Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun tartışmalı yaz kararnamesiyle atanan hakimlerden olan Kuban'ın verdiği tahliyekararlarını, hukukçular HSYK'nın yargıya müdahalesi olarak değerlendirdi.

Toplu tahliyelerin kendisini şoke ettiğini belirten emekli Başsavcı Reşat Petek, yargı adına çok ciddi endişeler taşıdığını söyledi. Kurul'un sonradan atadığı üyelerin mercek altına alınmasını isteyen emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel ise HSYK'nın davalara şaibe karıştırdığını vurguladı. Eski Savcı Gültekin Avcı, tahliyeleri ceza muhakemeleri usulü açısından kabul edilemez bulurken, eski Hukukçular Derneği Başkanı Hüsnü Tuna, mahkemelerin üzerindeki HSYK baskısının yargılamalara gölge düşürdüğüne dikkat çekti. Tahliyeleri yargıya müdahalenin yansıması olarak ifade eden Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya, "Bu şartlar HSYK'nın yapısının değiştirilmesindeki gerekliliği bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.

AK Parti'yi antidemokratik yollarla devirmeyi öngören 'Balyoz' planı soruşturması kapsamında 41 şüpheli tutuklanmıştı. Üç günde ardı ardına yaşanan tahliyelerle sayı 7'ye düştü. İlk toplu tahliye kararını İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Heyet, 30 Mart'ta altısı muvazzaf dokuz askerin tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Mahkeme, şüpheliler için 'kuvvetli suç şüphesinin varlığı ile tutuklama sebeplerinin bulunmadığı' gerekçesiyle tahliye kararı aldığını açıkladı. Önceki gün ise İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Oktay Kuban, tahliye talebinde bulunan 19 askeri salıverdi. Mahkemenin tahliye kararının gerekçeleri arasında, 'kuvvetli suç olgusunun bulunmaması' ve 'tutuksuz yargılamanın yargının amacına engel oluşturmaması' da yer alıyordu. Ancak daha önce İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, avukatların tutukluluğa yaptıkları itirazı reddetmişti. Mahkeme heyeti 5 Mart 2010'da 'kuvvetli suç şüphesi ve delillerin tam olarak toplanmadığı' gerekçesiyle şüphelilerin tutukluluk halinin devamına karar vermişti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararı kafaları karıştırdı. Hukukçular, tahliye kararlarına tepkili.

Emekli Başsavcı Reşat Petek: "Toplumu şoke edecek derin zikzakları ben yargı tarihinde görmedim. Çok ciddi endişeler taşıyorum. Evrensel hukuk kurallarına göre hâkim ve mahkeme kararları gerekçeli olmalıdır. Yoksa yargının baskı altında olduğu ve baskı altında karar verdiği şüphesi oluşacaktır."

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel: "HSYK tarafından bu davaya sonradan verilen bir yargıç, bu davanın askerî mahkemenin olduğu yönünde şerh koydu. HSYK tarafından sonradan atanan üyelerin mercek altına alınması lazım. HSYK, görülmekte olan soruşturmalara müdahale ederek şaibe karıştırmıştır."

Hukukçular Derneği eski Başkanı Avukat Hüsnü Tuna: "Son zamanlarda mahkemelerimiz üzerinde HSYK'nın baskısı var. Meclis içinden de birilerinin mevcut davalarla ilgili değişik gayretler içerisinde oldukları basına yansıdı. (Gizli tanıkla görüştüğü ortaya çıkan CHP'li Milletvekili Ahmet Ersin'i kastediyor.) Bu bağlamda yürütülen yargılama faaliyetlerine gölge düşüyor. Balyoz soruşturmasında verilen tahliye kararları da HSYK'nın hâkimler üzerinde kurduğu baskının bir sonucu ise sıkıntı var demektir. Tahliye kararlarını veren Hâkim Oktay Kuban'ın oraya atanması da zaten tartışmalı bir biçimde gerçekleşmişti. Bütün tahliye kararlarının bu hâkimce verilmesi, hukuken objektif kriterlerin uygulanıp uygulanmadığı şüphesi uyandırıyor. Avukatların ve sanıkların bazı hâkimleri bir umut, çıkış kapısı olarak görmesi, vicdanlardaki adalet duygusunu yaralıyor."

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya: "Bu karar, HSYK'nın yargıya müdahalesinin bir yansımasıdır. Yargı kararlarına saygı duyulur ve uygulanır ama bu, eleştirilemeyeceği anlamına gelmez. Bu bağlamda bu karar sağlıklı gözükmüyor. Yargılama yapılmadan 'kuvvetli suç şüphesinin olmaması' gibi bir gerekçeye dayanarak tahliye kararı verilmesi doğru gözükmüyor. HSYK'nın burada yapılan yargılamalara yaz kararnamesiyle müdahale ettiğine şahit olmuştuk. Tahliye kararlarını Hâkim Oktay Kuban'ın vermesi de HSYK'nın etkisini gösteriyor. Bu şartlarda HSYK'nın yapısının değiştirilmesi gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmış oluyor."

Eski Savcı Gültekin Avcı: Balyoz soruşturmasındaki tahliyeler, özellikle Çetin Doğan'ınki sürpriz oldu, çok erken yapıldı. Ceza muhakemeleri usulü açısından kabul edilemez. Askerî savcılar bile Balyoz'un darbe planı olduğunu kabul etti. Bu kadar hayati bir soruşturmada haklarında ağır iddialar bulunan zanlıların, delillerin karartılması ve ifade v erebilecek kişilere baskı yapılması ihtimallerine karşı tutuklu kalması gerekirdi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Genelkurmay Başkanlığı, benzer soruşturmaların zanlı ve sanıklarını savunuyor. CHP'nin dile getirdiği avukatlık da mecazilikten gerçeğe dönüştü. Ergenekon davasının savcı ve hâkimleri, adeta el yordamıyla çabalayarak sonuca gitmeye çalışıyor. Yüksek yargı, bir cepheleşmenin içinde."


Zaman