersöz, Eruygur, emekliye ayrılmadan önce onun dönemine ait harcamalarla ilgili belgeleri imha ettiklerini söyledi. Ersöz, imha tutanağının altında Şener Eruygur ile kendisin de imzasının olduğunu belirtti. Jandarma görevlileri Recep Cömert, Adnan Sezer, Atilla Uğur, Hakkı Kılınç, Şener Eruygur ve kendisinin imzası bulunduğunu kaydetti. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Ersöz'ün örtülü ödenekle ilgili ifadesi 11 Ocak'ta alındı. Hastane odasında yapılan sorguya İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen katıldı. Ersöz, üç sayfalık ifadesinin başında avukat bulundurmak istemediğini ve savunmasını kendisinin yapacağını bildirdi. Sorguya geçilmeden önce, savcılar, Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın, 2002-2004 yıllarında Jandarma Genel Komutanlığı'nın örtülü ödenekten yaptığı harcamayla ilgili 4 Aralık 2009 tarihli raporu özetlendi. Ardından raporda ismi geçen Rem Mümessillik ve Dış Ticaret AŞ, Cambridge Lake LTD. şirketleri ve Mehmet Sanibal, Sencer Özkan, Ergenekon davası sanığı Hakan Şanlı, Dean La-vey isimli kişilerle olan ilgisi bu şirket ve şahıslarla Teftiş Kurulu'nca incelenen harcamalar hakkında bilgisi soruldu.

Ersöz, bu kişilerden Hakan Şanlı'yı Jandarma Genel Komutanlığı'na alınması planlanan frekans bozucu Jammer cihazının fiyatı ile ilgili bir görüşme sebebiyle tanıdığını anlattı. Teklif ettiği fiyattan indirim yapılması konusunda Şanlı'yla görüştüğünü aktaran Ersöz, diğer şahısları ise tanımadığını öne sürdü. Rem Mümessillik ve Dış Ticaret AŞ, Cambridge Lake LTD. şirketleri ile de hiçbir görüşmesi olmadığını iddia eden Ersöz, 'Haber Alma Ödeneği' olan 830 harcama kalemindeki tüm alım işlemlerinin Jandarma Genel Komutanı'nın yetkisi ile yapıldığını anlattı. Kendilerinin sadece ihtiyaçları belirleyerek komutanlığa rapor ettiklerini, herhangi bir alım işlemi yapmalarının söz konusu olmadığını söyledi.

Levent Ersöz, ifadesinde 2002-2004'teki harcamalara ilişkin belgelerin imha edildiğini itiraf etti. Emekli Tuğgeneral, bu konuda şu bilgileri verdi: "2004 yılının temmuz-ağustos aylarında dönemin Jandarma Komutanı Mehmet Şener Eruygur'un emekliye ayrılacak olması nedeniyle onun dönemine ait haber alma ödeneğinin harcanması ile ilgili belgeler imha edilmiştir. Böyle bir imha gerçekleştirdiğimizi ve tutanak altına aldığımızı hatırlıyorum. Bir önceki jandarma genel komutanının dönemini incelediğimde aynı işlemin yapıldığını, tüm belgelerin imha edildiğini görünce 2004 yılında aynı usulü takip ederek haber alma ödeneğinin tüm defter ve kayıtları imha edilmiştir. Tutanağın altında jandarma görevlileri Recep Cömert, Adnan Sezer, Atilla Uğur, Hakkı Kılınç, Genel Komutan Mehmet Şener Eruygur ve benim imzam vardır."

İmha işleminin daha önceki uygulamalar örnek alınarak gerçekleştirildiğini savunan Ersöz, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun tespit ettiği fiyat farkları konusunu ise izah edemedi. BÜŞRA ERDAL İSTANBUL

7,5 milyon lira, 5 kişinin hesabına aktarıldı

Ergenekon davasını yürüten savcıların talebi üzerine, araştırma yapan Maliye Bakanlığı ve Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) murakıpları, 13 milyon liralık Jandarma örtülü ödeneğinden 7,5 milyon lirasının 5 kişinin hesabına aktarıldığını tespit etti. 2001 ile 2005 yılları arasındaki hesapları inceleyen uzmanlar, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın Jandarma Genel Komutanlığı döneminde ve Eruygur'un komutanlığı esnasında yapılan harcamalara ilişkin REM Mümessillik ve Dış Ticaret AŞ'nin isimlerine ulaştı. Şirketin sahibi Hakan Şanlı'yı sorgulayan savcılar, Şanlı kanalıyla örtülü ödenekten dinleme cihazları alındığını belirledi. 7,5 milyon liralık ödeneğin paylaştırıldığı beş isim ise şunlardı: Mehmet Sanibal, Recep Cömert, Şükrü Muammer Öner, Sedat Kıyak ve Mustafa Cem Beyazıt. Recep Cömert'in ismi ek klasörlerde bulunan belgelerde, Jandarma örtülü ödeneğinden Ergenekon sanığı Ergün Poyraz'a aktarılan parada da geçiyor.

DİNLEME CİHAZLARININ PARASI ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN

Ergenekon iddianamesinde, Eruygur'un Jandarma Genel Komutanlığı'nın pek çok yerine dinleme aygıtı yerleştirdiği, bunun finansmanını ise 'örtülü ödenek' ve eski Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek kanalıyla sağladığı öne sürülüyor. Eruygur'un bir dönem başkanı olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) merkezinde ele geçirilen hard disklerde de söz konusu dinleme kayıtlarının word dosyası şeklinde çözümlerine rastlanmıştı. Eruygur'un birinci elden yürüttüğü, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve pek çok bakanı kapsayan dinleme ağında dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ve onun emri altındaki Hasan Atilla Uğur'un kilit rol oynadığı belirtiliyor.

Örtülü ödenekle ilgili belgeler birinci Ergenekon iddianamesinde de yer aldı. Tutuklu sanık Muzaffer Tekin, Mehmet Zekeriya Öztürk ve soruşturma aşamasında ölen Kuddusi Okkır'da ele geçen "Devletin Yeniden Yapılanması İçin Öneriler (Master Plan Ön Çalışması)" isimli belgede "örtülü ödenek sistemi kurmak" planı da bulunuyor. Üçüncü iddianamede bu plan hazırlanırken Doğu Perinçek'in hazırladığı Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine isimli 25 Kasım 1999 tarihli belgeden esinlenildiği iddia ediliyor. Eruygur döneminde birinci Ergenekon davası sanığı Hakan Şanlı'dan frekans bozucu jammer cihazları alındığı ve örtülü ödenekten alındığı için bunların kaydının Genelkurmay'da tutulmadığı ortaya çıktı. Levent Ersöz de ikinci Ergenekon davasının 8. duruşmasında mahkeme heyetine sunduğu dilekçede 2003-2004 yıllarına ilişkin kendisinin suçlandığı konularla ilgili komutanları Hakkı Kılınç ve Şener Eruygur'u adres göstermişti. İllegal kayıtlar ve dinleme yapmakla suçlanan Ersöz, üstlerinin emirlerini yerine getirdiğini söyledi. ABDULLAH YAVUZ ALTUN İSTANBUL

Korgeneral Kılınç'ın ismini Ersöz verdi

Ergenekon soruşturması kapsamında ilk kez ifade vermeye gelen Jandarma Genel Komutanlığı eski Kurmay Başkanı emekli Korgeneral Hakkı Kılınç'ı Levent Ersöz'ün ifadeleri ele verdi. Ersöz, pazartesi günkü ifadesinde imha edilen belgelere ilişkin tutanakta Hakkı Kılınç'ın da imzasının bulunduğunu söyledi. Ersöz, 13 Ekim 2009 tarihinde Silivri'ye gönderdiği 7 sayfalık ifadesinde ise Şener Eruygur'un başta olduğu bir şemayı çizerek yanına "Her şeyden sorumludur" ibaresini eklemişti. Eruygur'a bağlı ilk isim olan Kılınç'ın altında da "Başkanlar" adı altında o dönem Jandarma'da görevli bazı subayların isimleri yer alıyordu. Hakkı Kılınç, Şener Eruygur'un ADD'deki ofisinden ele geçirilen dinleme kayıtlarında da anılıyor. Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur'un iki misafirle yaptığı 6 Ocak 2004 tarihli konuşmada hükümetin yerel idari makamlarla ilgili yeni düzenlemesi Ersöz'e anlatılırken, konunun Kılınç'a da aynı şekilde aktarıldığı belirtiliyor.

Aramalarda 3 silah ile 1 susturucu bulundu

Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün verdiği ifade sonrasında İstanbul ve Ankara'da toplam 11 adreste yapılan aramalarda 3 silah ile 1 susturucu bulunduğu öğrenildi. İstanbul'daki 10 adreste ve Ersöz'ün hastane odasında yapılan aramalarda bazı dokümanlara incelenmek üzere el konulduğu belirtildi. Aramalar sırasında ele geçirilen biri kuru sıkı iki tabanca ile uzun namlulu tüfeğin hangi adreste ele geçirildiği netleştirilemedi. Dün polisin baskın yaptığı adreslerden birinin emekli bir askere ait olduğu ifade ediliyor. Aramaların en dikkat çeken adresi Ersöz'ün Çapa'daki İstanbul Üniversitesi Hastanesi'ndeki odasında yapılanlar oldu. Arama kararının alınmasının ardından hastaneye gelen görevli polisler odanın her tarafını aradı. Bu sırada odada bulunan Ersöz'ün kızı Fulya Ersöz'ün de çantası görevli polisler tarafından aranmak istendi. Ancak Fulya Ersöz'ün buna yanaşmaması üzerine tartışma yaşandı. Ersöz'ün çantadan çıkan bir mektubu, 'özel' diye vermek istemediği polisin ısrarı üzerine mektubu yırttığı ileri sürüldü. SALİH SARIKAYA İSTANBUL ZAMAN