Yazılı açıklamada, davaya konu olayın, 2008 Haziran ayında Ankara'da Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşandığı belirtildi.
Hastanede KKKA teşhisi ile yatan bir hastada 6 Haziran 2008'de kalp ve solunum durması geliştiği ve hastaya yeniden canlandırma için tıbbi müdahalede bulunan görevli sağlık personeline de aynı hastalığın bulaştığının anımsatıldığı açıklamada, KKKA teşhisi konulan hekimin 18 gün boyunca ölüm kalım mücadelesi verdiği ifade edildi.

Açıklamada, hekimin sağlığına kavuşmasının ardından, tedavi süresince kendisine ödenmeyen döner sermaye payının ödenmesi ve doğan maddi ve manevi zararlarının karşılanması için Sağlık Bakanlığı'na yaptığı yazılı başvurunun reddedildiği ifade edildi.

Bunun üzerine hekim tarafından Sağlık Bakanlığı'na karşı dava açıldığına işaret edilen açıklamada, Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin özetle şu kararı aldığı bildirildi:
“Davacının görevini ifa sırasında hizmetin kuruluş ve işleyişinden dolayı uğradığı zararın, zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağını ortadan kaldıracak haller olmadığı sürece tazmini gerekmekte olup, davacının idarece sağlanan imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirleri aldığı ancak henüz bulaşma yolları tam olarak ortaya konmamış KKKA hastalığına kendi kusuru sebebiyle veya nedensellik bağını ortadan kaldıracak başka bir sebebe dayalı olarak hastalığa yakalandığına dair somut bir bilgi veya belge bulunmadığından, davacının varsa maddi ve manevi zararlarının tazmini gerekmektedir.

Ölümcül bir hastalık olduğu kamuoyunca da bilinen ve son yıllarda sıkça rastlanan KKKA hastalığına, bu hastalığı tedavi ettiği sırada salt görevinin sebep ve etkisiyle yakalanan ve bu konuda kusurlu davrandığı ortaya konmayan, hastalığın tedavi sürecinde ve sonrasında ağır elem ve üzüntü duyduğu tartışmasız olan davacının tazminat isteminin, mesleki risk ilkeleri çerçevesinde takdiren, kısmen kabulü gerekmektedir.”

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI BİRİMLERİ KURULSUN”

Açıklamada, davanın sağlık sektöründe mesleki risk ilkesinin kabul edilmesi ve bundan böyle benzer olaylarda sağlık personelinin uğradığı zararların idarece karşılanması bakımından emsal değer taşıdığı ifade edildi.

Sağlık çalışanlarının çalışma ortamları ve iş yükleri nedeniyle en riskli meslek gruplarının başında geldiği vurgulanan açıklamada, Ankara Tabip Odası'nın sağlık birimlerinde risk değerlendirmesi eğitimi çalışmasına başladığı bildirilerek, “Ancak vakit geçirilmeden bütün sağlık kuruluşlarında 'Sağlık Çalışanlarının Sağlığı' birimleri kurulması gerekmektedir” denildi.

aa