T.C.
Danıştay 13. Daire 
Esas No:2015/4076
Karar No:2015/2838 

Danıştay 13. Daire Başkanlığı        
2015/4076 E.  ,  2015/2838 K.

"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/4076
Karar No:2015/2838


Davacı :
Vekili

Davalı

Davanın_Özeti : Davacı şirket tarafından faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile kayıp kaçak bedeline dayanak teşkil ettiği ileri sürülen 16.12.2010 tarih, 2932 sayılı ve 28.12.2010 tarih, 2999 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarının iptali istenilmektedir.
Danıştay_Tetkik_Hâkimi_Emre_ERMAN'ın_Düşüncesi_: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 87. maddesi uyarınca karar veren Danıştay Nöbetçi Dairesi'nce, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirket tarafından faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile kayıp kaçak bedeline dayanak teşkil ettiği ileri sürülen 16.12.2010 tarih, 2932 sayılı ve 28.12.2010 tarih, 2999 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarının iptali istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı Kanun'un "Aynı Dilekçe İle Dava Açılabilecek Hâller" başlığını taşıyan 5. maddesinde; her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep - sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği; Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1-d bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin, idari yargının görev alanında bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 16.12.2010 tarih ve 2932 sayılı ve 28.12.2010 tarih ve 2999 sayılı kararlarının iptali isteminin yanında, özel hukuk sözleşmesi kapsamında kullandığı elektrik gereğince kendisine gönderilen faturalarda yer alan kayıp-kaçak bedeli adı altında ödenmiş olan tutarların iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin de iptalinin istenildiği, tarafların eşitliği üzerine kurulu, özel hukuk sözleşmesi kapsamında yapılan abonman sözleşmesinden kaynaklanan kayıp-kaçak bedelinin iadesi isteminden doğan ihtilafın ancak adli yargı yerlerinde açılacak bir davaya konu edilebileceğinin açık olması karşısında, aynı dilekçeyle hem adli yargının hem de idari yargı yerlerinin görev alanına giren bir istemde bulunulduğu anlaşıldığından, dava dilekçesi bu hâliyle 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesine uygun bulunmamaktadır.

Bu durumda; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 28.12.2010 tarih, 2999 sayılı ve 16.12.2010 tarih, 2932 sayılı kararlarına karşı ayrı; kayıp kaçak bedelinin iadesi isteminin reddine ilişkin işleme karşı ayrı dilekçelerle dava açılması gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, 2577 sayılı Kanun'un 15/1-d maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde kararda belirtildiği şekliyle her bir işleme karşı ayrı ayrı dilekçelerle, dilekçe ret kararını veren yargı yeri sıfatıyla Danıştay'da yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya tebliğine, ayrıntısı aşağıda gösterilen yapılan 128,20-TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın ve kullanılmayan 45,60-TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine, 17.08.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye



hukukmedeniyeti.org