MESUT HASAN BENLİ

Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekilliği, eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın’ın “Faili meçhul cinayetleri MGK biliyordu” ifadesi doğrultusunda, Milli Güvenlik Kurulu’na yazı yazarak bilgisi olup olmadığını sordu. MGK’nın son 20 yılın MGK kararlarını ve tutanaklarını incelediği, ancak bu yönde bir ibareye rastlamadığı öğrenildi. Bir taraftan MGK’nın yanıtını bekleyen Savcılık, diğer yandan da Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Veli Küçük’ün evinde çıkan, Namık Erdoğan’ın öldürülmesiyle ilişkili “Şirketler ve köstebekler” isimli belgeyi de İstanbul Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’nden istedi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’in, Avukat Yusuf Ekinci, Avukat Faik Candan, Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Namık Erdoğan cinayetleriyle ilgili olarak başlattığı soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında kısa bir süre önce eski özel harekâtçı polis Ayhan Çarkın’ın ifadesine başvuruldu. Çarkın ifadesi kapsamında Ekinci, Candan, Baskın ve Erdoğan cinayetleri hakkında detaylı bilgiler verirken “Ben Yusuf Ekinci’nin ne amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Ben bazen sorduğumda ‘Milli Güvenlik Kurulu ve devletin bilgisi dahilinde oluyor’ diye bir şeyler söyleniyordu. Korkut Eken danışman olarak görev yapıyordu” demişti.

MGK inceletti Çarkın’ın bu ifadeleri üzerine Savcı Hakan Yüksel, Milli Güvenlik Kurulu’na yazı yazarak, söz konusu cinayetlerle ilgili olarak ellerinde bilgi belge bulunup bulunmadığını sordu. MGK Genel Sekreterliği de savcılığın talebinden önce basında çıkan “MGK biliyordu” haberleri üzerine söz konusu dönemlere ait MGK kararlarını inceledi. MGK’dan savcılığa henüz yanıt verilmedi, ancak verilecek yanıtta MGK’da Ayhan Çarkın’ın iddialarını doğrulayacak herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşmadığı görüşünün olması bekleniyor. Aksine faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına ilişkin telkinlere kararlarda rastlandığı da öğrenildi. MGK kararları gizli olduğu için sadece mahkeme aşamasında, bilgi için hâkimlere gösteriliyor ve dosyaya konulmuyor.

İsmet Berkan belgesini gördü MGK Genel Sekterliği savcılığa faili meçhul cinayetlerle ilgili bir belge bulunmadığını açıklamaya hazırlanırken gazeteci İsmet Berkan Susurluk belgesine tanık olmuştu. 1996’da haberleştirdiği bu belgeyi 2002’deki yazısında şöyle anlatıyordu: “Birinci belge, MGK Genel Sekreterliği antetli bir kâğıttı...Ekinde bir isim listesi vardı. Listenin başında Korkut Eken yer alıyordu. Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı gibi isimler sıralanıyordu. Ama kaynağım, ne not almama izin veriyordu ne de belgelerin bir kopyasını veriyordu. Sonra, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar imzalı bir dizi belge de verdi. MGK Genel Sekreterliği ile yazışmalardı bunlar. Haberin özü, MGK’nın da bu çeteyi onayladığıydı.” Berkan izlerin MGK toplantılarında çıkan kararlarda bulunmamasının normal olduğuna dikkat çekerek, “Bu emir ve kararlar MGK sivilleşirken kapatılan ve arşivi imha edilen Psikolojik Harekât Dairesi’nin belgelerinde olabilir” dedi.

Veli Küçük’ten çıkan ‘Namık Erdoğan belgesi’ istendi Ayhan Çarkın’ın ifadeleri üzerine başlatılan Susurluk cinayetleri soruşturmasında Ankara Özel Yetkili Savcısı Hakan Yüksel, Namık Erdoğan cinayetini yakından ilgilendiren ve ergenekon davası sanığı Emekli Tümgeneral Veli Küçük’ün evinden çıkan, “Köstebek ve şirketler” isimli belgeyi de istedi. Veli Küçük’te çıkan bu belgede, Sağlık Bakanlığı müsteşarı olan Namık Erdoğan’ın eroin yapımında kullanılan ‘asit ithal izin belgeleri’ni kimlerin aldığını yazan listeyi edindiği anlatılıyor. Bunun üzerine Erdoğan’ın kaçırıldığı ve elindeki belgeleri yok ettikten sonra da öldürüldüğü belirtiliyor. Bu dönemde Susurluk sanıklarından Haluk Kırcı ve Abdullah Çatlı’nın kardeşi Zeki Çatlı’nın kurduğu Promesse Tıbbi Malzeme ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’yle Sağlık Bakanlığı ihalelerine girdiği tespit edildi.

Cinayetin Susurluk çetesi tarafından işlendiği öne sürüldü ve failler yakalanmadı. Namık Erdoğan 10 Mayıs 1994’te evinden çıktıktan bir gün sonra Uzi suikast silahıyla vurulmuş olarak bulundu. Bu Uzi silahlar sadece asker ve Özel Harekât Dairesi tarafından kullanılıyordu.
Sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın amcası olan Namık Erdoğan’ın ayrıca Kürt üst düzey bir bürokrat olduğu için Kürt işadamlarının öldürüldüğü dönemde Susurluk Çetesi’nin hedefi olduğu öne sürülmüştü,

1990’lı yılların başındaki MGK üyeleri de ifade verecek Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen “faili meçhul cinayetler” soruşturması kapsamında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller dışındaki MGK üyelerinin ifadeye çağrılması bekleniyor. MGK’da bulunan ve Susurluk çetesi tarafından öldürüldüğü öne sürülen kişilerin ailelerinin haklarında suç duyurusunda bulunduğu isimler şöyle:

Süleyman Demirel, Ahmet Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Mustafa Kalemli, Sebahattin Çakmakoğlu, İsmet Sezgin, Beydullah Mehmet Gazioğlu, Nahit Menteşe, Teoman Ünüsan, Ülkü Gökalp Güney, Mehmet Ağar, Meral Akşener, İ. Sefa Giray, Hikmet Çetin, Mümtaz Soysal, Murat Karayalçın, A. Coşkun Kırca, Deniz Baykal, Emre Gönensay, Turhan Tayan, M. Oltan Sungurlu, Vefa Tanır, Mehmet Gölhan, Nevzat Ayaz, Doğan Güreş, İ.Hakkı Karadayı, Muhittin Fisunoğlu, Hikmet Bayar, Hikmet Köksal, İrfan Tınaz, Vural Beyazıt, Ahmet Çörekçi, Halis Burhan, Aydın İlter, Teoman Koman.

Çarkın Susurluk cinayetlerini detaylarıyla anlatmıştı Ayhan Çarkın “Silahlı suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde tasarlayarak kasten birden fazla adam öldürme” suçundan tutuklanmıştı. Çarkın’ın daha önce Radikal’e sonra mahkemeye yaptığı itiraflardan bazıları şöyleydi:

* Ben Avukat Yusuf Ekinci’nin ne amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Ben bazen sorduğumda ‘Milli Güvenlik Kurulu ve devletin bilgisi dahilinde oluyor’ diye bir şeyler söyleniyordu. Korkut Eken danışman olarak görev yapıyordu. Onu Ayhan Akça öldürdü.
* Avukat Faik Candan’ın bürosundan alındıktan sonra Oğuz, ben ve Ercan Ersoy arabayla takip ettik. Açık arazide Ahmet Sakarya’nın öldürdüğünü kendi beyanıyla duydum.
* Takip ettiğim kadarıyla 1996 yılına kadar Ankara’da bulunan grubun birçok olayları olmuştur.

Ersoy tutuklandı Soruşturmada Susurluk davası hükümlülerinden eski özel harekât polislerinden Ercan Ersoy önceki gün özel yetkili Ankara Savcısı Hakan Yüksel’in talimatıyla İzmir’de gözaltına alındı ve Ankara’ya getirildi. ‘Silahlı suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde tasarlayarak kasten birden fazla adam öldürmek’ten tutuklanan Ersoy ifadesinde, söz konusu 4 cinayete karışmadığını söyledi.



Radikal