T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/11664
K. 2019/15607
T. 11.9.2019

KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Davacının İşverene 05.05.2014 Tarihinde Gönderdiği İhtarname İle İşten Haksız Yere Çıkartıldığını Bildirip Tazminat ve Alacaklarını Talep Ettiği/Davalı İşverenin İse 05.05.2014 Tarihi ve Sonrası İçin Devamsızlık Tutanakları Düzenleyip Davacı İşçinin İş Akdini 15.05.2014 Tarihinden İtibaren Feshettiğini Bildirdiği - Davacının 05.05.2014 Tarihli İhtarnamesi Karşısında Davalı İşverenin Bu Tarih ve Sonrası İçin Düzenlediği Devamsızlık Tutanaklarına Değer Verilemeyeceği )

KISMİ DAVADA KESİNLİK SINIRI ( İşçilik Alacakları - Alacağın Bir Kısmının Dava Edilmesi Halinde Kısmi Davada Kesinlik Sınırının Dava Edilen Miktara Göre Değil Alacağın Tamamına Göre Belirleneceği )

İŞÇİNİN FESİH İHTARNAMESİ TARİHİ İTİBARİYLE İŞVEREN TARAFINDAN DEVAMSIZLIK TUTANAĞI DÜZENLENMESİ ( Davalı İşverenin Bu Tarih ve Sonrası İçin Düzenlediği Devamsızlık Tutanaklarına Değer Verilemeyeceği/Davalı İşveren Fesihte Haklı Olduğunu İspat Edemediğinden Davacının Kıdem ve İhbar Tazminatı Taleplerinin Kabulü Gereği )

1475/m.14

ÖZET : Davacı, 14.01.2011-05.05.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, en son aylık net 1.350,00 TL ücret aldığını, ayrıca aylık 150,00 TL yemek sosyal yardımının olduğunu, iş akdinin feshinden 6-7 ay önce euro dizel yakıtı yanlışlıklı normal dizel yakıt tankerine boşalttığını, son olarak 03.05.2014 günü zorlu çalışma koşulları sonucunda yanlışlıkla fiyat farkı bulunmayan 97 oktan benzini 95 oktan benzin tankına boşalttığını, bunun üzerine iş akdinin işverence feshedildiğini, haftanın 6 günü 08.00-18.30 saatleri arasında olduğunu, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, son 1,5 yıla ait yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, davalı işverene 05/05/2014 tarihinde gönderdiği ihtarname ile işten haksız yere çıkartıldığını bildirip tazminat ve alacaklarını talep etmiştir. Davalı işveren ise 05/05/2014 tarihi ve sonrası için devamsızlık tutanakları düzenleyip davacı işçinin iş akdini 28/05/2014 tarihli fesih ihtarnamesi ile 15/05/2014 tarihinden itibaren feshettiğini bildirmiştir. Açıklanan delil durumuna göre davacının 05/05/2014 tarihli ihtarnamesi karşısında davalı işverenin bu tarih ve sonrası için düzenlediği devamsızlık tutanaklarına değer verilemez. Davalı işveren fesihte haklı olduğunu ispat edemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 14.01.2011-05.05.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, en son aylık net 1.350,00 TL ücret aldığını, ayrıca aylık 150,00 TL yemek sosyal yardımının olduğunu, iş akdinin feshinden 6-7 ay önce euro dizel yakıtı yanlışlıklı normal dizel yakıt tankerine boşalttığını, son olarak 03.05.2014 günü zorlu çalışma koşulları sonucunda yanlışlıkla fiyat farkı bulunmayan 97 oktan benzini 95 oktan benzin tankına boşalttığını, bunun üzerine iş akdinin işverence feshedildiğini, haftanın 6 günü 08.00-18.30 saatleri arasında olduğunu, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, son 1,5 yıla ait yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B-) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının aylık ücretinin 1.062,00 TL olduğunu, 03.05.2014 günü 97 oktan ve 95 oktan benzinleri yanlış tanklara boşalttığını, davacıdan aynı gün yazılı savunma istendiğini, ancak davacının savunma vermem diyerek işlerini terk ettiğini, bunun üzerine 06.05.2014 tarihinde noter kanalıyla ihtarname gönderilerek yazılı savunmasının ve işe başlamasının istendiğini, davacının savunma vermediği gibi işe de devam etmediğini, bunun üzerine davacının iş akdinin 02.06.2014 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, gün içinde genellikle 2 dolum yapıldığını, 2. dolumun 16.00'da sona erdiğini, günde 3 dolum yapılmasının çok nadir olduğunu, davacının fazla mesaisi bulunmadığını, yılık izinlerinin tamamının kullandırıldığını, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini savunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir.

C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D-) Temyiz:

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

E-) Gerekçe:

5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin mahkeme veznesine yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 Sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. fıkrasında ise;"Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanun'un 26/09/2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." denmiştir.

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.

Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.

Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.

İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.

Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.

Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.

Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.

Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 Sayılı içtihadında, “ 5521 Sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.

Dosya içeriğine göre, temyize konu kabul edilen miktar 1.191,00 TL olup karar tarihi itibariyle 2.080 TL olan temyizde kesinlik sınırı altında kaldığından davalının temyiz talebinin HUMK.nun 427/2 ve 432/4. maddeleri uyarınca MİKTARDAN REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

2-) Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede:

a-) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

b-) Davacı, davalı işverene 05/05/2014 tarihinde gönderdiği ihtarname ile işten haksız yere çıkartıldığını bildirip tazminat ve alacaklarını talep etmiştir. Davalı işveren ise 05/05/2014 tarihi ve sonrası için devamsızlık tutanakları düzenleyip davacı işçinin iş akdini 28/05/2014 tarihli fesih ihtarnamesi ile 15/05/2014 tarihinden itibaren feshettiğini bildirmiştir. Açıklanan delil durumuna göre davacının 05/05/2014 tarihli ihtarnamesi karşısında davalı işverenin bu tarih ve sonrası için düzenlediği devamsızlık tutanaklarına değer verilemez. Davalı işveren fesihte haklı olduğunu ispat edemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

kazanci.com.tr