DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, terör örgütü PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi'ne (KCK/TM) yönelik soruşturmasında aralarında BDP'li belediye başkanlarının da bulunduğu 103'ü tutuklu 151 sanığın yargılanmasına bugün Diyarbakır adliye binası içinde, duruşma için 500 kişilik özel bir salonda başlandı. Dava nedeniyle kentte yoğun güvenlik önlemleri alınırken, BDP'liler tam kadro duruşmaya geldi. Adliye çevresinde toplananlarla polislar arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

 Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör örgütü PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi'ne (KCK/TM) yönelik soruşturması kapsamında düzenlenen 4 ayrı operasyonda gözaltına alınan ve aralarında BDP'nin 12 belediye başkanınında buluhduğu 103'ü tutuklu, 19'u firari 151 kişinin yargılanmasına bugün Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sanıklar, duruşma için adliye binası içinde özel yapılan 500 kişilik salonda hakim karşısına çıktı. 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi+nde, bugünden itibaren 12 Kasım 'a kadar sadece bu davanın duruşmaları yapılacak.

 Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü içinde hazırlanan özel odada, özel yetkili bir cumhuriyet savcısı tarafından 7 ayda hazırlanan 7 bin 500 sayfalık iddianamede, kapatılan DTP'nin 28 yöneticisi, `silahlı örgüte üye olmak', `gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet' ve `örgüt propagandası yapmak'la suçlanıyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile birlikte aralarında 12 BDP'li Belediye Başkanı, 2 İl Genel Meclisi Başkanı ve 2 belediye meclis üyesi için, `Örgüt üyesi ve yöneticisi olmak', `Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek' suçlamasıyla 36.5 yıla kadar; 11 sanık hakkında, `Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet; diğer 124 sanık için de 5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.

OLAĞANÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Diyarbakır'daki tarihi dava için polis yoğun güvenlik önlemleri alındı. Sabahın ilk ışıklarından itibaren adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Dava için kentte 1600 polis görevlendirilirken, adiye çevresinde bulunan Mobil Kavşağı, Dr. Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi, araç trafiğine kapatıldı. Bazı caddeler üzerinde araç park yasağı getirilirken, yüksek binalara keskin nişancılar yerleştirildi.

Adliye binasının çevresi ve trafiğine kapatılan yollara barikatlar kuruldu. davaya izlemeye gelen milletvekilleri ayrı, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen delegasyonlar ise ayrı kapıdan alındı. Adliye bahçesine önce avukatlar ve davanın tutuksuz yargılanan sanıklar alındı. Adliyeye girenler kimlik kontrolü ve sıkı aramadan geçilirken, içeriye cep telefonu sokulmasına izin verilmedi.

 Dava nedeniyle özel olarak yapılan salona yerli ve yabancı gazeteciler ile izleyiciler için 96 sandalye konuldu. Duruşmayı sadece 10 gazetecinin izlemesine izin verildi.

SANIKLAR SIKI ÖNLEMLE GETİRİLDİ

 Davanın tutuklu sanıkları kadın ve erkekler ayrı ayrı getirildi. Diyarbakır  D Tipi Cezaevi'nde tutulan erkek sanıklar saat 08.35'de cezaevi araçlarıyel birlikte adliyeye getirilirken, polis ve jandarma araçların eşlik ettiği görüldü. Tutuklu sanıkların adliye önüne geldiğinde araçların camlarından zafer işareti yaptıklar görüldü. Bu sırada adliye önünde toplanan sanık yakınları yaklaşık 50 kişilik grup zılgıtlar çekerek alkışladı. E Tipi Cezaevi'nde tutulan kadın sanıklar ise saat 09.00 sıralarında sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilip, arka kapıdan içeriye alındı.

 BDP, TAM KADRO ADLİYEDE

 BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yardımcısı Gültan Kışanak, milletvekilleri, belediye başkanları, partinin yöneticileri adliye önüne geldi.  Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, 103 arkadaşlarının 18 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktığını belirterek, şöyle dedi:

 "Buna sevinelim mi üzülelim mi bilmiyoruz. Arkadaşlarımız 18 aydır sorgusuz sualsiz cezaevinde tutuluyor. Bizim için özgürlüğün 1 saniyesi bile değerlidir. 18 ayın ardından inşallah dava sonucunda hepsi beraat edecektir. Ama bu 18 ayın hesabını kim verecektir, merak ediyoruz. Geçiken adaletin gerçekleşmesini istiyoruz. Desteğe gelen herkese teşekkür ediyoruz. Haksızlık ve hukuksuzluk, inşallah son bulur"

 BDP Grup Başkan Vekili ve Batman Miletvekili Bengi Yıldız, yargılamanın siyasi olduğunu başından beri söylediklerini belirtti. Yıldız, "İnşallah bugünden sonra hukuk gerçek mecrasına oturur. 18 aylık tutukluluk ceza olmuştur. Başbakan'ın konuşması bu davaya gölge düşürmüştür"dedi.

 BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, yaraları sarma dönemine gelindiğini, artık insanların birbirlerini affetme sürecini girdiklerini söyledi. Sakık, "Neredeyse 2 yıldır ilkkez mahkeme karşısına çıkıyorlar. Geçmişte bizim yargılandığımız DEP davası da böyle olmuştu. O da büyük fiyaskoyla sonuçlanmıştı. İnşallah bu da DEP davası gibi fiyaskoyla sonuçlanır" dedi.

 AHMET TÜRK: BARIŞ İÇİN ÖNEMLİ MİHENK TAŞI

 DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, adliye önünde gazetecilere davayla ilgili açıklamalarda bulundu. Türk, şöyle dedi:

 "Bu davayı iradeyi kırmaya yönelik bir dava olarak değerlendiriyoruz. Barışı aradığımız bu süreçte, sırf düşünceleri ve fikirlerinden dolayı arkadaşlarımızın 18 ay tutuklu bulunmaları kabul edilebilir bir durum değil. Bu arkadaşlarımız sürekli siyasetin içerisinde olan arkadaşlarımızdır. Üzerlerinde tek bir çakı daha bulunamamıştır. Darbeleri hazırlayan, Ergenekoncular, Balyozcular, bütün belge ve bulgulara rağmen tek tek dışarıya çıkmaya başladı. Ama sırf düşüncelerinden dolayı, farklı düşündükleri ve bu düşünçelerini topluma dile getirdikleri için arkadaşlarımız 18 aydır içeridedir. Barış özlemi duyuyoruz. Duruşmanın seyri önümüzdeki barış süreci için önemli bir mihenk taşıdır. Umut ediyoruz, barış için önemli bir sonuç çıkacaktır"

 BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile yardımcısı Gültan Kışanak, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, yardımcısı Aysel Tuğluk ile DEP eski Milletvekili Leyla Zana'nın duruşmanın tamamını izleyeceği, milletvekillerinin ise yer darlığı nedeniyle dönüşümlü olarak takip edeceklerini belirtildi.



 İTALYANLAR 'ÇAV BELLA' SÖYLEDİ

 Davayı izlemek üzere İtalya'dan gelen "Rete Italıana Dı Solıdarıeta' isimli insan hakları örgütü İtalyanca, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce "Hepinize özgürlük" pankartı açarak 'Çav Bella' isimli şarkıyı söylediler. Grup pankartı daha sonra BDP otobüsü üzerinde açarak toplananlara zafer işaretleri yaptı.

 İtalya'dan gelen insan hakları grubu üyeleri ile kendilerini adliye binasının önünü terk etmeleri yönünde uyarıda bulunan polisler arasında zaman zaman tartışma yaşandı.

  Adliye binası ve bitişiğindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı binası önünde toplana bir grup, 'Vur gerilla vur kürdistanı kur', 'Yaşasın başkan Apo', 'Yaşasın PKK', 'Baskılar bizi yıldıramaz', 'Selam selam İmralıya bin selam', 'Gençlik Apo'nun fedaisidir' sloganları attı. PKK marşları söyleyen grup, uzaktan önlem alan polisleri yuhaladı.

 Adliye binası önündeki yolun kapanması nedeniyle BDP otobüsünden sık sık anons yapılarak, caddeden ambulanslar dışında araçların geçişine izin verilmemesi istendi.

 GERGİNLİK YAŞANDI

Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, Elazığ Caddesi'ni trafiğe kapatınca, önlem alan çevik kuvvet ekipleri müdahale etmek için harekete geçti. Bu sırada İtalya'dan gelen "Rete Italıana Dı Solıdarıeta' isimli insan hakları örgütü üyeleleri ellerindeki pankartla polislerin önünü kapattı.

 Bu sırada BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de devreye girip polis amirleriyle tartıştı. Tartışma sırasında emniyet müdürlerinin verdiği talimatla çevik kuvvet ekipleri geri çekildi. Grup, caddeyi trafiğe kapatırken, polisler de bir yandan uzun kuyruk oluşturan araç sürüçülerinin caddeden geçmesi için çaba harcarken, polisle araç sürücüleri arasında tartışmalar yaşandı.

Duruşma, saat 11.15'de başladı.



SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2007 yılında teslim olan bazı terör örgütü üyelerinin verdiği ifadeler ile isimsiz ihbar mektupları üzerine başlattığı teknik takip sonucu, PKK'nın şehir eylemleri ile örgütsel çalışmalarını planlayan, yönlendiren ve düzenleyen bir yapılanma tespit etti.

İki yıl süren takibin ardından ilk operasyon, yerel seçimlerin ardından 14 Nisan 2009 tarihinde, KCK/TM'nin yönetici kadrosu olduğu ileri sürülen kişilere yönelik gerçekleştirildi. Bu operasyonda gözaltına alınan 72 kişiden, aralarında 3'ü kapatılan DTP'nin genel başkan yardımcılarının bulunduğu 52 kişi tutuklandı. Yaklaşık 2 ay sonra 11 ve 17 Haziran'da ikinci bir operasyon gerçekleştirildi ve DTP'li yöneticiler ve il genel meclisi üyelerinin aralaranıda bulunduğu 18 kişi tutuklandı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile gerçekleşen 3 operasyonun ardından, KCK/TM'nin yeniden yapılanmaya gittiği ihbarı alınmasının ardından, 4'üncü ve en etkili operasyon için geçen yıl 25 Aralık'ta düğmeye basıldı. Geniş kapsamlı araştırma ve teknik takip sonunda Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Diyarbakır başta olmak üzere İstanbul, Ankara, Siirt, Van, Şırnak, Batman, Şanlıurfa, Mardin olmak üzere 9 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Operasyonlarda, teknik takipte KCK/TM'den emir aldıkları ileri sürülen ve halen görevde bulunan 10'u belediye başkanı, 76 kişi gözaltına alındı. Son dalga operasyonda halen görevde bulunan 7'si belediye başkanı 23 kişi tutuklandı.

PLASTİK KELEPÇELİ BEKLEME KUYRUĞU

Belediye başkanları ve eski DEP milletvekili Hatip Dicle'nin aralarında bulunduğu sanıkların, adliyeye bahçesinde elleri plastik kelepçeyle bağlanmış şekilde, tek sıra halinde bekletilmeleri nedeniyle İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Soruşturma hale devam ediyor.

DENİZ BAYKAL'DA İDDİANAMEYE GİRMİŞTİ

Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 2009 yılındaki yerel seçimler öncesinde, Diyarbakır'a gelmek için KCK/TM yöneticilerinden izin istediği ileri sürülerek, KCK/TM yöneticisi olduğu iddia edilen sanık Nadir Yıldırım'ın Baykal'ın Diyarbakır'a gelmemesini, geldiği taktirde başbakanın gelişi sırasında düzenledikleri eylemleri yapacaklarını söylediği iddia ediliyor.

OBAMA'YA MEKTUP

İddianamede, Abdullah Öcalan'ın talimatı üzerine PKK'nın Avrupa sorumlusu olan ve aynı zamanda bir numaralı sanık olarak görünen Sabri Ok'un, hazırladığı bir mektubu Ahmet Türk aracılığıyla ABD Başkanı Barack Obama'ya Türkiye ziyareti sırasında verildiği kaydedildi.

KCK BAYDEMİR'İ SORGULADI

İddianamenin dikkat çeken bölümlerinde, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in `Sayın Öcalan' kampanyasına imza atmadığı için KCK/TM tarafından sözde disiplin kuruluna sevk edilerek sorgulandığı belirtildi.

Baydemir'in, kapatılan DTP'nin Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak'a, "İntihar etmeyi düşündüm" dediği iddialarına yer verildi.

TÜRKAN SAYLAN İÇİN `PKK'YA YARDIM ETTİ' İMASI

İddianamenin en dikkat çeken bölümü ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı merhum Prof. Dr. Türkan Saylan'ın terör örgütüne yardım ettiği yönündeki iddiaları oluşturdu.

İddianamede, Kamuran Yüksek'e yazıldığı ileri sürülen bir mektupta, Prdof. Dr. Türkan Saylan'ın, İstanbul'a eylem için gelen gençlere yardım ettiğinin yazıldığı öne sürüldü.

KCK nedir?

KCK, terör örgütü PKK'nın en üst organı olarak, 2005 yılında Irak+ın Kandil Dağı'nda `PKK'nın yeniden inşası' başlıklı sözde `3'üncü Genel Kurul' toplantısında kuruldu. PKK sorumlularından Mustafa Karasu başkanlığında sözde Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/ Türkiye Koordinasyonu adı altında yeni bir yapılanmaya oluşturuldu. 2006 Nisan ayında yine Kandil'deki PKK kamplarında yapılan toplantıda `Türkiye Koordinasyonu' adı, `Türkiye Meclisi' olarak değiştirildi. Bu yapının başına da, daha önce PKK'nın cezaevi sorumluluğunu yapmış, Abdullah Öcalan'ın en yakınındaki isimler arasında gösterilen ve yurt dışında yaşayan Sabri Ok getirildi.

KCK, altındaki tüm yapılanmaları bir devlet sistemi gibi örgütlendirmeyi amaçlayıp, PKK ile BDP ve geleneğinden gelen tüm partilerin üyelerini yargılayabilen, özellikle belediyeler üzerinde söz sahibi olan bir yapıya dönüştü. İdeolojik alan, siyası alan, sosyal alan, halk savunma alanı ve ekonomik alan başlıkları altında örgütlenen KCK/TM, konfederal bir sistemi esas alıyor. Türkiye'deki tüm çalışmaları yürüten ve planlayan, başkanlığını Sabri Ok'un yaptığı 30 kişilik bir `Kordinasyon' olarak adlandırılan birim var.

Tutuklu belediye başkanları

Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesi Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Şırnak'ın Cizre İlçesi Belediye Başkanı Aydın Budak, Şanlıurfa'nın Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven, Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin, Mardin'in Kızıltepe İlçesi Belediye Başkanı Ferhan Türk,

Diğer tutuklular

Kamuran Yüksek, Nadir Yıldırım, Mehmet Taş, Ünal Ahmet Çelen, Herdem Kızılkaya, Hüseyin Yılmaz, Ramazan Morkoç, Salih Alpdoğan, Ümran Genç, Mehmet Abbasoğlu, Selanik Öner, Kemal Aktaş, Çimen Işık, Zöhre Bozacı, Mehmet Nimet Sevim, Lütfü Dağ, Bayram Altun, Alican Önlü, Ahmet Birsin, Mehmet Akın, Ali Oruç, Hasan Hüseyin Ebem, Ercan Akyol, Ercan Sezgin, Temer Tanrıkulu, Kutbettin Kurt, Mehmet Tari, Hasan Üner, Hasan İraz, Şinasi Tur, Ebru Günay, Siracettin Irmak, Ahmet Makas, Abbas Çelik, Mazlum Tekdağ, Bahri Çeken, Hasan İnatçı, Rahmi Özmen, Mükail Karakuş, Celal Yoldaş, Ahmet Ertak, Ali Şimşek, Fırat Anlı, Hüseyin Kalkan, Nadir Bingöl, Emrullah Cin, Gül Cihan Şimşek, Hüseyin Bayrak, Hacı Erdemir, Heval Erdemli, Sebahattin Dinç, Abdullah Akengin, Kazım Kurt, Garip Kandemir, Şeyhmus Bayhan, Cebrahil Kurt, Yaşar Sarı, Ahmet Zirek, Arslan Özdemir, Engin Kotay, Roza Erdede, Mehmet Hatip Dicle, Kerem Duruk, Leyla Deniz, Nihayet Taşdemir, Dirayet Taşdemir, Pınar Işık, Esma Güler, Besime Konca, Fadile Bayram, Elif Kaya, Olcay Kanlıbaş, Pelgüzar Kaygısız, Pero Dündar, Sara Aktaş, Selma Irmak, Sevi Demir, Zahide Besin, Zeynep Boğa, Hacire Özdemir, Takibe Turgay, Alaattin Aktaş, Tuncay Korkmaz, Ramazan Debe, Fethi Suvari, Musa Farisoğulları, Muharrem Erbey, Mahmut Okkan, Nizamettin Onar, Zeynel Mat, Abdurrahim Tanrıverdi, Adnan Bayram, İhsan Sevitek, Mustafa Ocaklık, Osman Ocaklık, Seyithan Şen, Veysi Akar.

Tutuksuz sanıklar

Demir Çelik, Servet Özen, Yaşar Çelik, Ahmet Yıldırım, Osman Baydemir (Yurtdışına çıkış yasağı var), Selim Sadak, Songül Erol Abdil, Fikret Kaya, Şükran Aydın, Nuran Atlı, Ahmet Cengiz, İhsan Uğur, Selahattin Elçi, Abdullah Demirbaş, (6 aylık tutukluluk süresini ardından sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi), Yurdusev Özsökmenler, Yüksel Baran, Özlem Yasak, Rojda Balkaş, Bedriye Aydın, Mesut Çetin, Adil Erkek, Mehmet Deviren, Beyhan Sakin, Veysel Yıldırım, Hanifi Yöntem, Mehmet Nesih Çağlar, Önal İsmail Öner, Seyithan Haran, Türki Gültekin.

HAKKINDA YAKALAMA KARARI BULUNAN FİRARİ SANIKLAR:

Sabri Ok, Nesrin Deniz, Nurettin Demirtaş, Mustafa Sarıkaya, Hüseyin Zorlu, Ümit Aydın, Seda Akbaş Can, Ahmet Erden, Fikriye Aktaş, Müzeyyen Güneş, Nadire Nergiz, Ramazan Ödemiş, Neside Şahin, Kenan Ayas, Remzi Kartal, Gulabi Dere, Özlem Tanrıkulu, Hamit Arslan, Nazim Çağlak.

 



Ramazan YAVUZ-Ferit ASLAN-Cem EMİR-Canan ALTINTAŞ-Bayram BULUT-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)