T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/4168
K. 2017/16292
T. 6.12.2017

* İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE ( Kiracı Olmayan Kişi Ya da Kişiler Hakkında Tahliyeye Karar Verilemeyeceği - Davacı Alacaklı Vekili Dava Dilekçesinde Davalı Kiracı Şirketin Tahliyesine Karar Verilmesini Talep Etmiş Olup Mahkemece Talep Aşılarak Davalıların Tahliyesine Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

* KEFİLE YÖNELİK TAHLİYE KARARI VERİLEMEMESİ ( Davacı Alacaklı Vekili Dava Dilekçesinde Davalı Kiracı Şirketin Tahliyesine Karar Verilmesini Talep Etmiş Olup Mahkemece Talep Aşılarak Davalıların Tahliyesine Karar Verilmesinin İsabetsizliği )

* İİK. 269.MD.Sİ GEREĞİ ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİNDEN SONRA BORÇLUNUN İTİRAZ SEBEPLERİNİ İCRA DAİRESİNE BİLDİRİP YASAL ÖDEME SÜRELERİ GEÇTİKTEN SONRA ALACAKLININ İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE İSTEYEBİLMESİ ( Tahliye İtirazlı Ödeme Emri Tebliğ Edilmediğinden Henüz İtiraz Hakkı Doğmamış Olup Anılan Maddedeki İtiraz ve Ödeme Süreleri İşlemeyeceği - Borçlunun Haricen İcra Takibini Öğrenip İcra Dairesine İtiraz Etmesi Hukuki Sonuç Doğurmayacağından İstemin Reddedileceği )

2004/m.269

ÖZET : Dava, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.

1-Davalı borçlular vekilinin kefile dair tahliye yönünden temyiz itirazlarına gelince; Kiracı olmayan kişi ya da kişiler hakkında tahliyeye karar verilmesi mümkün değildir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde davalı kiracı şirketin tahliyesine karar verilmesini talep etmiş olup Mahkemece talep aşılarak davalıların tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.

2-İİK. 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür.Tahliye itirazlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi Kanun'un emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, davalı borçlular vekilinin kefile dair itirazın kaldırılması yönünden temyiz itirazlarının reddine,

2-) Davalı borçlular vekilinin kefile dair tahliye yönünden temyiz itirazlarına gelince; Kiracı olmayan kişi ya da kişiler hakkında tahliyeye karar verilmesi mümkün değildir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde davalı kiracı şirketin tahliyesine karar verilmesini talep etmiş olup Mahkemece talep aşılarak davalıların tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.

3-) Davalı borçlular vekilinin kiracı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı alacaklı, 05/07/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 05/04/2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 100.590,75 TL kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu şirket vekili, 19/04/2013 tarihinde İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçeyle borca itiraz etmiştir.

İİK. 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür.

Tahliye itirazlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi Kanun'un emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirket yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda (2 ) no.lu bentte açıklanan nedenle, davalı borçlular vekilinin tahliye yönünden kefile dair ve ( 3 ) no.lu bentte açıklanan sebeple kiracı şirkete dair temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğindebulunulabileceğine, peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davalılara iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr