T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/5900
K. 2018/13026
T. 20.12.2018

* ADİ ORTAKLIĞIN BOZULMASI İSTEMİ ( Davacı Vekilinin 18 Duruşmadan 12 Duruşmaya Katılmadığı ve 17. Celsede Mazeretinin Reddedilerek Dosyanın İşlemden Kaldırılarak Yapılan Yenileme Sonrası 18. Celsede de Davacı Vekilinin Mazeretinin Belgelendirilmediği Gerekçesiyle Reddedilerek Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verildiği - Davanın İkinci Kez Takipsiz Bırakıldığı/Davacının Davayı İkinci Takipsiz Bırakması Nedeniyle Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Kanuna Aykırı Olduğu )

* DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( 17. Celsede Mazeretinin Reddedilerek Dosyanın İşlemden Kaldırılarak Yapılan Yenileme Sonrası 18. Celsede de Davacı Vekilinin Mazeretinin Belgelendirilmediği Gerekçesiyle Reddedilerek Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verildiği/Davanın İkinci Kez Takipsiz Bırakıldığı - Davanın İlk Yenilemeden Sonra Birden Fazla Takipsiz Bırakılamayacağı Aksi Halde Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği/Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Kanuna Aykırı Olduğu )

* DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ ( 17. Celsede Mazeretinin Reddedilerek Dosyanın İşlemden Kaldırılarak Yapılan Yenileme Sonrası 18. Celsede de Davacı Vekilinin Mazeretinin Belgelendirilmediği Gerekçesiyle Reddedilerek Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verildiği/Davanın İkinci Kez Takipsiz Bırakıldığı - lk Yenilemeden Sonra Birden Fazla Takipsiz Bırakılamayacağı Aksi Halde Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği/Kanuna Aykırı Olduğu )

* DAVANIN İKİNCİ KEZ TAKİPSİZ BIRAKILMASI ( Davanın İkinci Kez Takipsiz Bırakıldığı/Davanın İlk Yenilemeden Sonra Birden Fazla Takipsiz Bırakılamayacağı Aksi Halde Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği - Davacının İkinci Takipsiz Bırakması Nedeniyle Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesi Kanuna Aykırı Olduğu/Yazılı Yargılama Usulüne Tabi Olan Davada Davanın İki Defa Yenilendikten Sonra 3. Kez Takipsiz Bırakılması Halinde Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesi Gerektiği )

6100/m. 150/6

ÖZET : Dava, adi ortaklığın bozulması davasıdır. Mahkemece, davacı vekilinin 18 duruşmadan 12 duruşmaya katılmadığı, dosyanın sürüncemede kaldığı, 17. celsede mazeretin reddedilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içerisinde dava yenilendiği, yenileme sonrası 18. celse de davacı vekilinin mazeretinin belgelendirilmemesi nedeniyle doğrudan açılmamış sayılmasına karar verildiği, böylelikle davacı tarafça davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı, ancak kanunda davanın ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakılamayacağı aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirlendiğinden, davacı tarafın ikinci takipsiz bırakması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup, yazılı yargılama usulüne tabi olan davada, davanın iki defa yenilendikten sonra 3. kez takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki adi ortaklığın bozulması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, davalılar ile 12.11.2012 ve 19.11.2012 tarihli sözleşme yaptıklarını buna göre birlikte ......... ait taşınmazları ...... temsilcisinden kiraladıkları, kendisine asaleten ve diğer davalıları temsilen hareket eden davalının söz konusu sözleşmeye aykırı biçimde davacının hukuki ve fiili tasarrufunu engellediği taşınmazları kullanımına engel olduğu, taraflar arasındaki kiracılık sıfatına ilişkin olarak kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tamamlanacak tasfiye sonucuna göre davalıların tarlaları doğru bir şekilde işletmemesinden kaynaklanan davacının gelir kaybının ve davalıların haksız olarak yapmış oldukları masrafların da dikkate alınıp hesaplanarak bu tutarında tasfiye payına eklenmesi suretiyle davacının tasfiye payının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 12.11.2102 tarihli porotokolün ihlali nedeniyle diğer davalılar hakkındaki tüm hakları saklı kalmak üzere davalılardan ... aleyhine işbu dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 200.000,00 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taraflar arasında TBK.nun 620.maddesinde tanımı yapılan adi ortaklığın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/6556 esas 2014/9344 karar sayılı 10/06/2014 tarihli ilamıyla;

