2. HUKUK DAİRESİ         

2015/22863 E.

2017/2090 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi: Aile Mahkemesi
Dava Türü: Boşanma

Daha Önceki Duruşmalarda;

“Tanığın Dinleyici Olarak Duruşma Salonunda Bulunması”;

Tanıklıktan çekinmesini gerektirecek bir neden olamayacağı gibi, tanıklık yapmasını engelleyecek bir durum da değildir”.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
 

Davalı cevap dilekçesi ile usulüne uygun şekilde ve süresinde vakıalarını bildirmiş ve tanık deliline dayanmıştır. Davalı 28/10/2014 tarihli delil listesinde tanıkların isim ve adreslerini göstermiştir. Davalının tanıkları İhsan Karakaya, Yılmaz Altındağ, Yadigar Menteş dinlenilmemiştir. 
 

Duruşma ve kararların bildirilmesi alenidir [HMK m.28-(1)]. Tanıklar, hâkim tarafından ayrı ayrı dinlenir ve biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. Tanıklar gerektiğinde yüzleştirilirler [HMK m.261-(1)]. 
 

Somut olayda 10/03/2015 tarihli celsede tanık İhsan Karakaya’nın geçen celse duruşma salonunda tanıklık yapmayacağını bildirerek duruşmayı izlediğinden bahisle tanığın dinlenmediği görülmüştür. Oysa tanıklığa engel olan ve tanıklıktan çekilme halleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu 248. maddesinde belirtilmiştir. 
 

Özellikle birden fazla tanığın aynı celsede dinlendiği duruşmalarda, tanıkların birbirlerinden etkilenmemeleri için ayrı ayrı duruşma salonuna alınıp dinlenmesi emredici usul kuralıdır.

Ancak, daha önceki duruşmalarda tanığın dinleyici olarak duruşma salonunda bulunması tanıklıktan çekinmesini gerektirecek bir neden olamayacağı gibi, tanıklık yapmasını engelleyecek bir durum da değildir.

Davalının babası olduğu anlaşılan tanık İhsan Karakaya’nın, tanıklıktan çekilme hakkını kullanmadığı takdirde, bu tanığın dinlenmesi gerekir. Ayrıca mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeterli derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir. (HMK m.241) Somut olayda mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu 241. madde koşullarının oluşup oluşmadığı da tartışılmamıştır.

Davalı mahkemeye bildirmiş olduğu ve dinlenmeyen diğer tanıkların dinlenmesinden vazgeçmemiştir. Bu sebeple tanıklar, Yılmaz Altındağ ve Yadigar Menteş’in dinlenmemesi de doğru görülmemiştir.

O halde, davalının gösterdiği yukarıda isimleri belirtilen tüm tanıkların Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240 ve devamı maddeleri uyarınca çağrılıp dinlenmesi ve toplanan diğer tüm delillerle birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 
 

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.02.2017 (Salı)