T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/3606
K. 2014/12421
T. 5.6.2014

* İŞÇİNİN KREDİ ÇEKEBİLMESİ İÇİN BANKAYA HİTABEN YAZILAN BELGE ( İşçilik Alacakları Davası/Gerçek Ücretin Tespiti/Davacının Kredi Alabilmesi İçin Bankaya Hitaben Düzenlenmiş Belgedeki Ücret Miktarının Esas Alınmasının Hatalı Olduğu - Emsal Ücret Araştırması Yapılarak Davacının Ücretinin Belirlenmesinin Gerektiği )

* İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI ( Davacının Gerçek Ücretinin Tespiti İçin Emsal Ücret Araştırması Yapılmasının Gerektiği/Kredi Çekilmesi İçin Bankaya Hitaben Düzenlenmiş Belgenin Ücret Miktarında Esas Alınmasının Hatalı Olduğu - Kararın Bozulacağı )

* GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ ( Davacının Yaptığı İş Eğitim Durumu Mesleki Kıdemi ve Çalışma Süresi Belirtilmek Suretiyle İlgili Meslek Odaları Sendikalar İşçi ve İşveren Kuruluşlarından Araştırma Yapılmasının Gerektiği - Bankaya Hitaben Düzenlenen Belgedeki Ücretin Esas Alınmasının Hatalı Olduğu )

* KARARIN GEREKÇESİ ( Hangi Alacağın Hangi Sebeple Reddedildiğinin Açıklanmadığı - İşçilik Alacakları Davası )

* VEKALET ÜCRETİ ( İşçilik Alacakları Davası/Dosya Kapsamından Bir Kısım İsteğin Zamanaşımı Sebebiyle Reddedildiği - Reddedilen Miktar Üzerinden Davalı Yararına Avukatlık Ücretine Hükmedilmesinin Gerektiği )

4857/m. 32

ÖZET : Dava işçilik alacaklarına ilişkindir. Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece ücret konusunda araştırma yapılmadan davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı şirket tarafından banka şubesine hitaben yazılan belge esas alınarak yapılan hesaplama dikkate alınarak işçilik alacaklarına hükmedilmiştir. Davacı tanıkları davacının 1500.00 TL'nin altında ücret aldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece davacının yaptığı iş, eğitim durumu, mesleki kıdemi ve çalışma süresi belirtilmek suretiyle ilgili meslek odaları, sendikalar, işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücret araştırması yapılarak davacının ücretini belirlenerek işçilik alacaklarını bu ücrete göre hesaplatılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin davacının kredi alabilmesi için bankaya hitaben düzenlenmiş belgedeki ücret miktarının esas alınması hatalı olmuştur.

Mahkemece hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine denildiği halde kararın gerekçesinde hangi alacağın hangi sebeple reddedildiği açıklanmamıştır. Dosya kapsamından bir kısım isteğin zamanaşımı sebebiyle reddedildiği anlaşıldığından bu sebeple reddedilen miktar üzerinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi de doğru olmamıştır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-)Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 Sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.

Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.

İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323. maddesinin 2. fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

Somut olayda, davacı aylık ücretinin net 1500.00 TL. olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını belirtmiş; davacı tanıkları davacının ücretinin aylık 1100.00 TL. olduğunu bildirmişlerdir. Mahkemece ücret konusunda araştırma yapılmadan davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı şirket tarafından Garanti Bankası İskenderun Şubesine hitaben yazılan davacının 1500.00 TL. maaş aldığına dair belge esas alınarak yapılan hesaplama dikkate alınarak işçilik alacaklarına hükmedilmiştir. Davalı yargılama sırasında anılan belgenin davacının kredi almasını kolaylaştırmak için verilmiş olup gerçek ücreti yansıtmadığını savunmuştur.

Davacı tanıkları davacının (1500.00 TL'nin altında) 1100.00 TL. Ücret aldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece davacının yaptığı iş, eğitim durumu, mesleki kıdemi ve çalışma süresi belirtilmek suretiyle ilgili meslek odaları, sendikalar, işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücret araştırması yapılarak davacının ücretini belirlenerek işçilik alacaklarını bu ücrete göre hesaplatılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin davacının kredi alabilmesi için bankaya hitaben düzenlenmiş belgedeki ücret miktarının esas alınması hatalı olmuştur.

3-)Kabule görede, dosya kapsamından davacı taleplerinin bir kısmının zamanaşımı sebebiyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine denildiği halde kararın gerekçesinde hangi alacağın hangi sebeple reddedildiği açıklanmamıştır. Kaldı ki, dosya kapsamından bir kısım isteğin zamanaşımı sebebiyle reddedildiği anlaşıldığından bu sebeple reddedilen miktar üzerinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi de doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde davalıya iadesine, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



kazanci.com.tr