T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/1841
K. 2018/6187
T. 10.10.2018

* GELİR KORUMA SİGORTASI POLİÇESİNE DAYALI OLARAK SİGORTA TAZMİNATININ TAHSİLİ ( Sigorta Sözleşmelerinin Tüketici Kanunu'nda Düzenlenmiş Olması Sebebiyle Davanın Mutlak Ticari Dava Olduğunun Kabulüyle Davanın Ticaret Mahkemesinde Görülmesine İmkan Bulunmadığı - Mahkemece İlgili Yasa Hükümleri Uyarınca Tüketici Konumundaki Davacı Tarafından Açılan İşbu Davada Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu Gözetilerek Mahkemenin Görevsizliği Sebebiyle Davanın Usulden Reddi Gerektiği )

* SİGORTA SÖZLEŞMELERİNİN TÜKETİCİ KANUNU'NDA DÜZENLENMİŞ OLMASI ( Bu Sebeple Davanın Mutlak Ticari Dava Olduğunun Kabulüyle Davanın Ticaret Mahkemesinde Görülmesine İmkan Bulunmadığı - Mahkemece İlgili Yasa Hükümleri Uyarınca Tüketici Konumundaki Davacı Tarafından Açılan İşbu Davada Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu Gözetilerek Mahkemenin Görevsizliği Sebebiyle Davanın Usulden Reddi Gerektiği/Gelir Koruma Sigortası Poliçesine Dayalı Olarak Sigorta Tazminatının Tahsili )

* GÖREVLİ MAHKEME ( Gelir Koruma Sigortası Poliçesine Dayalı Olarak Sigorta Tazminatının Tahsili - Sigorta Sözleşmelerinin Tüketici Kanunu'nda Düzenlenmiş Olması Sebebiyle Davanın Mutlak Ticari Dava Olduğunun Kabulüyle Davanın Ticaret Mahkemesinde Görülmesine İmkan Bulunmadığı/Tüketici Konumundaki Davacı Tarafından Açılan İşbu Davada Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu Gözetilerek Mahkemenin Görevsizliği Sebebiyle Davanın Usulden Reddi Gerektiği )

6502/m. 3, 73, 83

ÖZET : Dava, Gelir Koruma Sigortası Poliçesine dayalı olarak sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Sigorta sözleşmelerinin Tüketici Kanunu'nda düzenlenmiş olması sebebiyle davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulüyle davanın ticaret mahkemesinde görülmesine imkan bulunmadığı açıktır. Bu itibarla, mahkemece; ilgili yasa hükümleri uyarınca tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13/06/2016 tarih ve 2015/558-2016/482 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile gelir koruma sigorta sözleşmesi imzaladığını, davacının üzerine düşen edimleri ifa etmiş olup sigorta primleri süresinde ödendiğini, müvekkilinin 19/03/2007 yılından beri çalıştığı ... Otomotiv A.Ş. isimli şirketten 20/06/2014 tarihinde çıkarıldığını, işsizlik tazminatını alabilmek adına davalı şirkete yazılı başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin davacının kendi isteğiyle istifa suretiyle görevinden ayrıldığı gerekçesiyle davacının talebini reddettiğini, müvekkilinin işten çıkarıldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.500,00 TL'ik sigorta tazminatının dava tarihinden işleyecek ticari faizi birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... Emeklilik A.Ş. vekili, davacının çalıştığı projenin sona ermesi nedeni ile görevin sona erdiğinin bildirilerek yeni bir görevin önerildiği, davacı sigortalının bu görevin kendisine uygun olmadığını belirterek şirketten iş akdinin feshini kendisi talep ettiğini, davacı sigortalının talebi yönetim tarafından olumlu karşılanarak talebin kabul edildiğini, davacı sigortalının istifa ettiği, en nihayetinde bozma akdi yaparak ayrıldığının ortada olduğunu, sigorta teminatı kapsamında bulunmadığını savunrak davanın reddini talep etmektedir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ilişkinin ikale olarak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu durumun poliçe özel şartlarının 5.3.2-e bendinde düzenlenen haklı veya geçerli sebeple fesih olmadığı, bu sebeple davanın poliçe kapsamındaki tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-) Dava, Gelir Koruma Sigortası Poliçesine dayalı olarak sigorta tazminatının tahsili istemine dair olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun'un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.

Aynı Yasa'da görev ve yetkiye dair hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulanmasına dair hükümlere de yer verilmiş, Kanun'un 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi, 6502 Sayılı Kanun'un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 Sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde Kanun'un yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Belirtilen düzenlemeler karşısında, sigorta sözleşmelerinin Tüketici Kanunu'nda düzenlenmiş olması sebebiyle davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulüyle davanın ticaret mahkemesinde görülmesine imkan bulunmadığı açıktır.

Bu itibarla, mahkemece; yukarda belirtilen yasa hükümleri uyarınca tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2-)Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kararın re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının istemi halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr