T.C.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/32387
K. 2020/2162
T. 11.2.2020

İLAVE TEDİYE ALACAĞI İSTEMİ ( Olayda Davacının Devlet Tarafından Yasa ve Yasanın Verdiği Yetki ile İdari İşlemle Kurulan ve Kamusal Yetki ve Ayrıcalıklardan Yararlanan Kamu Tüzel Kişilikleri ve Bunlara Bağlı Kuruluşlardan Olmayan Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Şirket İşçisi Olduğu - Talebin Reddine Karar Verilmesi Gerektiği/Yanılgılı Değerlendirme ile Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

DAVACININ ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE TABİ ŞİRKET İŞÇİSİ OLMASI ( Davacının Devlet Tarafından Yasa ve Yasanın Verdiği Yetki ile İdari İşlemle Kurulan ve Kamusal Yetki ve Ayrıcalıklardan Yararlanan Kamu Tüzel Kişilikleri ve Bunlara Bağlı Kuruluşlardan Olmayan Şirketin İşçisi Olduğu - Davacının İlave Tediye Alacağından Yararlanamayacağı/Yanılgılı Değerlendirme ile Kurulan Hükmün Bozulması Gerektiği )

KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Uyuşmazlıkta Davacının İlave Tediye Alacağından Yararlanamayacağı - Kıdem Tazminatı Hesabında Esas Giydirilmiş Ücret Belirlenirken İlave Tediye Alacağının Dikkate Alınmasının Hatalı Olduğu/Açıklanan Nedenlerle Eksik İnceleme ile Kurulan Hükmün Bozulması Gerektiği )

1475/m. 14

6772/m. 1

ÖZET : Dava, ilave tediye alacağı ile kıdem tazminatı istemine ilişkindir. Olayda, davacının Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmayan, özel hukuk hükümlerine tabi şirket işçisi olduğu gözetildiğinde ilave tediye alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalıdır.

Uyuşmazlıkta, davacının ilave tediye alacağından yararlanamayacağı gözetildiğinde, kıdem tazminatı hesabına esas giydirilmiş ücret belirlenirken ilave tediye alacağının dikkate alınması hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile kurulan hükmün bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11/02/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ile karşı taraf adına vekili Avukat... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sermayesinin yarısından fazlası ...'na ait davalı şirkete bağlı olarak 05/09/2008 ilâ 02/02/2015 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, iş akdinin emeklilik nedeniyle feshedildiğini, hak kazandığı kıdem tazminatının ödenmediğini, davalı şirketin sermayesinin yarısından fazlasının ...'na ait olması nedeni ile 6772 Sayılı Kanun gereğince müvekkilinin ilave tediye ödemelerinden yararlanması gerekirken bu ödemelerin yapılmadığını ileri sürerek ilave tediye alacağı ile kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-)İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanun 1. maddesinde devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.

Buna göre;

A. İşveren kapsamı yönünden devlete ve ona bağlı olmak üzere,

Genel, Katma ve Özel bütçeli daireler,

Sermayesi değişen kurumlar,

Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,

Belediyeler ve Belediyelere bağlı kuruluşlar,

3460 ve 3659 Sayılı kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi devlet kuruluşları,

Yukarda belirtilenlerden olmayan diğer kurum, banka ve ortaklıklar olarak yasada açıkça belirtilmiştir.

3460 Sayılı yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 Sayılı yasa ise, banka ve devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu yasanın 1. maddesinde, kapsama giren kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır.

Bu kapsamda yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de kanun kapsamına alınmıştır.

Keza 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.

Sonuç itibari ile kapsam bakımından, devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.

B. İşçi yönünden kapsama gelince:

İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanunu'nun 1. maddesindeki tanıma göre işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve mülga 1475 Sayılı İş Kanunu'ndan önceki İş Kanunu'na atıfta bulunmuştur. 4857 Sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2. madde de yer vermiştir. Buna göre “bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir.

Somut olayda, davacının, yukarıda belirtilen Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmayan, özel hukuk hükümlerine tabi şirket işçisi olduğu gözetildiğinde ilave tediye alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

3-)Somut uyuşmazlıkta, davacının ilave tediye alacağından yararlanamayacağı gözetildiğinde, kıdem tazminatı hesabına esas giydirilmiş ücret belirlenirken ilave tediye alacağının dikkate alınması da doğru değildir.

Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr