1-“-…kişisel mal olduğu anlaşılan 474 parselin, “kira” geliri, TMK 219/4, 221/2 maddelerine göre kişisel maldır. Aksine sözleşme yapılmadığı sürece, edinilmiş maldır. Eşin, diğer eşin kira geliri üzerinde, yarı oranında katılma alacağı bulunmaktadır”. (8 HD 14.12.2009 t., e: 4018, k: 6091)

2-“-…ticari işletme, eşin kişisel malıdır. Ticari işletmenin, 01.01.2002’den sonraki geliri ise, edinilmiş maldır”. (m.219/3) (2 HD 09.06.2008 t., e: 10436, k: 8191)

3-“-…şirket hissesi, eşin kişisel malıdır. (m. 220/2) Rejimin başladığı andan, rejimin sona erdiği tarihe kadar, şirket hissesine karşılık almış olduğu, ya da hak kazandığı temettüler edinilmiş maldır”. (2 HD 22.04.2008 t., e: 12851, k: 5837)

4-“-…şirket hissesi, kocanın kişisel malıdır. Kişisel malın yani şirket hissesinin geliri ise aksine sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş maldır. (m.219/4, 221/2)”. (2 HD 27.01.2009 t., e: 15741, k:761)

5-“-…davalıya babaannesi tarafından, 30.05.1988 tarihinde devredilen ilgili köydeki parsel, kişisel maldır”. (8 HD 18.01.2010 t., e: 44/10-58)

6-“-…evlilik birliği kurulurken, “çeyiz” olarak verilen tüm eşyalar, “kimin” tarafından alındığına bakılmaksızın kadının “şahsi” malı sayılır“. (6 HD 03.12.2007 t., e: 11453, k: 13118)

7-“-…şirket, 24.04.2000 tarihinde kurulmuştur. Dava konusu şirkete ve otomobile davacı eş, hiç bir maddi katkıda bulunmamıştır. Şirket hissesi, kocanın kişisel malıdır“. (2 HD 24.05.2007 t. , e: 6042 k: 8727)

8-“-…davacı, emekli ikramiyesini 01.01.2002 tarihinden önce, 1999 yılında almıştır. M. 220/2’ye göre, evlenmeden önce alınan emekli ikramiyesi, kocanın kişisel malıdır”. (8 HD 24.12.2009 t., e: 3542, k: 6402)

9-“-…evlenmeden önce, nişanlıların ve birbirlerine havale ettikleri ödünç paralar, çalışmalarının karşılığı olan “edinilmiş” mal sayılır”. (8 HD)

10-“-…tarafların, evlenmeden önce ve evlenmeden sonra birbirlerine “havale” ettikleri ödünç paralar, 219/1’e göre edinilmiş mal sayılır”. (8 HD 17.12.2009 t., e: 2348, k: 6173)

11-”-…dava konusu 474 parsel, davalıya dedesinden kalmıştır. Kişisel mal olarak kabul edilmelidir”. (8 HD 14.12.2009 t., e: 4018, k: 6091)

12-“-…davalı kocaya ait Kırıkkale ili tepebaşı mahallesinde bulanan ev karşılıksız kazanma yolu ile elde edilmiştir. Kişisel maldır”. (2 HD 28.03.2007 t.)

13-”-…çilek üretimi, kiraya verildi. Kira geliri elde edildi. Kira gelirinin ½’si katılma alacağı olarak istenebilir”. (8 HD 14.12.2009 t., e: 4018, k: 6091)

14-“-…malın tasfiyesi sırasındaki sürüm değeri (karar tarihine) en yakın tarih dikkate alınmalıdır”. (2 HD 16.03.2010 t. e: 19890, k: 5012)

15-“-…aracın, tasfiye anındaki (karar tarihine en yakın tarih) sürüm değeri bilirkişiye tespit ettirilmeli, kalan kredi borcu davalı kocanın “kişisel malı” olarak değerlendirilmeli, aracın tespit olunacak sürüm değerinden, krediye ilişkin kalan borç çıkarılır. Bu şekilde artık değer bulunur, artık değer üzerinden davacının yarı oranında katılma alacağı hakkı vardır”. ( 8 HD 02.11.2009 t., 2355 – 5150)

16-“-…kooperatif hissesinin, “dava” tarihindeki sürüm değeri yerine, bayındırlık birim fiyatlarını esas alan değerler dikkate alınarak tespit edilmesi doğru değildir”. (8 HD 12.11.2009 t., 973 5440)

17-”-…taşınmazların ve aracın, “dava” tarihindeki “sürüm” değeri esas alınarak, tazminat miktarı belirlenmelidir”. (8 HD 16.11.2009 t., 2877 – 5590) 

18-”-…bir eşin, evlilik devam ederken üzerine kayıtlı olan daireyi veya aracı, danışıklı (muvazaalı) olarak satması halinde, diğer eş, muvazaa sebebine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açabilir”. (2 HD 24.03.2008 t., e: 3102, k: 4053)

19-“-…4721 sayılı yeni medeni kanunumuzun yürürlüğe girmesinden sonra, evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin taleplerde, 1 yıllık zamanaşımı uygulanır. (4721 SK m.178) Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır”. (8 HD 29.03.2010 t., e: 2010/948, k: 2010/1424) 

20-“Borçlar kanununun 125. maddesindeki “her dava” sözcüklerinin, “bütün” alacaklar tarzında anlamak gerekir”. (2 HD 21.04.2008 t. , e: 2007/6331, k: 2008/5733)

21-“-…zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak, yabancı mahkeme kararından verilen boşanma kararının kesinleşme tarihi esas alınmalıdır”. (8 HD 13.07.2010 t., e: 2010/1855, k: 2010/3896)