ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi Zahid Akman, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi'ne sevk edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine RTÜK eski Başkanı, halen RTÜK üyesi olan Akman Ankara'da, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman Bayburt'ta, Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi, Genel Yayın Yönetmeni İsmail Karahan, Kanal 7 Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik ve Kanal 7 finans müdürü Erdoğan Kara İstanbul'da dün gözaltına alındı.

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, dün ilk olarak Finans Müdürü Erdoğan Kara'nın sorgusunu yaptı. 6 saat süren sorguda Kara'nın 14 sayfalık ifade verdiği belirtildi. İfadesi tamamlanan Kara, ek gözaltı süresi alınarak, yeniden Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi.
Kara'nın avukatları, müvekkillerinin tutuklamaya sevk edilip edilmeyeceğine, diğer şüphelilerin ifadelerinin tamamlanmasının ardından karar verileceğini açıkladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü, Almanya'daki 'Deniz Feneri e.V.' bağlantılı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Zahid Akman ise bugün sabah saatlerinde Ankara Adliyesi'ne getirildi. Zahid Akman'ın, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren'e ifade vermesi bekleniyor.

CHP’Lİ KILIÇ: AKMAN ALMANYA’YA GÖNDERİLEBİLİR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Ali Kılıç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Zahit Akman hakkında Almanya’da tutuklama kararı bulunduğuna dikkat çekerek “Buna göre Alman Savcılarının daha önceki ‘Adli Yardım Talebi’ yazışmaları göz önünde bulundurulduğunda, Zahit Akman en kısa süre içerisinde Deniz Feneri e.V. davası kapsamında Almanya’ya gönderilebilir” dedi.

Kılıç, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi olduğu dönemde Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasını dönemin CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yakından takip etmiş, Alman makamlarının yürüttüğü soruşturma dosyasını açıklamıştı.

Zahit Akman ve Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu isimlerin dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili olarak ANKA’ya değerlendirmelerde bulunan Kılıç, Almanya’da soruşturmayı yürüten Frankfurt Savcılığı’nın bundan aylar önce yaptığı açıklamada Deniz Feneri e.V. davasında ikinci dalganın başlayabilmesi için Zahit Akman, Zekeriya Karaman ve arkadaşlarının ifadelerinin alınması gerektiğini açıkladığını anımsattı. Zahit Akman hakkında Almanya’da halen “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla görüldüğü yerde tutuklanma kararı bulunduğuna dikkat çeken Kılıç, “Buna göre Alman Savcılarının daha önceki ‘Adli Yardım Talebi’ yazışmaları göz önünde bulundurulduğunda, Zahit Akman en kısa süre içerisinde Deniz Feneri e.V. davası kapsamında Almanya’ya gönderilebilir” dedi.

‘ZEKERİYA KARAMAN’A ALMANYA’DAN NE KADAR PARA TESLİM EDİLDİ?’
Almanya’da “yüzyılın soygun hareketi” olarak kabul edilen Deniz Feneri e.V. davasının iddianamesinde toplanan yardım paralarının büyük bir kısmı Türkiye’ye aktarıldığı ve Kanal 7’nin merkezinde yöneticilere teslim edildiği yönündeki iddiaların bulunduğunu, teslimat sırasında Zahit Akman ve arkadaşlarının kurye görevi gördüğünün de belgelerle ortaya konduğunu belirten Kılıç, “Kanal 7 Almanya Deniz Feneri paralarıyla finanse edildi mi? Zekeriya Karaman’a Almanya’dan ne kadar para getirilerek teslim edildi” diye sordu.

‘KARAMAN ALMAN BAŞKOMİSER’İ TÜRKİYE’YE DAVET ETTİ Mİ?’
Kılıç, Almanya’da Deniz Feneri e.V. soruşturmasını yürüten Başkomiser Alexandr Böhm’ün soruşturma dosyasında “Özellikle avukat Gökhan Gürbüz’ün bana teklifi karşısında şaşırdım. Sayın Gürbüz, bana ‘Acaba gayriresmi bir şekilde İstanbul’a gelebilir misiniz? Zekeriya Karaman sizinle görüşmek, konuşmak ister’ dedi” ifadelerinin de yer aldığına dikkat çekerek “Zekeriya Karaman, soruşturmayı yürüten Alman Başkomiser Alexander Böhm’ü Türkiye’ye gizli gelmesi için davet etti mi” diye konuştu.

‘DAVAYI AYDINLATACAK SORULAR’
Kılıç, Deniz Feneri davasının Türkiye ayağının aydınlatılması için şu soruların en kısa zamanda yanıt bulması gerektiğini vurguladı:
“-Deniz Feneri Derneği’ne Müslüman Kardeşler örgütü bağış yaptı mı?
-YİMPAŞ dosyası ile Deniz Feneri dosyasıyla birleştirildi mi?
-Zekeriya Karaman Almanya Deniz Feneri baskınından sonra ‘Nuri Yılmaz’ kod adıyla mail adresi kullandı mı? ‘Nostalji75’ mail adresi kime aittir?
-Kanal 7 adına yapılan vize başvurularında Deniz Feneri mührü kullanıldı mı?
-Zekeriya Karaman Kanal 7 için Mehmet Gürhan’a ‘danışmanlık ücreti’ adı altında 9 bin Avro’luk sözleşme yaptı mı?
-Almanya Deniz Feneri’nin Türkiye’de personeli ve ofisi olmadığına göre, sahte ve aynı imzalar olduğu kriminal labarotuvarda ortaya çıkan ‘alındı’ veya ‘teslimat’ belgelerini Türkiye’deki Deniz Feneri mi organize etti?
-Türkiye Deniz Feneri, aynı adı ve aynı logoyu kullanan Almanya’daki Deniz Feneri Derneği arasındaki bağlantının boyutu nedir?” (anka)