T.C
DANIŞTAY
8. DAİRE BAŞKANLIĞI
ESAS NO.2009/3579
KARAR NO.2009/3631
KARAR TARİHİ.01/06/2009


DAVACININ ADLİ YARDIM

Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : Hakkari Valiliği

İstemin Özeti : Geçici Köy korucusu olarak görev yapmakta iken askere alınması sebebiyle 1996 yılında görevine son verilen davacının tarafına tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine 8.000,00 TL'nin görevine son verilme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; adli yardım talepli olarak harç ve posta ücreti ödenmeden açılan davada, 11.02.2008 tarihinde adli yardım talebinin reddine, harç ve posta ücretinin davacıya tamamlattırılmasına karar verildiği, harç bedeli ile posta ücretinin tamamlanması gerektiği hususunu bildiren Mahkeme Başkanlığı yazılarının birincisinin 28.03.2008 tarihinde, ikincisinin ise 02.06.2008 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, ancak belirtilen eksikliğin süresi içinde tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar veren Van İdare Mahkemesinin 24.07.2008 gün ve E:2007/2611, K:2008/1905 sayılı kararının, harç ve masrafları karşılama imkanının bulunmadığı ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nilüfer SÜLKÜ'nün Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme Kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nin Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, Geçici Köy korucusu olarak görev yapıyorken askere alınması sebebiyle 1996 yılında görevine son verilen davacının tarafına tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine, 8.000,00 TL'nin görevine son verilme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminden doğmuştur.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 4001 sayılı Yasa ile değişik 31. maddesinin 1. fıkrası ile adli yardım konusunda atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 465. maddesinde; "Kendisiyle ailesini maisetçe ehemmiyetli zarurete düşürmeksizin mesarifi lazimeyi kısmen veya tamamen ifadan aciz olan kimselerle müessesatı hayriye iddia ve müdafaalarında veya icraya ve ihtiyati tedbirlere müracaatlarında haklı olduklarına dair delil gösterirlerse müzahereti adliyeye nail olabilirler" hükmü yer almış olup, aynı Yasanın 466. maddesinde ise adli müzaheretin tüm yargılama masraflarından geçici olarak muafiyeti gerektireceği, aynı Yasa'nın adli müzaheretten kimlerin yararlanacağını düzenleyen 468. maddesinde de adli müzaheret talep edenlerin; belediyeden veya ihtiyar heyetinden alacakları dava masraflarını ödeyecek kudretlerinin olmadığını gösterir bir ilmühaberin mahkemeye ibrazının yasal zorunluluk olduğu hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından idari zorunluluklarla göreve son verme hallerinde 442 sayılı Yasa'nın 3175 sayılı Yasayla değişik 74.maddesi ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin 10.07.1985 tarih ve 85/9678 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince hizmetin sonunda her hizmet yılı için en son aldığı aylık ücretin iki katı üzerinden ödeme yapılacağına ilişkin düzenlemeden yararlanmak için yapılan başvurunun reddi üzerine, 8.000,00 YTL tazminatın ödenmesi istemiyle Hakkari Valiliğine karşı açılan davada adli yardım talebinin kabul edilmeyerek, gerekli harç ve posta masraflarının yatırılmaması üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Her ne kadar, Mahkemesince adli yardım talebinin kabul edilmemesinde bu yönde haklı olunduğuna dair delillerin dosyaya sunulmadığı gerekçesine dayanılmış ise de, davacı tarafından muhtar ve iki aza tarafından imzalanmış olan fakirlik kağıdı, adına kayıtlı herhangi bir araç bulunmadığına dair trafik şube müdürlüğünden alınmış yazılar ile Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Müdürlüğünden kendisine herhangi bir aylık veya yardım bağlı olmadığına dair yazıların dosyaya sunulmuş olması karşısında adli yardım talebinde haklı olunmadığından söz etmeye olanak yoktur.

Bu durumda, bu konuda haklılığın ortaya konulmadığından bahisle adli yardım talebinin reddi ile bunun ardından harç ve posta masraflarının yatırılmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar veren Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Van İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 01.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.




kararara.com