Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 29/5/2019 tarihinde, D.B. (B. No: 2014/15736) başvurusunda Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan eziyet yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar 

Üniversite öğrencisi olan ve ailesiyle birlikte Eskişehir’de yaşayan başvurucu, Gezi Parkı olayları kapsamında katıldığı gösteride polislerle sivil bir vatandaş tarafından ağır şekilde darbedildiğini öne sürerek şikâyetçi olmuş ve Asker Hastanesinden darbedildiğine ve bunun sonucu diş kaybına uğradığına dair doktor raporu almıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı (Savcılık) olayla ilgili soruşturma başlatmıştır. Polis memurları hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu olaya karışan üç memur hakkında kademe ilerlemesinin durdurulması kararı verilmiştir. Savcılık ise başvurucuyu yaraladığı öne sürülen dört polis amir ve memuru hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Kovuşturmasızlık kararına yaptığı itiraz Sulh Ceza Hakimliğince reddedilen başvurucu, bireysel başvuruda bulunmuştur.

Öte yandan açılan kamu davası sonucu bir polis memurunun beraatına, iki polis memurunun adli para cezasına mahkum edilerek haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) kamu görevlisi olmayan vatandaşın da adli para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Tüm sanıklara Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesindeki takdirî indirim nedeni uygulanarak cezaları 1/6 oranında indirilmiştir. Başvurucunun HAGB kararlarına karşı yaptığı itiraz, Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir. Başvurucu bu karara karşı bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurucu bir polis hakkında verilen beraat ve sivil vatandaş hakkındaki mahkumiyet kararının onanması üzerine de bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar 

Başvurucu, Gezi Parkı olayları sırasında darbedilmesi sebebiyle eziyet yasağının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa’nın 17. maddesinde herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı güvence altına alınırken, kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı, kimsenin insan haysiyetiyle bağdaşmayan ceza veya muameleye tabi tutulamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların basit yaralama suçundan mahkûmiyetlerine karar vermiştir. Bu durum, başvurucunun ikisi kolluk mensubu üç kişi tarafından kötü muameleye maruz bırakıldığının sabit görüldüğünü ortaya koymuştur. Dolayısıyla başvurucunun ikisi kolluk mensubu üç kişi tarafından kötü muameleye maruz bırakıldığı derece mahkemesince tespit edilmiştir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi incelemenin kapsamını, faillere uygulanan yaptırımın yeterli olup olmadığına bağlı olarak kötü muamele yasağı kapsamındaki esas ve usulü ilgilendiren yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğiyle sınırlandırmıştır.

Başvurucunun dişindeki yaralar hariç diğer yaralar her ne kadar basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olsa da eylemin gece vakti sopa ve copla birden fazla kişi tarafından sokak ortasında işlendiği gözden kaçırılmamalıdır. Dişteki kırık ve çıkıkların ise tek başına, yaralamayı basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek niteliğe büründürdüğü, bu durumun başvurucunun onurunu daha fazla zedeleyebileceği değerlendirildiğinden eylem eziyet yasağı kapsamında ele alınmıştır.

Faillerin üçü hakkında seçenek yaptırımlardan olan hapis ve adli para cezaları arasında hangi nedenden ötürü asgari hadden adli para cezasının tercih edildiği konusunda kararda bir gerekçe gösterilmemiştir. Gösterinin barışçıl niteliğini bozduğu yönünde bir tespit bulunmayan, bu nedenle hakkında soruşturma da yürütülmeyen başvurucunun kolluk görevlilerince darbedilmesi neticesinde uygulanan cezanın eziyet yasağıyla ölçüsüz bir müeyyide olduğu değerlendirilmiştir.

Uygulanan yaptırımın kötü muamele oluşturan eylemlerin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini ifade etmekten ziyade, fiilin sonuçlarını hafifletecek biçimde, orantısız bir şekilde adli para cezası öngörüldüğü ve HAGB'ye karar verildiği anlaşıldığından eziyet yasağının etkili soruşturma usul yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmiştir.

İki polis memuru hakkında verilen HAGB kararının ve sivil fail S.K. hakkında tayin edilen adli para cezasının başvurucu açısından yeterli giderim sağlamadığı dikkate alındığında başvurucunun mağdur sıfatı ortadan kalkmaması nedeniyle eziyet yasağının maddi boyutu da ihlal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle bu başvurucular yönünden Anayasa'nın 17. maddesinde koruma altına alınan kötü muamele yasağının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> AYM KARARI İÇİN TIKLAYINIZ

>> Prof. Dr. Ersan Şen yazdı; İŞKENCE