T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/13278
K. 2017/4652
T. 27.3.2017

• İCRA KEFALETİ
( Şikayet Yoluyla İcra Mahkemesine Başvurulması Halinde Mahkemece, TBK. 581 Vd. Maddeleri Kapsamında İcra Kefalet İşleminin İİK. Md. 38 Uyarınca İlamlı Takibe Konu Edilemeyeceğinin Belirlenmesi Halinde Kefaletin Geçersizliğine Değil Bu Kefalete Dayalı Olarak Gönderilen İcra Emrinin ve Varsa İcra Kefili Sıfatı İle Yapılan İşlemlerin İptaline Karar Verileceği )

• KEFALET TUTANAĞININ İLAM MAHİYETİNDE OLMASI ( İcra Kefaletinin Geçersizliği Sebebiyle İptali İstemi - Kefalet Tutanağının Kefaletin Şeklini Düzenleyen TBK. 583. Maddesinde Belirtilen Şartlarda Düzenlenip Düzenlenmediğinin Belirlenmesi Anılan Kefalet Tutanağının İİK. Md. 38. Maddesi Anlamında İlam Mahiyetindeki Belgelerden Olup Olmadığının Tespit Edilmesi ve Oluşacak Sonuca Göre Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• İCRA KEFALETİNİN GEÇERSİZLİĞİ SEBEBİYLE İPTALİ İSTEMİ ( Yargılamayı Gerektirmesi Sebebiyle Genel Mahkemede İleri Sürülebilecek Bir Husus Olup Şikayet Yoluyla İcra Mahkemesine Başvurularak İptali Talep Edilemeyeceği/Ancak İİK. Md. 38 Uyarınca İcra Dairesindeki Kefaletler Müteselsil Kefalet Niteliğinde Olup İlamların İcrası Hakkındaki Hükümlere Tabi Olduğu )

2004/m.16,38

6098/m.581,583

ÖZET : Şikayetçi, icra kefili olduğu takip dosyasındaki kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürerek icra kefaletinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, şikayetin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece, icra kefaletinin geçersizliği ile ilgili başvurunun esasının incelenmesi, kefalet tutanağının kefaletin şeklini düzenleyen TBK. 583. maddesinde belirtilen şartlarda düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi, anılan kefalet tutanağının İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçi, icra kefili olduğu takip dosyasındaki 27.11.2011 tarihli kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürerek icra kefaletinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, şikayetin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.

İcra kefaletinin geçersizliği sebebiyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi sebebiyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.

Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Buna göre, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu sebeple de, icra emri tebliği üzerine, İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 vd. maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermek gerekir.

O halde, mahkemece, icra kefaletinin geçersizliği ile ilgili başvurunun esasının incelenmesi, kefalet tutanağının kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde belirtilen şartlarda düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi, anılan kefalet tutanağının İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazanci.com.tr