T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/18403
K. 2021/6089
T. 5.10.2021

HAKSIZ EYLEMDEN KAYNAKLANAN MADDİ MANEVİ TAZMİNAT ( Kredi Kartının Bilgisi Dışında Kullanılması/Davacıya Ait Kredi Kartına İlişkin Sözleşmenin Davacı ve Kredi Kartını Veren Banka Arasında Olup Davalıların Üçüncü Kişi Konumunda Olduğu - Davacıya Ait Kredi Kartının Davalılar Tarafından Bilgisi Dışında Kullanılması Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Kapsamı Dışında Olup Davacının Davaya Konu Talebinin TBK Haksız Fiillere İlişkin Hükümleri Kapsamında Olduğu Dolayısıyla Davaya Bakmakta Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu )

KREDİ KARTININ BİLGİSİ DIŞINDA KULLANIMI NEDENİYLE BEDEL İADESİ VE TAZMİNAT ( Davacıya Ait Kredi Kartına İlişkin Sözleşmenin Davacı ve Kredi Kartını Veren Banka Arasında Olup Davalıların Üçüncü Kişi Konumunda Olduğu/Davacıya Ait Kredi Kartının Davalılar Tarafından Bilgisi Dışında Kullanılması Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Kapsamı Dışında Olup Davacının Davaya Konu Talebinin TBK Haksız Fiillere İlişkin Hükümleri Kapsamında Olduğu Dolayısıyla Davaya Bakmakta Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olacağı )

GÖREV ( Kredi Kartının Bilgisi Dışında Kullanılması Nedeniyle Bedel İadesi ve Tazminat - Davacıya Ait Kredi Kartına İlişkin Sözleşmenin Davacı ve Kredi Kartını Veren Banka Arasında Olup Davalıların Üçüncü Kişi Konumunda Olduğu/Davacıya Ait Kredi Kartının Davalılar Tarafından Bilgisi Dışında Kullanılması Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Kapsamı Dışında Olup Davacının Davaya Konu Talebinin TBK Haksız Fiillere İlişkin Hükümleri Kapsamında Olduğu Dolayısıyla Davaya Bakmakta Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu )

6502/m.1,68/1

6098/m.49

ÖZET : Davacı tarafından kredi kartını bilgisi dışında kullanan davalılara karşı bedel iadesi ve tazminat talebi ile dava açıldığı anlaşılmakla, davacıya ait kredi kartına ilişkin sözleşmenin davacı ve kredi kartını veren banka arasında olup somut olayda davalıların üçüncü kişi konumunda olduğu sabittir.

Şu halde, davacıya ait kredi kartının davalılar tarafından bilgisi dışında kullanılması 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamı dışında olup, davacının davaya konu talebinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri kapsamında olduğu, dolayısıyla davaya bakmakta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın görev yönünden reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen hükmün, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına bozulması talep edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davacıya ait ... numaralı kredi kartı ile rızası dışında 10/03/2017 tarihinde ...'de yer alan ... İletişim isimli işyerinden 2.850,00 TL tutarında alışveriş yapıldığını, davacının o tarihte ...'de misafir olduğunu ve yapılan alışverişin davacıya ait olmadığını belirterek 2.850,00 TL'nin, ayrıca davacının ...'e dava açmak için geldiğinden yaptığı masraflar ile 15.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

Davalı ... ..., davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, 6502 Sayılı Kanun'un 68/1 maddesinde ve 26/12/2018 tarihli tebliğ gereği dava değeri itibariyle 5.650,00 TL'nin altında kalan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetine, 5.650-8.480 TL arası uyuşmazlıklarda ise İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmanın zorunlu olduğu ve verilecek kararlara karşı da aynı yasanın 70/3 maddesine göre 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itirazen başvurulacağının belirtildiği, davacı tarafından açılan davada ise dava değerinin 2.850,00 TL olduğu, İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurmadan iş bu davanın açıldığı, bu nedenle 6502 Sayılı Kanun'un 68/1 maddesindeki dava açılabilmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını istemiştir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde; Mali alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Hizmet ise; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusu olarak tanımlanmıştır.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde ise; "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiş olup, davacı tarafından asliye hukuk mahkemesinde davalılar aleyhine tazminat davası açabilecektir. Davalılar davacıya ait kredi kartı ile bilgisi dışında yapmış olduğu harcamalarından davacıya karşı haksız fiil hükümlerine göre karşı sorumludur.

Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından kredi kartını bilgisi dışında kullanan davalılara karşı bedel iadesi ve tazminat talebi ile dava açıldığı anlaşılmakla, davacıya ait kredi kartına ilişkin sözleşmenin davacı ve kredi kartını veren banka arasında olup somut olayda davalıların üçüncü kişi konumunda olduğu sabittir.

Şu halde, davacıya ait kredi kartının davalılar tarafından bilgisi dışında kullanılması 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamı dışında olup, davacının davaya konu talebinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri kapsamında olduğu, dolayısıyla davaya bakmakta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın görev yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenle, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile; 6100 Sayılı HMK'nın 363. maddesi uyarınca ... 1.Tüketici Mahkemesi'nin 16.03.2020 tarihli 2020/155 Esas ve 2020/116 Karar sayılı hükmünün, hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile kanun yararına BOZULMASINA; dosyanın gereği yapılmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine, 05.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr