"Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına alınan, ancak iddia olunan "Ergenekon örgütü" ile organik bağlantıları tespit edilememesi üzerine evrakı ayrılan beş kişinin, yasa dışı "Hizb-ut Tahrir terör örgütüne üye olmak" suçundan yedi yıl altışar aydan onbeşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık avukatları katıldı.

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, sanık Mahmut Oğuz'un liderliğinde, diğer sanıklar Rifat Yıldırım, Kurtca Bektaş, Rıza Demir ve Mahmut Oğuz Kazancı'nın Keçiören civarında haftalık örgütsel toplantılar yaptığını, toplantılara katılım, yer ve saat gibi konuları telefonda konuşmamaya çalışarak, gizliliğe önem verdiklerini ifade etti.

Toplantılarda hilafetin tekrar getirilmesi ve diğer dini konuların konuşulduğunu kaydeden Bilgili, sanık Oğuz'un, kimliği ve adresi bulunamayan Kazım adında bir kişiyle irtibatlı olduğu ve bu kişinin zaman zaman toplantılara katıldığını söyledi. Bilgili, toplantılarda Hizb-ut Tahrir terör örgütünün doğuşu ve faaliyetlerini anlatan CD seyredildiğini, "örgütün yayın organı olan Köklü Değişim dergisi" ile örgütle ilgili kitapların okunduğunu ifade etti.

Toplantılarda örgüt bildirilerinden dersler yapıldığını kaydeden Bilgili, toplantıların amacının, terör örgütüne yeni eleman kazandırmak olduğunu söyledi.

Savcı Bilgili, "Ergenekon" davası sanığı Neriman Aydın'da da sanıklarla ilgili notların bulunduğunu kaydetti.

Aralarındaki telefon görüşmeleri, elde edilen örgütsel nitelikli doküman ve CD'ler de değerlendirildiğinde, sanıkların konumlarının "örgüt üyeliğine" ulaştığını savunarak, beş sanığın "Hizb-ut Tahrir terör örgütüne üye olmak" suçundan yedi yıl altışar aydan onbeşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Duruşma, sanık avukatlarına, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilerek, ertelendi.

İddianamede, sanıkların "Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyesi olmak" suçundan onbeşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

-ERGENEKON İLİŞKİSİ-

İddianamede, "Ergenekon" davası sanıklarından Mehmet Ali Çelebi'nin sanıklarla irtibatının bulunduğu, "Çelebi'nin, Ergenekon ve Hizb-ut Tahrir arasında iletişim ve bağı kurduğu" öne sürülerek "iddia olunan Ergenekon örgütünün, terör örgütlerine sızma ve kontrol altında tutma faaliyetleri çerçevesinde Hizb-ut Tahrir örgütüne sızmaya çalıştığı" iddiasına yer veriliyor.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınarak, İstanbul'a götürülen ve Cumhuriyet savcılarına ifade veren sanıkların, iddia olunan "Ergenekon örgütü" ile bağlantıları bulunamamıştı.

Bu sebeple evrakı ayrılan sanıklar hakkında "Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyesi olmak" suçundan İstanbul'da dava açılmış, ancak mahkeme, "suçun işlendiği yerin Ankara olması sebebiyle" yetkisizlik kararıyla dosyayı Ankara'ya göndermişti.


AA