28 Şubat Darbesi davasında sanıkların dinlenmesine devam ediliyor.

Dün bir numaralı sanık dönemin Genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı savunmasını yaptı. Karadayı’nın savunma yapacağı önceden duyurulduğu için duruşma salonu doluydu. Gerek katılan sanıklar ve yakınları gerek davanın mağdurları salonu doldurmuştu.

Darbe yapmak suçundan adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle serbest bırakılan ve hasta olduğu için şimdiye kadar savunması alınamayan bir numaralı sanık Karadayı’nın savunmasını tek kelimeyle özetlemek gerekirse, haberi yokmuş.

Sincan’da tankların yürüdüğünden haberi yokmuş.
Sonradan öğrenmiş ki, başka yollar bozuk olduğu için, eğitime giderken Sincan’ın caddelerinden geçivermişler. Hem ne mahzuru varmış Meclis’e doğru değil Batı’ya doğru gitmişler.

Siyasal iktidarı tehdit eden gazete manşetlerini görmemiş.
Genelkurmay Başkanlığı açıklaması olarak yer alan haberleri okumamış. Her gazete haberine itibar etmezmiş.

Batı Çalışma Grubunu da duymamış.
Alt kademede birileri böyle gruplar kurar, çalışmalar rutin olarak yürütülürmüş. Kendisine arz edilmezse, haberinin olmaması doğalmış.

YAŞ kararlarıyla atılan subaylar, onların dramları mı ?  Disiplinsizlik yapan zaten atılırmış.
Yargı mensuplarına verilen brifingleri ilgili arkadaşları yaparmış.
Başbakan Erbakan’ın çekilmesi lazım, derhal başbakanlığı bırakması lazım dememiş. Merhum Erbakan’la  araları çok iyiymiş.
Hatta irtica ile mücadele talimatlarını da Erbakan’dan almış.

Cumhurbaşkanı Demirel kendisinin en büyük destekçisiymiş. Erbakan’la arası iyiymiş ama, her nedense irtica ile mücadelenin detaylarını Demirel’e arz edermiş.

Demirel de kendisini “darbeyi önleyen adam” olarak övmüş.
-    peki hangi darbeyi önlediniz, sizden önce darbeye kim teşebbüs etmişti?

Çevik Bir’in ABD ziyaretinde söylediği “demokrasiye balans ayarı yaptık” açıklaması ?  Sonradan duymuş ama, zaten Çevik Bir böyle bir söz söylemediğini açıklamışmış.

Darbe planlarını sızdırmaktan yargılanan onbaşı Kadir Sarmusak, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Vekili Bülent Orakoğlu’nu askeri mahkemenin tutuklaması ?

Suç söz konusu ise mahkemeler gereğini yaparmış.
Orakoğlu ve Sarmusak’a beraat kararı veren askeri hakimlerin derhal görevlerinden alınması ve bir hakimin YAŞ kararıyla atılması da rutin işlerdenmiş.
Darbe sürecinde kendilerine en büyük desteği veren Demirel’in himmetiyle başbakan olan Mesut Yılmaz’ı  ailece ziyaretinde “size altın tepside iktidar sunduk” dememiş.
Velhasıl dün savunması alınan, ancak çapraz sorgusu tamamlanamayan dönemin Genelkurmay Başkanı ve 28 Şubat Darbesinin bir numaralı sanığı Karadayı’nın hiçbir şeyden haberi yokmuş.

Darbe sürecinde  adı “kudretli general” olarak anılan 2’nci başkan Çevik Bir, demek ki gerçekten kudretli, kudretli olduğu kadar da ketum imiş !

Gerçi kendisi savunmalarında bütün talimatı Karadayı’dan aldığını söyledi. Karadayı yaşlı ise ben de yaşlıyım. Ben neden tutukluyum, amirim, üstüm neden tutuklu değil diyerek serzenişte bulundu. Batı Çalışma Grubu konulu resmi yazışmalarda da Karadayı’nın ıslak imzası var dedi ama.

Olsun, savunma kutsaldır. Sanık isterse susar, isterse bütün suçlamaları inkar eder, görmedim, duymadım, haberim yok diyebilir. Önemli olan dava sonucunda mahkemenin ne diyeceği. Bekleyip göreceğiz.


(Bu köşe yazısı, sayın Reşat PETEK tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)