“ ...Bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki ilişki gözden geçirildiğinde, bu ilişkinin bir sözleşmeye dayalı olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki 12.11.2012 tarihli ...... ile birlikte ihaleye girmek ve kazanmaları durumunda nasıl davranacakları konusunda anlaştıkları, ardından da ......e ek olarak 19.11.2012 tarihli ek ...... imzaladıklarını, ... ili ......... mevkii 497 ...... , 515 ......, 398 ......, 317 ......, 395 ......, 498 ......, 382 ...... , 385 ......, 388 ...... ve ... ili ......... mevkii 620 ...... ile 28 numaralı ......de kargir ve kerpiç ev sayılı tarımsal nitelikteki taşınmazların 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin (...... Mahkemesi'nin ) 2007/627 esas sayılı dosyasındaki ......sinde yer alan taşınmazların 21.12.2012 tarihli kira sözleşmesiyle ...... temsilcilerinden ortaklaşa kiraladıklarını, böylece tarımsal taşınmazları birlikte işletmek amacıyla bir yıl süreli bir adi ortaklık kurulduğu anlaşılmaktadır.

....Bütün bu açıklamalar ışığında, taraflar arasında düzenlenen iş ortaklığı sözleşmesi ile taraflar arasında geçerli bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunlu olup, uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerekmektedir.

Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlarda eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Söz konusu bozma ilamı sonrasında, mahkemece, davacı vekilinin 18 duruşmadan 12 duruşmaya katılmadığı, dosyanın sürüncemede kaldığı, 17. celsede mazeretinin reddedilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı, yenileme sonrası 18. celsede de davacı vekilinin mazeretinin belgelendirilmediği gerekçesiyle reddedilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İşlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılması müessesesi yazılı yargılama usulüne tabi davalar için HMK 150. ve basit yargılama usulüne tabi davalar için HMK 320. maddesinde düzenlenmiştir. HMK 150. madde gereğince; usulüne uygun biçimde çağırıldığı halde, taraflardan (veya vekillerinden) hiç biri duruşmaya gelmezse, mahkemece dava yenileninceye kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilir (md. 150/1).

HMK'nun 150/6.maddesinde; "İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır." hükmü gereğince, davanın iki defa yenilendikten sonra 3. kez takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceği açıklanmıştır.

Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin (veya vekilinin) dilekçeyle başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren ile birlikte taraflara tebliğ olunur (md. 150/4). İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır (md. 150/5). Dosyası işlemden kaldırılmış olan bir dava ancak iki kez yenilenebilir. İkinci yenilemeden sonra davanın tekrar (üçüncü defa) takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (md. 150/6).

Dosyanın incelenmesinde; mahkemece, 16/01/2018 tarihli 17. celsede mazeretin reddedilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içerisinde dava yenilendiği, yenileme sonrası 18. celse de davacı vekilinin mazeretinin belgelendirilmemesi nedeniyle doğrudan açılmamış sayılmasına karar verildiği, böylelikle davacı tarafça davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı, ancak HMK 150/6 maddesinde davanın ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakılamayacağı aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirlendiğinden, davacı tarafın ikinci takipsiz bırakması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

O halde; mahkemece, yazılı yargılama usulüne tabi olan davada, HMK 150/6 maddesi gereğince davanın iki defa yenilendikten sonra 3. kez takipsiz bırakılması halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece 20/03/2018 tarihli celsede davanın ikinci defa takipsiz bırakılması sonucu davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr