Olaylar

Disiplinsizlik nedeniyle askerlik mesleğinde kalması uygun görülmeyen başvurucu resen emekli edilmiştir.

Hakkında devam eden ceza yargılamaları nedeniyle müşahede kararı için Gülhane Askerî Tıp Akademisine (GATA) sevk edilen başvurucuya uyum bozukluğu tanısı konulmuş ve suç tarihinde askerliğe elverişli olduğu, halen askerliğe elverişliliğinin tespiti için takipleri sonrası karar verileceği ifade edilmiştir. Takip eden süreçte GATA tarafından düzenlenen raporda başvurucunun TSK bünyesinde görev yapamayacağı sonucuna varılmıştır.

Başvurucu adi malul aylığı bağlanması istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurmuş, bu talebinin reddedilmesi üzerine ret işleminin iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) nezdinde dava açmıştır.

AYİM başvurucunun rahatsızlığının disiplinsizlik nedeniyle ilişiği kesilmeden önce görevini yapmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığının tespiti için inceleme yapılıp sağlık raporu düzenlenmesine karar vermiş, GATA’nın verdiği sağlık raporuna istinaden de davayı reddetmiştir.

Başvurucu, hükme esas alınan bilirkişi raporundan kararla birlikte haberdar olmuş ve sonradan temin ettiği bu rapora karşı itirazlarını, raporun kendisine hükümden önce tebliğ edilmemiş olduğunu da belirtmek suretiyle karar düzeltme aşamasında ileri sürmüştür.

Karar düzeltme istemi kabul edilmeyen başvurucuya raporun tebliğ edilmemiş olmasına ve itirazlarına ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır.

İddialar

Başvurucu; hükme esas alınan raporun kendisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle iddia ve itirazlarını gereği gibi iletemediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere başvurucu bilirkişi raporundan Mahkeme kararı ile haberdar olmuş, karar düzeltme aşamasında bu durumu Mahkemenin dikkatine sunmuş, ayrıca raporun daha önce verilen raporlar ile çeliştiğini ve gerçeği yansıtmadığını ifade etmiştir.

Bilirkişi raporundan hükümle birlikte haberdar olunması yargılamanın bütününe bakıldığında sürecin koşullarına göre tek başına adil yargılanma hakkı yönünden bir ihlal oluşturmayabilir. Bu noktada adil bir yargılamanın gerçekleşmiş olduğu sonucuna varılabilmesi için yargılamanın bütününde taraflara raporu incelemeleri, yorumda ve itirazda bulunabilmeleri için pratik ve etkin imkânların sunulmuş olması gerekmektedir.

Somut olayda, davanın reddine hükmedilirken başvurucuya hükme esas alınan raporu inceleme, yorum ve itirazda bulunma imkânı tanınmadığı, kanun yolu aşamasında da başvurucunun rapora ilişkin olarak ileri sürdüğü itirazların değerlendirildiğini belirten bir cevap verilmediği görülmüştür. Dolayısıyla yargılanmanın bütünü yönünden rapora yönelik yorum ve itirazda bulunabilmesi adına başvurucuya pratik ve etkin imkânlar sağlanmamıştır.

Başvurucuya hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik yorumda/itirazda bulunma konusunda etkin ve pratik imkânların sağlanmamasının, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleriyle bağdaşmadığı ve bu bağlamda adil bir yargılamanın gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde hüküm altına alınan adil yargılanma güvencelerinden olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> AYM KARARI İÇİN TIKLAYINIZ