YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ

Esas: 2011/9118
Karar: 2011/6579

Hırsızlık suçundan sanık S...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-f, 168/1, 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabî tutulmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden katılan kurum lehine vekalet ücretinin takdirine yer olmadığına dair, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2010 tarihli ve 2009/343 esas, 2010/43 sayılı kararına karşı katılan vekilinin yaptığı itirazın kabulüne ve katılan kurum lehine vekalet ücreti verilmesine şeklinde hükmün düzeltilmesine ilişkin ...Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2010 tarihli ve 2010/281 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14.01.2011 gün ve 2010/637-3711 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2011 gün ve 2011/62994 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.

Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;

Tüm dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine rağmen vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden karara itiraz edildiği ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yasa yoluna başvurulması hâlinde, itiraz merciinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin koşullarının olup olmadığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığını inceleyebileceği, mercii tarafından suçun sübutu, nitelendirilmesi gibi esasa ilişkin değerlendirme yapılamayacağı, açıklanmayan mahkumiyet hükmü içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenemeyeceği, bu gibi hukuka aykırılıkların ancak davanın düşmesi kararı verildiğinde veya hükmün açıklanması ya da yeni bir hüküm kurulması halinde temyiz yasa yolu ile incelenebileceği cihetle, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanık hakkında ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 11.03.2010 tarih 2009/343, 2010/43 sayılı kararı ile elektrik hırsızlığı suçundan 5271 sayılı CMK.’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, katılan vekilinin, vekalet ücretine hükmolunmaması yönündeki itirazı üzerine, ...Ağır Ceza Mahkemesi'nce, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları değerlendirilip, gerekçede hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında isabetsizlik bulunmadığı kabul edildiği halde, itiraz konusu itibariyle itirazının kabulü ile “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1000 TL.avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine,” şeklinde hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.

5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5.fıkrasında “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder” şeklindeki düzenleme nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, aynı maddenin 12.fıkrası uyarınca itiraza tabi bulunan bu karar yönünden, itiraz merciince ancak 5271 sayılı yasanın 231. maddesindeki koşulların bulunup bulunmadığına ilişkin sınırlı bir değerlendirme yapılabilecek, anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca henüz varlık kazanmamış olan hükmün denetlenmesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2009/4-13 Esas, 2009/12 sayılı kararında da belirtildiği üzere, anılan yasanın 231 ve 271. maddelerindeki düzenlemelere aykırı olacaktır.

Hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabilecektir. Bu itibarla; açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün, hükmün açıklanması, düşme kararı verilmesi veya yeni bir mahkûmiyet hükmünün tesisinden sonra ancak temyiz incelemesine konu olabilmesi, temyiz yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde ise koşulları bulunduğu takdirde yasa yararına bozma yasa yolu ile incelenebilecek olması ve ancak bu aşamada hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenebilecek olması karşısında, açıklanmayan ve hukuken varlık kazanmamış bulunan hükmün, içeriğine dâhil bulunan hukuka aykırılıkların, itiraz yolu ile incelenmesi olanağı bulunmadığından, katılan vekilinin hükmün içeriğine yönelik itirazının kabulüne karar verilerek, hükümde avukatlık ücreti ile ilgili düzeltme yapılması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (...) Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 06.04.2010 gün ve 2010/281 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (a) bendi uyarınca, 30.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.