Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen ''Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM)'' yapılanmasıyla ilgili davanın 4. duruşması sona erdi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki oturumuna, tutuklu 99 sanık katıldı.

Sanıklar yine sıkı güvenlik önlemleri altında adliye binasına getirildi. Duruşmayı izleyecek olan aralarında avukat, gazeteci ve sanık yakınları üst aramasından sonra adliye binasına alındı. Polis, aldığı sıkı güvenlik önlemlerini bugün de sürdürüp, adliye önündeki ve cevresindeki bazı kavşak ve caddeleri trafiğe kapattı.

Duruşmada, Cumhuriyet savcıları İsmail Aksoy ve Adem Özcan tarafından iddianamenin özetinin okunmasına devam edildi.

İddianamenin kalan bölümünü okumaya devam eden savcılar, ''3. Bölüm'' başlıklı kısımda yer alan ''KCK/TM mensubu örgüt yöneticilerinin örgüt adına yapılmasını planladıkları, yönlendirdikleri ve bazılarına bizzat katıldıkları, ülke genelinde gerçekleştirilen ve vahim sonuçlar doğuran eylemleri'' anlattı.

Cumhuriyet savcıları, iddianamede yer alan söz konusu faaliyetlerin ''Sayın Öcalan eylemleri'', ''Öcalan'ın zehirlendiği iddiası ile yapılan eylemler'', ''Canlı kalkan ve terör örgütüne yönelik yapılan operasyonları protesto eylemleri'', ''Açlık grevi eylemleri'', ''Abdullah Öcalan'ın doğum günü eylemleri'', ''Meclis ve AİHM'e dilekçe gönderme eylemi'', ''Öcalan'a hücre cezası verilmesi ve saçlarının kesilmesi ile ilgili eylemler'', ''Öcalan'ın yakalandığı gün olan 15 Şubat eylemleri'',''Terör örgütü PKK'nın ilk eylem tarihi olan 15 Ağustos eylemleri'', ''Terörist cenazelerine taziye ziyaretleri ve mevlit organizasyonları'', ''Gençlik kampları ve kültürel görünümlü örgütsel faaliyetler'', ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illeri ziyareti sırasında çıkarılan olaylar'', ''KCK/TM yapılanmasının Türkiye ve Avrupa irtibat faaliyetleri'', ''KCK/TM yapılanmasının DTP ve BDP'yi yönlendirme faaliyetleri'', ''DTP'li milletvekillerin talimatlandırılması faaliyetleri'', ''Öcalan'ın talimatıyla akademi ve Demokratik Toplum Kongresi yapısının hayata geçirilmesi faaliyetleri'', ''KCK/TM adına DTP'li belediyelerin denetlenmesi ve belediye çalışanlarının parti mitinglerine katılımının sağlanması'', ''Belediye başkanlarının yargılanması faaliyetleri'', ''KCK/TM adına bir kısım DTP üyelerinin kent meclisleri, kadın ve gençlik faaliyetlerine sevk edilmesi'', ''Terör örgütü PKK'ya bilgi sağlama ve mensuplarının takibinin engellenmesi amacıyla yürütülen casusluk faaliyetleri'', ''KCK/TM yapılanması tarafından yürütülen ekolojik faaliyetler'' ve ''KCK/TM seçim komisyonu çalışmaları'' olduğunu belirtti.

KCK'nin Baydemir'i yargılaması

İddianamede, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in ''Sayın Öcalan'' kampanyasına imza vermemesi ve 7 Temmuz 2008'de gerçekleştirilen basın açıklamasına katılmaması nedeniyle disipline verildiği ve KCK/TM'nin Hukuk Komitesi görevlileri tarafından yargılandığı kaydedildi.

İddianamenin bu bölümünü okuyan savcı, KCK/TM mensuplarının kendi aralarında yaptıkları görüşmede, bunun katılmayan diğer şahıslara ve bölgede yaşayan yurttaşlara bir nevi gözdağı verme niteliğinde olduğu, aksi takdirde PKK'nin ciddiyetini gösteremeyeceklerinden bahsettiklerini söyledi.

Belediye Başkanı Baydemir'in disiplin cezasını, belediye başkanlığının sona ermesi olarak algılaması sonucu yerel yönetim komisyonuna istifa etmek için dilekçe verdiğini belirten savcı, KCK/TM sözcülerinin bu istifayı kabul etmediklerini belirtti.

