T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2018/5772 E., 2019/2981 K.

"İçtihat Metni"

.......

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; tutuklu müvekkili adına cezaevinde harcaması için akrabaları tarafından yatırılan paraların cezaevi emanetinde bulunduğunu, bu paraları tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde günlük yaşamlarını devam ettirmek ve temel ihtiyaçlarını, giderlerini karşılamak için kullandıklarını, emanette bulunan paranın haczinin usulsüz olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasını talep ettiği, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Somut olayda 21.06.2016 tarihli haciz müzekkeresiyle borçlunun ceza infaz kurumundaki hesabında bulunan parasına haciz konulmasına karar verildiği, 23.06.2016 tarihli ........’nün cevabi yazısı ile borçlu-tutuklunun günlük iaşeyi sağlık sorunları nedeniyle yiyemediği, kantinden ihtiyaçlarını karşıladığı, barınmakta olduğu odanın elektrik, su ve giderlerini kendi hesabından karşıladığı, vitamin eksikliği ve kas ağrısı rahatsızlıkları sebebiyle sık sık revire çıktığı ve kendi ilaçlarını kendi hesabından karşıladığı, haftalık 300,00 TL harcama limiti olduğu, hesabında bulunan 7.248,52 TL paranın 2016 yılı içersinde özel, temel ve sağlık giderlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğinden haciz kararı uygulanmasının tereddüt oluşturduğunun belirtildiği görülmüştür.

Hükümlü ve Tutuklulara Ait Paraların Bulundurulması ve Harcanmasına ilişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde; “Kuruma gelen hükümlü ve tutukluların üzerinde bulunan paraların miktarı ne olursa olsun, kurum görevlilerince alıkonularak ilgiliye karşılığında makbuz verilir. Banka ve posta aracılığıyla gelen veya ziyaretçiler tarafından hükümlü ve tutukluların nam ve hesabına yatırılan paralar, idarece görevlendirilecek bir personel tarafından alınarak kayıt edilir. Müdürü bulunan kurumlarda, hükümlü ve tutuklular hiçbir şekilde yanlarında nakit para bulunduramaz. Ancak; açık ceza infaz kurumlarıyla çocuk eğitim evlerinde kalmakta olan hükümlülere, kurum ve kişi güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek tutarda nakit parayı yanlarında bulundurmalarına kurum en üst amirince izin verilebilir. Aynı Yönetmeliğin 7. maddesinde hükümlü ve tutukluların harcama tutarları haftalık gereksinmeleri göz önünde tutularak Bakanlıkça tespit edilir”, yasal düzenlemesi mevcuttur.

O halde yukarıda belirtilen Yönetmelik ve Yasal düzenlemeler göz önüne alındığında tutuklunun haftalık harcama limitinin 300 TL olduğu, 300 TL'den fazlası ihtiyaç dışı olup, buna göre tutuklunun zorunlu ihtiyaçları ile sağlık ve cezaevi giderlerini karşılamak üzere hesapta haftalık 300 TL kalması sağlanacak şekilde icra memurunun şikayete konu haciz işleminin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.