T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/470
K. 2021/695
T. 3.6.2021

KONKORDATONUN TASDİKİ İSTEMİ ( İİK'nın 302/6. Maddesi Uyarınca Çekişmeli Alacakların Nisapta Hesaba Katılıp Katılmamasına ve Ne Oranda Katılacağına Mahkemece Karar Verileceği ayrıca Bu Hükmün Emredici Nitelikte Olduğu - Gerek Fiziken Gerekse Uyap Sistemi Üzerinde Yapılan Kontrolde Bankaların Çekişmeli Alacaklarının Nisapta Hangi Miktar Üzerinde Dikkate Alınacağı Hususunda Mahkemenin Ara Kararına Rastlanmadığı/Mahkemece İİK'nın 302/6 Maddesi Gereğince Karar Vermesi Gerekirken Bu Konuda Karar Oluşturmamasının Hatalı Olduğu )

KONKORDATO NİSABININ HESAPLANMASI ( Bankanın Alacak Bildiriminde Bulunduğu Borçlunun Alacağın Bir Miktarını Kabul Ettiği Ancak Alacağın Nisapta Daha Düşük Gösterildiği - Borçlunun Kabul Ettiği Alacak Kısmı Çekişmeli Olmamasına Rağmen Anılan Bankanın Alacağının Nisapta Borçlunun Kabul Ettiği Miktardan Daha Az Kabul Edilmesinin Hukuka Uygun Olmadığı )

ÇEKİŞMELİ ALACAKLAR HAKKINDA KARAR VERİLMESİ ( Gerek Fiziken Gerekse Uyap Sistemi Üzerinde Yapılan Kontrolde Bankaların Çekişmeli Alacaklarının Nisapta Hangi Miktar Üzerinde Dikkate Alınacağı Hususunda Mahkemenin Ara Kararına Rastlanmadığı - Mahkemece İİK'nın 302/6 Maddesi Gereğince Karar Vermesi Gerekirken Bu Konuda Karar Oluşturmamasının İsabetsiz Olduğu )

2004/m.302/6,305

ÖZET : Dava, konkordatonun tasdikine ilişkindir.

İİK'nın 302/6. maddesi uyarınca çekişmeli alacakların nisapta hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemece karar verilir ve anılan hüküm emredici niteliktedir. Ancak gerek fiziken, gerekse UYAP sistemi üzerinde yapılan kontrolde anılan bankaların çekişmeli alacaklarının nisapta hangi miktar üzerinde dikkate alınacağı hususunda mahkemenin ara kararına rastlanmamıştır. Mahkemece İİK'nın 302/6 maddesi gereğince karar vermesi gerekirken bu konuda karar oluşturmaması kanuni düzenlemeye aykırı bulunmuştur. Bunun yanında Bankanın 1.384.093,24 TL alacak bildiriminde bulunduğu, borçlunun alacağın 1.034.737,74 TL'sini kabul ettiği, çekişmeli kalan alacakları için alınan bilirkişi raporunda ise en son 02/05/2019 tarihli çek tahsilatları düşüldükten sonra bankanın ana para alacağı, geçici mühlet öncesi işlemiş faizi ve kredi riski olmak üzere alacağın nisapta 812.314,88 TL olarak dikkate alınması gerektiğinin belirtildiği ve alacağın nisapta 812.314,88 TL olarak gösterildiği görülmektedir. Borçlunun kabul ettiği alacak kısmı çekişmeli olmamasına rağmen, anılan bankanın alacağının nisapta borçlunun kabul ettiği miktardan daha az kabul edilmesi de hukuka uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenler ile müdahillerin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir.

DAVA : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. Gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin sac, demir çelik ve metal ürünlerin imali ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, borçlu şirketin sermayesinin 7.500.000,00 TL olup tamamının ödendiğini, alacakların tahsilinde yaşanan sıkıntılar, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, kredi faizlerinin artması finansman gibi nedenlerle nakit akış dengesinin bozulduğunu, konkordato teklifleri ile borçlu şirketin borçların tamamının ödeyeceğini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında bir yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; İİK'nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, borçlu şirketin konkordatoya tabi adi borçlarının tamamının faizsiz olarak ilk yıl ödemesiz 2022 yılında % 25'nin, 2023 yılında % 25'nin, 2024 yılında % 25'nin ve 2025 yılında % 25'nin her yıl 12 eşit taksitte borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, kayyım atanmasına ve çekişmeli alacaklara pay ayrılmasına yer olmadığına, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine; rehinli alacaklıların da aynı şekilde ödenmesine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ : Müdahil ... Bankası vekili istinaf dilekçesinde; borçlu şirketin projesinin somut ve uygulanabilir olmadığını, komiser heyeti raporlarında projede öngörülen satışlara ulaşamadığının tespit edildiğini, tasdik şartlarının gerçekleşmediğini, müvekkilinin alacağının 1.384.093,24 TL olduğunu ve bu miktarın kaydını talep etmelerine rağmen, borçlunun alacağın sadece 1.034.737,74 TL'sini kabul ettiğini, çekişmeli kalan alacakları için alınan bilirkişi raporunda ise müvekkilinin alacağının borçlunun kabul ettiği miktardan daha az, 812.314,88 TL olarak kabul edilerek eksik belirlendiğini, nisapta eksik alacak tutarının dikkate alınması nedeniyle projenin öngörülen çoğunlukla kabul edilme şartının gerçekleşmediğini, teklif edilen tutarın iflas halinde müvekkili bankanın eline geçecek miktardan fazla olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve borçlu şirketin taleplerinin reddine, aksinin kabulü halinde müvekkilinin alacağının bildirdikleri rakam olarak projeye alınmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.

Müdahil ... Bankası vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin alacağının nisapta hatalı ve eksik olarak 59.039,95 TL gösterildiğini, borçlu şirketten 164.714,00 TL alacakları bulunduğunu, komiser ve mahkeme heyeti tarafından müvekkilinin alacağının kabul edilip edilmediğine dair bildirim yapılmadığını, alacaklarının reddedilen kısmı için itiraz ve bilirkişi tespiti talepte bulunma hakkı verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.

Müdahil ... Bankası vekili istinaf dilekçesinde; projenin gerçeklikten uzak ve uygulanabilirliğinin mümkün olmadığını, davacının uzun bir süre tedbirlerden yararlanmasına rağmen iyileşme göstermediğini, alacaklarına kavuşmalarının engellendiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil ... vekili istinaf dilekçesinde; 1.496.365,46 TL alacak bildiriminde bulunmalarına rağmen, borçlu şirketin alacağın 1.166.728,12 TL 'lik kısmını kabul ettiğini, bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklarının 1.182.872,44 TL olarak tespit edildiğini ve nisapta da bu miktarın dikkate alındığını, ancak raporun kendilerine tebliğ edilmeyerek usule aykırı davranıldığını, şirketin ön projede belirtilen satış rakamlarına ulaşamadığını, şirketle birlikte konkordato talep eden gerçek kişi lehine verilen tedbirlerin kaldırılmasından sonra şahsa ait taşınmazın şirket adına tescil edildiğini ve şirket aktiflerinin gerçeğe aykırı artırıldığını, benzer işlemler ile gerçekte borca batık olan şirketin aktiflerinin artırılarak şirketin borca batık olmadığından bahisle projenin onaylandığını, projenin gerçeklikten uzak ve muğlak olduğunu, şirket kaynakları ile orantılı ve başarı ihtimali mevcut proje bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, konkordatonun tasdikine ilişkindir.

Mahkemece, borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, karara karşı bir kısım müdahiller istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK'nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacı şirket lehine 29/11/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici mühletin 28/02/2019 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 25/04/2019 tarihli duruşmada borçlu şirket lehine 25/04/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, bilahare 25/04/2020 tarihinden itibaren kesin mühletin 6 ay daha uzatılmasına karar verildiği, İİK'nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK'nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişiden raporda alındığı, mahkemece 7226 Sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde öngörülen durma sürelerinin de ilavesi ile tasdik yargılaması için duruşma günü belirlendiği ve duruşma gününün İİK'nın 304. maddesi uyarınca ilan edildiği görülmektedir.

Komiser heyeti tasdik talebine dair 30/12/2020 tarihli raporunu da özetle; Şirketin alacaklılar oylama toplantısının 14.12.2020 tarihinde yapıldığını, komiser heyeti olarak alacaklılar toplantısında hazır olarak bulunularak oylama sürecinde yapılan tüm iş ve işlemlerin kayıt ve tutanak altına alındığını, oylamaya iştirak edemeyen bir kısım alacaklıların ilanda belirtilen adrese 7 günlük iltihak süresi içerisinde revize konkordato projesi hakkındaki kabul ya da ret oylarına ilişkin beyanlarını ilettiğini, şirketin konkordatoya tabi 37 adet alacaklısının olduğu ve bu alacaklıların ¨11.020.193,67 tutarında toplam alacaklarının bulunduğunu, şirketin rehinli alacaklı sayısının 2 adet olduğu ve rehinli alacaklıların toplam alacaklı olduktan tutarın ¨ 4.298.970,00 TL olarak tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu revize konkordato projesinin konkordatoya tabi alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünden yapılan hesaplamalardan kişi sayısı bakımından % 72,97 oranının, tutar yönünden oranının ise % 57,58 olarak gerçekleştiğini ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla sağlanmış olduğunu, davacı şirketin rehinli alacaklılar yönünden ise İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri" başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde rehinli alacaklılar ile borçların yapılandırılması konusunda alacaklı sayısı bakımında %50 tutar yönünden ise %93.05 olarak gerçekleştiğini ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla sağlanmış olduğunu, konkordato borçlusunun işbu rapor tarihi itibariyle İİK m. 206'ıncı maddenin birinci sırasına tabi bir borcunun bulunmadığını, rapora dayanak 30.09.2020 tarihi itibariyle bilançoda görünen personel borçlarının ödenmiş olduğunun görüldüğünü, tensip sonrası oluşan borcun ise yine işbu rapor tarihi itibariyle vadesi gelenlerin ödenmiş olduğunun heyetlerine ibraz edilen ödeme belgeleri ve banka hareketleri üzerinden teyit edildiğini, netice itibariyle teminat borçlu şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın (konkordato kapsamındaki borçlar için 25.015,84 + rehinli borçlar için ¨ 4.857,84 olmak üzere toplamda ¨ 29.873,68 olarak hesaplandığını, şirketin dosyaya sunduğu son revize konkordato projesinde, herhangi bir tenzilat öngörülmediğini, alacaklılara 2022 yılından başlamak üzere her yıl 12 eşit taksitler halinde 1. yıl alacağın %25'i, 2. yıl alacağın %25'i, 3, Yıl alacağın %25'si, 4. Yıl %25'i, ödenecek şekilde teklif sunulduğunu, teklifte ilave faiz, tenzilat vb. öngörülmediğini, ödeme planının iş bu nihai raporlarının ekinde mahkemeye ibraz edildiğini, şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre öz varlık (+) 10.779.160,02 olduğunu, davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen "aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre" hesap yapıldığında davacı şirketin öz varlığının: ¨ (+) 9.204,588,96 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçlarının tümünü (%100) vadelendirmek suretiyle ödeyebileceğini, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarını % 90,51 oranında tahsil edebilecekleri, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabileceklerini, şirketin revize konkordato projesini gerçekleştirebilecek durumda olduğunu ve konkordato projesinin tasdik koşullarının sağlandığını bildirmişlerdir.

Mahkemece tasdikin uygun olup olmadığına dair alınan bilirkişi raporunda da komiser heyeti raporunun yerinde olduğu, borçlu şirketlerin tasdik harçlarını yatırması halinde tasdik şartlarının gerçekleştiğini belirtmiştir. Müdahillerin bir kısmı, alacaklarının itiraza uğrayan kısmının oy nisabında dikkate alınması halinde tasdikin mümkün olmayabileceğini, alacaklarının mevcut hesaplamanın çok üzerinde olduğunu ileri sürerek tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurmuştur.

Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK'nın 288. maddesi uyarınca yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. (İİK.m.289). İİK'nın 300. maddesi gereği komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet eder. İİK'nın 302/6. maddesi gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemece karar verilir. Çekişmeli alacağın nisaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair yapılan inceleme, alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme olmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına yöneliktir. Alacağın mevcudiyeti ve miktarı hakkındaki karar, söz konusu alacağı esastan inceleyecek mahkemeye ait olacaktır. Bildirilen alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğrayarak kabul edilmemesi ve itiraza uğrayan kısmın nisaba dahil edilmemesi, alacaklının bu miktarda alacağı bulunmadığına dair maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacaktır.

Somut olayda, müdahil ... Bankası 1.384.093,24 TL alacak bildiriminde bulunmasına rağmen, bilirkişi raporunda alacağın 812.314,88 TL olarak; müdahil ... Bankası 164.714,00 TL alacak bildiriminde bulunmasına rağmen, bilirkişi raporunda alacağın 59.039,95 TL olarak; müdahil ... ise 1.496.365,46 TL alacak bildiriminde bulunmasına rağmen, bilirkişi raporunda alacağının rehinle temin edilen kısmının 298.970,00 TL, adi alacağının ise 883.902,44 TL olmak üzere toplam 1.182.872,00 TL olarak nisapta dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak gerek fiziken, gerekse UYAP sistemi üzerinde yapılan kontrolde anılan bankaların çekişmeli alacaklarının nisapta hangi miktar üzerinde dikkate alınacağı hususunda mahkemenin ara kararına rastlanmamıştır. İİK'nın 302/6. maddesi uyarınca çekişmeli alacakların nisapta hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemece karar verilir. Anılan hüküm emredici niteliktedir. İş bu konkordato dosyasında ise mahkemece bu hususta herhangi bir karar verilmemiş, çekişmeli alacaklar bilirkişi raporunda belirtilen şekilde nisapta dikkate alınmıştır. Mahkemece İİK'nın 302/6 maddesi gereğince karar vermesi gerekirken bu konuda karar oluşturmaması kanuni düzenlemeye aykırıdır. Bunun yanında müdahil ... Bankasının 11/06/2019 tarihinde 1.384.093,24 TL alacak bildiriminde bulunduğu, borçlunun alacağın 1.034.737,74 TL'sini kabul ettiği, çekişmeli kalan alacakları için alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise en son 02/05/2019 tarihli çek tahsilatları düşüldükten sonra bankanın ana para alacağı, geçici mühlet öncesi işlemiş faizi ve kredi riski olmak üzere alacağın nisapta 812.314,88 TL olarak dikkate alınması gerektiğinin belirtildiği ve alacağın nisapta 812.314,88 TL olarak gösterildiği görülmektedir. Borçlunun kabul ettiği alacak kısmı çekişmeli olmamasına rağmen, anılan bankanın alacağının nisapta borçlunun kabul ettiği miktardan daha az kabul edilmesi de hukuka uygun değildir.

Açıklanan nedenler ile müdahillerin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile, HMK'nın 353/1.a.6 bendi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-Müdahil tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,

2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1143 Esas, 2021/49 Karar, 19/01/2021 tarihli kararının HMK'nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,

4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

5-İstinaf kanun yoluna başvuran müdahil tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03.06.2021

kazanci.com.tr