Demirtaş ve Türk'e baskı

İddianamenin ''Açlık grevi eylemleri'' bölümünü okuyan savcı, şöyle dedi:
''KCK/TM sözcülerinden Ünal Ahmet Çelen ve Mehmet Taş'ın, Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk'ü Erzurum cezaevinde örgüte müzahir tutuklu ve hükümlülerin başlatmış olduğu açlık grevine katılan şahısların durumunun kötüye gittiği, bu durumla ilgili bakanla görüşme yapmaları için zorladıkları tespit edilmiştir.''

Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Ekim 2008'de Diyarbakır'ı ziyareti sırasında gerçekleştirilen eylemlerin KCK/TM yapılanması tarafından planlandığını kaydeden Cumhuriyet savcısı, şunları söyledi:
''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'ı ziyareti sırasında terör örgütü PKK'nın örgüte müzahir internet ve basın yayın yolu ile yaptığı çağrılar üzerine, KCK/TM yapılanmasında eylemler organize edildiği, bu eylemler kapsamında kepenklerin kapattırıldığı, okul servis araçlarının çalıştırılmadığı, güvenlik güçlerine yönelik taşlı ve molotoflu saldırılar yapıldığı, barikatlar kurularak yolların trafiğe kapatıldığı, birçok iş yeri ve araçlara zarar verildiği tespit edilmiştir.
Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve bölge belediye başkanlarının Başbakan Erdoğan'a karşılama ve uğurlama yapmaması hususunda KCK/TM mensuplarının talimatlarının bildirilmesi ve bu konularda planlama yapacaklarına dair değerlendirme yaptıkları belirlenmiştir.''

Kandil'den talimat

Savcı, iddianamenin ''KCK/TM yapılanmasının Türkiye ve Avrupa irtibat faaliyetleri'' bölümünde ise şu ifadelerin yer aldığını bildirdi:
''PKK terör örgütünün Kuzey Irak'ın Kandil bölgesinde bulunan kamplarında kalan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemal kod adlı Murat Karayılan tarafından KCK/TM yapılanmasının sözcü ve yöneticilerine genellikle kurye ve bazen de internet aracılığıyla örgütsel belge ve doküman gönderilerek, Kandil ve Türkiye arasında irtibat faaliyetlerinde bulundukları tespit edilmiştir.''

Gülen'e suikast

KCK/TM mensubu üyelerinin sözde anayasaları olarak kabul ettikleri KCK sözleşmesinin ilgili maddeleri gereği Kuzey Irak'ın Kandil bölgesindeki kamplarında faaliyet yürüten KCK yürütme konseyi üst düzey yöneticileriyle görüşerek, örgütsel propaganda ve KCK çizgisindeki siyasi yol ve yapılacak örgütsel eylemler ile ilgili eğitim ve talimatlar alma çerçevesinde çalışmalar yaptıklarını ifade eden Savcı, ''KCK/TM mensuplarına kuryeler aracılığıyla terör örgütü üst düzey yöneticilerinden gelen bilgilerde yerel seçimlerden sonra Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen'e suikast düzenlenmesi teklifinin değerlendirileceği, Kandil'deki örgüt militanlarının istedikleri bazı malzemelerin temin edilmesi ile ilgili konuşmalar olduğu anlaşılmaktadır'' dedi.

Cumhuriyet savcılarınca iddianame özetinin genel kısımlarının okuma işleminin sona erdiği, önümüzdeki duruşmada sanıklarla ilgili kısmın okunmasına başlanacağını bildirdi.

2 kişi tahliye oldu

Sabahki oturumda Kürtçe savunma yapmak isteyen sanıkların bu talebinin reddedilmesi nedeniyle sanık avukatları söz aldı.

Avukatlar, iddianame sonucu tutuklananların, BDP'nin örgütlenmesi içerisinde yer alan mahalle ve gençlik kolları gibi birimlerde görevli kişiler olduklarını belirterek, ayrıca parti örgütlenmesinin de terör örgütü olarak atfedildiğini kaydetti.

Avukatlar, sanıklar arasında gazete çıkarma işiyle uğraşanların ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğunu, bu kişilerin olağan işleri ve günlük hayatlarıyla ilgili yaptıkları telefon görüşmelerinin, başı ve sonu kesilip belli bölümleri alınarak, iddianameye suç delili gibi konulduğunu ayrıca Kürtçe tercümede de yetersizlik ve hataların bulunduğunu ve konuşmaların kesilmeden, doğru tercüme ile değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Değerlendirme sonucunda, sanıklardan Fikriye Özbay ve Şehmuz Bilgiç'in tahliyesine karar verildi. Mahkeme, diğer 20 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma, 25 Ekim 2010'a ertelendi.



AA