Olaylar

Başvurucu, mahkûmiyet kararının tefhiminden (kararın duruşmada taraflara sözle bildirilmesi) sonra istinaf kanun yoluna başvurmuş; kararın yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı olarak istinaf yoluna başvuru nedenlerini açıklayacağını belirtmiştir. Hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğu Mahkemece öğrenilmesine rağmen gerekçeli karar başvurucuya tebliğ edilmeden dosya -sanık tarafından gerekçeli istinaf nedenleri sunulmaksızın- Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf talebini esastan reddetmiştir.

İddialar

Başvurucu, gerekçeli karar tebliğ edilmeden dosyanın kanun yolu denetimi yapan mahkemeye gönderilmesi nedeniyle savunma için gerekli zaman ve kolaylıklardan yararlanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine karar verilen başvurucuya kısa karar tefhim edilmiş, mahkûmiyet kararının gerekçesine dair bir açıklamada bulunulmamıştır.

Olayda başvurucuya gerekçeli karar tebliğ edilip başvurucunun ayrıntılı istinaf sebeplerini ileri sürmesi beklenmeden dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve bu sebeple başvurucu kanun yoluna başvurma nedenlerini sunamamıştır.

Kanun yoluna başvuru süresi tefhimle başlayan başvurucu gerekçesini bilmediği bir hükme karşı istinaf kanun yoluna başvuru hakkını gereği gibi kullanamamıştır. Başvurucunun beraat etmesini veya cezasının azaltılmasını sağlayabilecek kanıtları ileri sürebilmesi için hangi gerekçe ile cezalandırıldığını bilmesi gerekir. Dolayısıyla yargılamanın esaslı belgelerinden olan gerekçeli kararın başvurucuya tebliğ edilmemesi ihlale neden olmuştur.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> Anayasa Mahkemesinin 28/1/2020 Tarihli ve 2017/29474 Başvuru Numaralı Kararı için TIKLAYINIZ