Anadolu öğretmen lisesi son sınıf öğrencisi olan davacı tarafından, Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun 17 Mart 2010 gün ve 270 sayılı kararının 1'inci ve 2'nci maddelerinin iptali ile yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açılmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti.

Dairenin kararında, "Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır" denildi.

Kararda, bir başka anlatımla "düzenleyici işlemlerin, yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı" belirtildi.

YÖK Başkanı: "Çok mutluyum"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştay'ın kararıyla ilgili, "YÖK'ün kararını iptal etmedi. Yapılan itirazı iptal etti. Yani bizim istediğimiz şekilde düzenlemeyi kabul etti. Çok mutluyum. Danıştay'a çok teşekkür ediyorum" dedi.

YÖK'ün savunmaları...

Kararda, davalı YÖK'ün, daha önce açılan davalarda savunmalarını, yeni sınav sisteminin niteliğinin katsayı farklılaşmasını ortadan kaldırdığı iddiasına dayandırdığı, bu davada verdiği savunma ve eklerinde ise sınav sistemi ile yargı kararı gereği oluşturduğu katsayıların bağlantısını, katsayı oranlarının yeni sınav sistemi içindeki işlerliğini, önceki sınav sistemi ile yeni sistem arasındaki farkları da ortaya koyarak bilimsel ve ayrıntılı olarak hazırladığı raporlarla açıkladığı belirtildi.

YÖK'ün, yeni sınav sistemini getiren kararları ile bu savunması ekinde sunduğu raporlar incelendiğinde, "daha önce iki oturumda tek aşamalı yapılan sınavın iki aşamalıya dönüştürüldüğü, birinci aşamanın ortak ve tek bir sınavdan oluşan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), ikinci aşamanın Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olarak adlandırılan beş sınavdan oluştuğu, sınavların ağırlıklı puanlarının her birinin kendi içinde en büyüğü 500, en küçük 100 olan puanlara dönüştürülerek, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının da 50-100 olan puan aralığının 100-500 olarak değiştirildiğinin" anlaşıldığı ifade edildi.

Kararda, yine bu belgelerin incelenmesinden, çoklu sınav ve çoklu soruyu esas alan bir ölçme yöntemi belirlendiği, önceki sistemde yüzde 38 olan alan bilgisinin yüzde 60'a çıkarıldığı, puan türleri içindeki soruların yüzdelik olarak ağırlığının farklılaştırıldığının görüldüğü aktarıldı.

Katsayı dışında başka araçlar

Dairenin kararında, şöyle denildi:

"Sınav sisteminin aktarılan bu niteliği ile sınavın birinci ve ikinci aşamasında bir çok puan türünün bulunması ve bu puan türlerinin her birinde soru sayısının ve soru ağırlığının farklı olduğu göz önüne alındığında, getirilen yeni sınav sisteminde farklı puan türleri yöntemi ile alan yönlendirilmesinde katsayı dışında başka araçların da kullanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, alan/bölüm yönlendirmesi amacına hizmet ettiği anlaşılan farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sisteminin farklı katsayı ile desteklenmesi sonucunda oluşturulan dava konusu yeni düzenlemenin 1'inci maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasası'nın alanlara yönlendirmeye ilişkin amacına ve bu konudaki yargı kararlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Dava konusu düzenlemenin 2'nci maddesinin de bu açıklamalar ışığı altında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan kararda, sınav sisteminde yapılan köklü değişiklik ile özellikle yeni sistemde standart puan aralıklarının değişmiş olmasının, daha önce uygulanan katsayı oranlarının uygulanma kabiliyetini ortadan kaldırdığı belirtildi.

Kararda, şöyle denildi:

"Böylece, bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır. Bir başka anlatımla düzenleyici işlemlerin, yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı açıktır."

Davacı öğrencinin, karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. Danıştay 8. Dairesi, dava konusu kararın iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak.


Cnn Türk