T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/26063
K. 2017/21934
T. 21.12.2017

• İŞ SÖZLEŞMESİ FESHİNİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE TALEBİ ( Fesih Bildiriminden İmtina Tutanağının Gerçek Olup Olmadığı Noktasında Yerel Mahkemece Tutanak Tanıklarının Dinleneceği - İşçiye Yazılı Fesih Bildirimi Yapılmadığı İddiası/İmzadan İmtina Tutanağının Gerçek Olup Olmadığının Tespiti )

• İMZADAN İMTİNA TUTANAĞI ( İşçiye Fesih Bildiriminin Sözlü Yapıldığı ve Yazılı Bildirim Bulunmadığı İtirazı - Bu Durumda Yerel Mahkemece İmzadan İmtina Tutanağının Altında İmzası Bulunan Tanıkların Dinlenmesinin Zorunlu Olduğu/İmzadan İmtina Tutanağının Gerçek Olup Olmadığının Araştırılacağı )

• TUTANAK TANIKLARININ DİNLENEREK KARAR VERİLECEĞİ ( Tanıklardan Bir Tanesinin Yerel Mahkemece Davacının Fesih Bildirimini Almaktan İmtina Ettiğine Dair Olumlu ya da Olumsuz Beyanı Bulunmadığı - Bu Durumda Davacıya Fesih Bildiriminin Yapılıp Yapılmadığı Hususunda Şüpheler Doğduğunun Kabulü )

• FESİH BİLDİRİMİ YAPILIP YAPILMADIĞININ İSPATI ( Yargılama Sırasında Davalı Tarafından Tanık Olarak Gösterilen Tanığın İfadesinde Davacıya Yazılı Fesih Bildirimi Yapıldığı ya da Davacının Yazılı Fesih Bildirimini Almaktan İmtina Ettiği Yönünde Herhangi Bir Beyan Bulunmadığının Gözetileceği )

• DAVACINNIN FESİH BİLDİRİMİNİ ALMAKTAN İMTİNA ETTİĞİNİN İSPATLANMASI ( Yazılı Fesih Bildirimi Yapılması Zorunluluğu/Sözlü Olarak Fesih Bildirimi Halinde İşe İade Kararı Verileceği - Ancak Davalının Hazırlamış Olduğu İmzadan İmtina Tutanağının Tanıklarının Dinlenmesi Gerektiği/İşe İade Talebi )
4857/m.19, 109

ÖZET : Dava, feshin geçersizliği ve işe iade talebine ilişkindir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.İstinaf'ta ise, iş akdi feshedilen işçiye yazılı fesih bildirimi yapılması yasal zorunluluk olup davalı işverenin bu yasal zorunluluğa uymadığı, yazılı fesih bildirimi yapılmadığını ve davacı işçinin sözlü olarak iş akdinin feshedildiğinin kabulüyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi bu sonuca, “davalı işveren tarafından 15/09/2014 tarihli yazılı fesih bildiriminin altına imzadan imtina tutanağının düzenlenmesi yasaya uygun olmakla beraber bunun aksinin ileri sürülmesi durumunda imtina tutanağının gerçek olup olmadığını tespiti anlamında tutanak tanıklarının dinlenmesi zorunludur. Davalı tarafından tutanak tanığı...ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında davalı şirket tarafından tanık olarak gösterilmiş, davalı tanığı...talimat yolu ile başka bir mahkemede tanık olarak ifade vermiş, ifadesinde davacıya yazılı fesih bildirimi yapıldığı, davacının yazılı fesih bildirimini almaktan imtina ettiği yönünde herhangi bir beyan bulunmaması karşısında davalı işverenin davacıya yazılı fesih bildiriminin yapıldığını, davacının imtina ettiğini ispatlayamadığı görülmüştür.” şeklindeki gerekçeyle ulaşmıştır.Ancak, dosyadaki belgelerden, davalı işveren tarafından gösterilen tutanak tanıklarından ...'ın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde mevcut ifadesinde davacıya yazılı fesih bildirimi yapıldığı ve davacının da bu fesih bildirimini almaktan imtina ettiğine dair olumlu ya da olumsuz herhangi bir beyanı bulunmamaktadır.Bu durumda, davacıya fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadığı ve davacının yazılı fesih bildirimini almaktan imtina ettiği şeklinde bir sonuca ulaşılamaz. Bölge Adliye Mahkemesi'nce tutanak tanığının dinlenmesi ve bu eksik hususun açıklığa kavuşturulduktan sonra karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi'nin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulüne karar vermiştir.

... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A- ) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 23.08.2012 tarihînden, iş akdi haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiği 15.09.2014 tarihine kadar davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını, 22.04.2014 tarihinde ... Sendikasına üye olduğunu, iş akdinin şifahi bildirimle işyerine çağrılarak insan kaynakları bölümünce fesih edildiğini, davacının usul yönünden savunma alınmadan iş akdinin feshedilmesi nedeni ile eksiklik olduğunu, davalı işverenliğin söz konusu sendikayı işyerinde istemediğini, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip olduğunu, davalının bu yetkiye itiraz ettiğini, bu davanın ... İş Mahkemesinde görülmeye devam ettiğini, davalı işyerinde davacı işçinin üye olduğu sendikanın yetki tespitinin yapıldığını, yetkili olduğunun anlaşılması üzerine işverenin bu Sendikaya üye işçileri işten çıkarmaya başladığını, davacının iş sözleşmesinin 4557 Sayılı İş Kanunu' nun 18 ve 19.maddeleri uygun feshedilmediğini iddia ederek haksız feshin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

B- ) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının davayı süresi içinde açmadığını ve bu sebeple reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde 28.05.2012- 23.07.2013 tarihleri arasında Kompost İşçisi olarak çalıştığını, 23.07.2013 tarihli istifası ile iş akdinin sonlandığını, iş bulamaması üzerine tekrar başvuru yapması sebebiyle 21.08.2013-15.09.2014 tarihleri arasında tekrar çalıştırıldığını, davacının iş akdi feshinin davalı şirket tarafından disipline aykırı davranışları nedeni ile yapıldığını, 21.02.2014 tarihinde 00.00-08.00 vardiyasında davacı işçinin Amiri ... tarafından verilen "yükleme sonrası toplaması gereken kabloları toplamaması” konusundaki söylemine karşı agresif tutumu ve tartışması yaşandığını, 30.03.2014 tarihinde saatlerin ileri alınması ile yemek saatine yanlış gelmesi ve vardiya görevlisinin işten erken çıkması, 28.05.2014 tarihinde 16.00-00.00 vardiyasında saat 18.30 sularında at atlığı öğütme makinaları ve bantlar çalışır durumda iken makine başında bulunmadığının tespit edilmesi ve 22.08.2014 tarihinde 24.00-08.00 vardiyasında 06.00 sıralarında uyuduğunun tespit edildiğini, bu nedenler ile tutanakların tutulduğunu, davacı işçinin savunmasının alındığını, davacıya yazılı ihtarlar verildiğini, son olarak 23.08.2014 tarihinde 20.00-08.00 vardiyasına işverenden izin almaksızın ve sağlık raporu sunmaksızın davacının işe gelmediğini, bu eylemlerinden dolayı işveren müvekkili tarafından tüm bu yazı ve ihtarlar göz önünde bulundurulduğunu, disiplin yönetmeliğinin "yazılı İhtar cezası gerektiren eylemlerin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yeniden yazılı ihtar cezası gerektiren eylemlerde bulunması halinde iş sözleşmesinin feshini” düzenleyen 4.16.14 maddesi gereğince davacının iş akdinin geçerli sebeple feshine 04.09.2014 tarihli disiplin kurulu kararı ile karar verildiğini, davacının sendikal sebeple fesih iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

C- ) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk derece mahkemesince; "...davacı işçinin şirket yönetmeliği ile etik ilkelerine aykırı davrandığı yetki ve sorumluluklarını ihlal ettiği, şirkete bağlılığı konusunda uygun olmayan davranışlarda bulunduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D- ) İstinaf:

İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

E- ) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince; “..4857 Sayılı Kanun'un 19.maddesine göre geçerli fesih hallerinde iş akdi feshedilen işçiye yazılı fesih bildirimi yapılması yasal zorunluluk olup davalı işverenin bu yasal zorunluluğa uymadığı, yazılı fesih bildirimi yapılmadığını ve davacı işçinin sözlü olarak iş akdinin feshedildiğinin davacı işçi tarafından işverene gönderilen ... 4. Noterliğinin 16/09/2014 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesinde açıklandığı, işverenin davacı işçiye yazılı fesih bildirimi yapmadığı sabit olduğundan davanın kabulüyle davacının işe iadesi gerektiğinden ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının dosya kapsamına uymadığı anlaşılmış, HMK. nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine; davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında tespitine; davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine” karar verilmiştir.

F- ) Temyiz:

Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili temyiz etmiştir.

G- ) Gerekçe:

Bölge Adliye Mahkemesi'nce, 4857 Sayılı Kanun'un 19. maddesine göre geçerli fesih hallerinde iş akdi feshedilen işçiye yazılı fesih bildirimi yapılması yasal zorunluluk olup davalı işverenin bu yasal zorunluluğa uymadığı, yazılı fesih bildirimi yapılmadığını ve davacı işçinin sözlü olarak iş akdinin feshedildiğinin kabulüyle davacının işe iadesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi bu sonuca, “davalı işveren tarafından 15/09/2014 tarihli yazılı fesih bildiriminin altına imzadan imtina tutanağının düzenlenmesi 4857 Sayılı Kanun'un 109.maddesine uygun olmakla beraber bunun aksinin ileri sürülmesi durumunda imtina tutanağının gerçek olup olmadığını tespiti anlamında tutanak tanıklarının dinlenmesi zorunludur. Davalı tarafından tutanak tanığı ... ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında davalı şirket tarafından tanık olarak gösterilmiş, davalı tanığı ... talimat yolu ile 13/04/2016 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tanık olarak ifade vermiş, ifadesinde davacıya yazılı fesih bildirimi yapıldığı, davacının yazılı fesih bildirimini almaktan imtina ettiği yönünde herhangi bir beyan bulunmaması karşısında davalı işverenin davacıya yazılı fesih bildiriminin yapıldığını, davacının imtina ettiğini ispatlayamadığı görülmüştür.” şeklindeki gerekçeyle ulaşmıştır.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işveren tarafından gösterilen tutanak tanıklarından ...'ın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde mevcut ifadesinde davacıya yazılı fesih bildirimi yapıldığı ve davacının da bu fesih bildirimini almaktan imtina ettiğine dair olumlu ya da olumsuz herhangi bir beyanı bulunmamaktadır.

Bu durumda, davacıya fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadığı ve davacının yazılı fesih bildirimini almaktan imtina ettiği şeklinde bir sonuca ulaşılamaz. Bölge Adliye Mahkemesi'nce tutanak tanığının dinlenmesi ve bu eksik hususun açıklığa kavuşturulduktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi'nin temyiz olunan kararın yukarda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, 6100 Sayılı Kanun'un 373/2. Maddesi uyarınca dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi'ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının ilgilisine iadesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr