T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/617
K. 2020/2140
T. 12.3.2020

BOŞANMA İSTEMİ ( Ev İşlerini İhmal Eden Sürekli Uyuyan Çocuklara Fiziksel Şiddet Uygulayan Eşine Hakaret Eden Evden Habersiz Ayrılan Tedavi Olmayarak İlaçlarını Kullanmayan İntihar Girişiminde Bulunan Sürekli Ellerini Yıkayan ve Güven Sarsıcı Davranışları Bulunan Davalı-Karşı Davacı Kadının Eşini Gezdirmeyen Hafta Sonlarını Bağ Evinde Geçiren Eşinin Kıyafetlerini Kendi Ailesine Seçtiren Su Faturasının Fazla Olduğu Gerekçesiyle Tartışmaya Çıkaran Bağımsız Konut Temin Etmeyen Davacı-Karşı Davalı Erkeğe Göre Ağır Kusurlu Olduğunun Kabulü Gerektiği )

KUSUR ( Davalı-Karşı Davacı Kadının Davacı-Karşı Davalı Erkeğe Göre Ağır Kusurlu Olduğu - Tarafların Eşit Kusurlu Olarak Kabulünün Doğru Bulunmadığı )

MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşamaya Sebep Olan Olaylarda Davalı-Karşı Davacı Kadın Ağır Kusurlu Olup Bu Kusurlu Davranışların Aynı Zamanda Davacı-Karşı Davalı Erkeğin Kişilik Haklarına Zarar Verecek Nitelikte Olduğu - Kusurun Ağırlığı Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları ile Hakkaniyet Kurallarına Gözetilerek Erkek Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerekirken Bu Talebinin Reddinin Doğru Bulunmadığı )

YOKSULLUK NAFAKASI ( TMK m. 175/1'e Göre Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşecek Olan Tarafın Kusuru Daha Ağır Olmamak Koşuluyla Geçimi İçin Diğer Taraftan Mali Gücü Oranında Süresiz Nafaka İsteyebileceği - Davalı-Karşı Davacı Kadın Boşanmaya Sebebiyet Veren Olaylarda Davacı-Karşı Davalı Erkeğe Göre Ağır Kusurlu Olup Kadın Yararına Yoksulluk Nafakasının Koşulları Oluşmadığı/Kadının Yoksulluk Nafakası Talebinin Reddi Gerekirken Kabulünün Doğru Olmadığı )

4721/m.174/2,175/1

ÖZET : Dava, boşanma ve fer'ilerine hükmedilmesi istemine ilişkindir.

Tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre ev işlerini ihmal eden, sürekli uyuyan, çocuklara fiziksel şiddet uygulayan, eşine hakaret eden, evden zaman zaman habersiz ayrılan, tedavi olmayarak ilaçlarını kullanmayan, intihar girişiminde bulunan, sürekli ellerini yıkayan ve güven sarsıcı davranışları bulunan davalı-karşı davacı kadın, eşini sık sık gezdirmeyen, hafta sonlarını bağ evinde geçiren, eşinin kıyafetlerini kendi ailesine seçtiren, su faturasının fazla olduğu gerekçesiyle tartışmaya çıkaran, bağımsız konut temin etmeyen, ev ve eşinin ihtiyaçlarına duyarsız kalan davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru bulunmamıştır.

Boşamaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı-karşı davalı erkeğin kişilik haklarına zarar verecek niteliktedir. TMK'nun 174/2. maddesi erkek yararına oluşmuştur. Kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kurallarına gözetilerek erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu talebinin reddi doğru bulunmamıştır.

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir (TMK m.175/1). Davalı-karşı davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilerek ortak çocuğun velayeti erkeğe verilmiş, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş, kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş ve erkek yararına manevi tazminata hükmedilmiştir.

İlk derece mahkemesi, ev işlerini ihmal eden, sürekli uyuyan, çocuklara şiddet uygulayan, eşine hakaret eden, evden zaman zaman habersiz ayrılan, tedavi olmayarak ilaçlarını kullanmayan, intihar girişiminde bulunan ve sürekli ellerini yıkayan davalı-karşı davacı kadının eşini sık sık gezdirmeyen, hafta sonlarını bağ evinde geçiren, eşinin kıyafetlerini kendi ailesine seçtiren ve su faturasının fazla olduğu gerekçesiyle tartışma çıkaran erkeğe göre ağır kusurlu olduğuna hükmetmiştir.

İlk derece mahkemesi kararma karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf başvuruları kabul edilerek, kadının ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilen kusurlu davranışları yanında güven sarsıcı davranışları olduğu; yine, erkeğin de ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilen kusurlu davranışları yanında bağımsız konut temin etmediği ve ev ve eşinin ihtiyaçlarına duyarsız kaldığı belirtilerek tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, kadının aleyhine hükmedilen manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar vererek erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar vermiş ve kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetmiştir.

Tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre ev işlerini ihmal eden, sürekli uyuyan, çocuklara fiziksel şiddet uygulayan, eşine hakaret eden, evden zaman zaman habersiz ayrılan, tedavi olmayarak ilaçlarını kullanmayan, intihar girişiminde bulunan, sürekli ellerini yıkayan ve güven sarsıcı davranışları bulunan davalı-karşı davacı kadın, eşini sık sık gezdirmeyen, hafta sonlarını bağ evinde geçiren, eşinin kıyafetlerini kendi ailesine seçtiren, su faturasının fazla olduğu gerekçesiyle tartışmaya çıkaran, bağımsız konut temin etmeyen, ev ve eşinin ihtiyaçlarına duyarsız kalan davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru bulunmamıştır.

2-)Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşamaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı-karşı davalı erkeğin kişilik haklarına zarar verecek niteliktedir. TMK'nun 174/2. maddesi erkek yararına oluşmuştur. Kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kurallarına gözetilerek erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu talebinin reddi doğru bulunmamıştır.

3-) Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir (TMK m.175/1). Davalı-karşı davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2020 (Prş.)

kazanci.com.tr