Erzincan'daki silahlı terör örgütü iddialarına ilişkin, aralarında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan ile MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir'in de yer aldığı yer aldığı 10'u tutuklu 14 sanığın yargılandığı davaya saat 14.00'e kadar verildi. Duruşmada tutuklu Başsavcı İlhan Cihaner, "Görevsiz ve yetkisiz mahkemeye ifade vermeyeceğim" dedi.

Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bir numaralı sanık olan Erzincan 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk katılmadı. Genel Kurmay Başkanlığı'nın 'gizli' ibareli olarak mahkemeye gönderdiği yazıda Orgeneral Saldıray Berk'in geçici olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevlendirildiği bildirildi. Ancak yazıya ilişkin detaylar yürütülen operasyonların ve görevin gizliliği nedeniyle açıklanmadı. Orgeneral Saldıray Berk'in son günlerde Tunceli'de sürdürülen operasyonları komuta ettiği ve kırsalda bulunduğu tahmin ediliyor.


"26 gün kaldı"

Duruşma sırasında söz alan tutuklu Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu gereğince kendisiyle ilgili yargı sürecinin üç ay içinde tamamlanması gerektiğini bu süre içinde 26 gün kaldığını söyledi. Mahkemenin 26 gün içinde kararını açıklanmasını isteyen Cihaner, yargılanmasının Yargıtay tarafından yapılabileceğini bu nedenlerden dolayı görevsiz ve yetkisiz mahkemeye savunma yapmayacağını ve ifade vermeyeceğini söyledi.


Usul hatası yapılıyor

Duruşmada kimlik tespitlerinin yapılmasından sonra başta tutuklu olan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan olmak üzere diğer tutuklu asker ve MİT görevlilerinin avukatları, mahkemenin 'usul hatası' yaptığını bildirdi.

Avukat Kazan, müvekkilinin dosyasının Yargıtay'da görülmesi gerektiğini belirtirken, tutuklu askerlerin avukatları da davanın askeri mahkemede görülmesi gerektiğini iddia ederek, itirazlarda bulundular. Ayrıca tutuklu MİT görevlilerinin avukatları da MİT personelinin yargılanması için Başbakanlık izninin gerektiğini, bu nedenle usul hatası yapıldığını ifade ettiler. Ancak Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekili Taner Aksakal itirazların reddedilmesini talep etti. Avukatların konuyla ilgili görüşlerini bildirmesinden sonra mahkeme heyeti duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verdi.


60 kişi izledi

Erzurum Özel Yetkili 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı 27'si avukat 5'i gazeteci toplam 60 kişi takip etti. Duruşma için özel olarak hazırlanan salonda, iki kamera sürekli kayıt yaptı. Ayrıca ışık geçirmez perdelerin bulunduğu mahkeme salonuna kurulan dijital sistem ile tüm sesler kayıt altına alındı. Duruşmanın ikinci bölümünde iddianamenin okunması ve sanıkların ifadelerinin alınması bekleniyor.


"Silivri'deki gibi traji komik bir oyun oynanıyor"

Bu arada duruşma esnasında bir ara dışarıya çıkan CHP Sıvas Milletvekili Malik Ejder Özdemir, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özdemir, "Kişisel kanaatim o ki, burada da Silivri'de olduğu gibi traji komik bir oyun oynanıyor. Hiçbir hukuki delili bulunmayan bu iddianameyle tutuklanan, hayattan koparılan bir yığın insan var. Onurlu, haysiyetli insanlar. Ne yazık ki Silivri'de olduğu gibi tiyatro oyununun bir başka versiyonunu izlemeye devam edeceğiz" dedi.


"İçimiz burkularak izledik"

Duruşmaya ara verilmesinden sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, davayla ilgili süreci anlattı. Ateş, "Arkadaşlar bu sıradan bir dava değildir. İçimiz burkularak, içimiz sızlayarak duruşmayı izledik. Sanık avukatlarının yaptığı savunmayı duyduğumda büyük bir burukluk yaşadık. O kadar saçma sapan bir iddianame ki çok garip. Kanunlar açık ama hukuk, ordu ve MİT yargılanıyor. Bunların hepsinin özel kanunları var" diye konuştu.


"Adil yargılama ilkesine uyulmuyor"

YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da verilen arada yaptığı açıklamada, açık yargılama olarak başladığı belirtilen davanın sınırlı sayıdaki kişilerin alınmasıyla fiilen gizli yargılamaya dönüştüğünü iddia etti. Eminağaoğlu, şöyle dedi:
"Açık yargılama olarak başladığı belirtilmesine rağmen sadece güvenlik kapısının açık tutulup, koridor kapısının kapatılması sınırlı sayıdaki kişilerin alınmasıyla fiilen gizli bir yargılama yapılmaktadır. Adil yargılama konusundaki kaygıların daha da artmasına neden olmuştur. Ayrıca savunmak avukatlarında verilen evrakların savcı tarafından incelenmeden reddinin talep edilmesi gözlenmiştir. Adil yargılama ilkesine uyulmadığı gözlemlerimizle kamuoyundaki kaygıların yersiz olmadığı yönündedir."

AA