T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15222
K. 2016/1231
T. 1.2.2016

*KEŞİDECİ İLE LEHTAR ARASINDAKİ ŞAHSİ DEF'İLERİN HAMİLE KARŞI İLERİ SÜRÜLMESİ
(Menfi Tespit - Kural Olarak Mümkün Değilse de Hamilin Bonoyu Kötüniyetli İktisap Ettiğinin Kanıtlanması Halinde Şahsi Defilerin Ona Karşı da İleri Sürülebileceği/Toplanan Tüm Deliller Hep Birlikte Değerlendirilerek Varılacak Uygun Sonuç Dairesinde Bir Karar Verileceği)

* MENFİ TESPİT (Davalının Lehtarı Diğer Davalının Hamili Olduğu İcra Takibine Konu Bononun Boş ve İmzalı Olarak Düzenlendiği ve Bedelsiz Kaldığı İddiasıyla - Kural Olarak Keşideci İle Lehtar Arasındaki Şahsi Defilerin Hamile Karşı İleri Sürülmesi Mümkün Değilse de Hamilin Bonoyu Kötüniyetli İktisap Ettiğinin Kanıtlanması Halinde Şahsi Defilerin Ona Karşı da İleri Sürülebileceğinin Gözetilmesi Gerektiği)

* HAMİLİN BONONUN İKTİSABINDA KÖTÜNİYETLİ OLUP OLMADIĞININ ARAŞTIRILMASI (Menfi Tespit - Davalının Lehtarı Diğer Davalının Hamili Olduğu İcra Takibine Konu Bononun Boş ve İmzalı Olarak Düzenlendiği ve Bedelsiz Kaldığı İddiasıyla - Kural Olarak Keşideci İle Lehtar Arasındaki Şahsi Defilerin Hamile Karşı İleri Sürülmesi Mümkün Değilse de Hamilin Bonoyu Kötüniyetli İktisap Ettiğinin Kanıtlanması Halinde Şahsi Defilerin Ona Karşı da İleri Sürülebileceğinin Gözetilmesi Gerektiği)

2004/m.72

6762/m.599

ÖZET : Dava, davacının keşidecisi, davalının lehtarı diğer davalının hamili olduğu icra takibine konu bononun boş ve imzalı olarak düzenlendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Kural olarak keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülmesi mümkün değilse de, somut olayda uygulanması gerekli 6762 Sayılı TTK'nun 599. maddesine göre hamilin bonoyu kötüniyetli iktisap ettiğinin kanıtlanması halinde şahsi defilerin ona karşı da ileri sürülebileceği gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda bonoda hamil olan davalının bononun iktisabında kötü niyetli olup olmadığı hususunda toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde tartışılmaksızın bu davalı yönünden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalılardan ... tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin bonoda keşideci, davalı ...'in lehtar, ...'in ise hamil olduğunu, müvekkilinin davalıları tanımadığını, imzalı boş bononun ele geçirilerek doldurulduğunu, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin bonoda hamil olup, iyi niyetle iktisap eden kişi olduğunu, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., bononun davacıya verdiği borç para karşılığında alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın davalı... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.9.2014 tarihli kararı ile kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeni ile bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ispat yükünün davacıda olduğu, davalı ...'in beyanın bonodaki bedel kaydını talil olarak nitelendirilemeyeceği, davacının iddiasını ispat edemediği, yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemenin 29.1.2014 gün ... Esas ve ... Karar sayılı davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen önceki hükmünü sadece davalılardan ... vekili temyiz etmiş, davalı ... temyiz etmemiş olup temyiz etmeyen davalı yönünden önceki karardaki bedelsiz olduğu hususu davalı-lehtar durumundaki ... yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden davalı ... hakkındaki davanın reddi doğru görülmemiştir.

Dava, davacının keşidecisi, davalı ...'in lehtarı diğer davalı ...'in hamili olduğu icra takibine konu bononun boş ve imzalı olarak düzenlendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Kural olarak keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülmesi mümkün değilse de, somut olayda uygulanması gerekli 6762 Sayılı TTK'nun 599. maddesine göre hamilin bonoyu kötüniyetli iktisap ettiğinin kanıtlanması halinde şahsi defilerin ona karşı da ileri sürülebileceği gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda bonoda hamil olan davalı ...'in bononun iktisabında kötü niyetli olup olmadığı hususunda toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde tartışılmaksızın bu davalı yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 



kazanci.com.tr