Olaylar

Sosyal Sigorta Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğünce (SGK/Kurum); başvurucuya ait işyerinde yapılan denetleme sonucunda başvurucu hakkında iki ayrı idari para cezası yaptırımı uygulanmıştır. Başvurucu idari para cezalarına ayrı ayrı itiraz etmiş, Kurum bu itirazlara herhangi bir yanıt vermemiştir. Başvurucu bu arada borcunu taksitlendirmiş ve ihtirazi kayıtla tamamını ödemiştir. Başvurucu, SGK tarafından verilen idari para cezalarının iptali için Sulh Ceza Mahkemesine başvurmuş, talebin reddi üzerine Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı başvuruda para cezalarının iptaline karar verilmiştir.

Başvurucu; Ağır Ceza Mahkemesinin kesin nitelikteki iptal kararına dayanarak Kuruma ödediği bedelin tahsili amacıyla icra takibi başlatmış, Kurumca borca kısmen yapılan itirazın iptali talebi üzerine İş Mahkemesi davayı kabul etmiştir. Temyiz üzerine Yargıtayın, takip ve dava konusu idari para cezalarını iptal etmede görevsiz olan Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği iptal kararının yok hükmünde olduğunu belirterek bozma kararı vermesi üzerine İş Mahkemesi bozma kararına uyarak davayı reddetmiştir.

İddialar

Başvurucu, kesinleşmiş mahkeme kararının yok hükmünde kabul edilerek icra edilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kesin hükme saygı, uluslararası hukuk düzenine özgü hukukun genel ilkelerinden biri olarak kabul görmektedir. Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında düzenlenen yargı kararlarının geciktirilmeksizin uygulanması yükümlülüğü, hukukun genel ilkelerinden biri olarak da kabul edilen kesin hükme saygı ilkesinin de bir gereğidir.

Başvurucunun idari para cezasının kaldırılması için Sulh Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz süre yönünden reddedilmiş; Ağır Ceza Mahkemesi, Sulh Ceza Mahkemesinin kararını kaldırarak idari para cezalarını kesin olarak iptal etmiştir. 5271 sayılı Kanun'un 271. maddesinde ağır ceza mahkemesinin itiraz üzerine vereceği kararların kesin olacağı belirtilmiştir.

Bir ceza mahkemesi tarafından verilen kesin nitelikteki bir kararın hangi şartlar altında ortadan kaldırılacağı 5271 sayılı Kanun'un ''Olağanüstü Kanun Yolları'' başlıklı üçüncü kısmında düzenlenmiştir.

Başvuruda, bir tarafın aleyhine olacak şekilde kesin bir yargı kararının etkisinin ortadan kaldırılıp kaldırılmadığının incelenmesi gerektiği açıktır. Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı olağanüstü kanun yoluna başvuruda bulunulduğu hususunda dosya kapsamında herhangi bir bilgi belge bulunamamıştır. Bu açıdan Ağır Ceza Mahkemesi kararının nihai, bağlayıcı ve icra edilebilir nitelikte bir karar olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

İş Mahkemesinin itirazın iptali davasındaki alacağın hukuksal temelini oluşturan Ağır Ceza Mahkemesi kararını yok saymak suretiyle davanın reddine karar vermesi başvurucunun lehine olan nihai ve bağlayıcı mahkeme kararının icrasını isteme hakkını ortadan kaldırmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kararın icrası hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> Anayasa Mahkemesinin 24/2/2021 Tarihli ve 2016/2377 Başvuru Numaralı Kararı