EMSAL KARAR

Müvekkilinin köprüyü birçok kez kullandığını ve her seferinde ödemeyi aynı şekilde, geçişten sonraki 15 gün içinde HGS hesabında para bulundurmak suretiyle ödediğini belirten Çelik, “Geçişten sonraki 15 gün içinde HGS hesabında para bulunduran müvekkilimin hesabından geçiş ücreti her seferinde otomatik olarak çekildi. Ancak davaya konu geçişte Otoyol A.Ş. otomatik olarak parayı çekmemiş ve müvekkilimin hatalı olduğunu iddia etmiştir. Netice itibariyle Mahkeme'nin kesin kararıyla müvekkilim haklı bulunmuştur ve lehimize vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar emsal niteliğinde” ifadelerini kullandı.

YARGI MÜCADELESİ

hukukihaber.net’e konuşan Avukat İsmail Çelik, “Yap-işlet-devret modeliyle yapılan, Osmangazi Köprüsü’nün de içinde bulunduğu “Gebze-Orhangazi-İzmir (İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu” her gün yüzlerce kişi tarafından kullanılmaktadır. Bahse konu otoyoldan geçiş ücretinin çok yüksek olup olmadığı tartışmaları halen devam etmekte ancak burada başka bir hususa dikkatlerinizi çekmek isterim. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile geçiş ücretleri ödenmeden otoyoldan geçiş yapılması durumunda, işletici şirkete, geçiş tutarının 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir. Dahası, bu cezalara karşı herhangi bir itiraz yolu öngörülmemiştir. Anayasamızın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti ihlal ediliyor olmakla beraber, işletici şirketin hatalı uygulaması nedeniyle de ayrıca bir mağduriyet söz konusu olmaktadır. İşletici şirketin bahse konu hatalı uygulamayı müvekkilime uygulaması nedeniyle yürütmüş olduğumuz yargı mücadelesi sürecinden ve sürecin sonunda Mahkeme tarafından lehimize verilen emsal niteliğindeki karardan kısaca bahsetmek isterim.

OLAY

Müvekkilim Osmangazi Köprüsü’nün de içinde bulunduğu otoyoldan birçok kez geçiş yapmış olup, geçişlerinde, köprü ve otoyol ücretini, geçiş sırasında nakit ya da kredi kartıyla ödemek yerine HGS hesabından ödemeyi tercih etmiştir. Geçiş sırasında HGS hesabında yeterli bakiye bulunması durumunda, o anda geçiş ücreti tahsil edildiği için herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Geçiş sırasında HGS hesabında yeterli bakiye bulunmaması durumunda ise, geçişten sonraki 15 gün içinde HGS hesabında yeterli bakiyeyi bulundurması halinde işletici şirket tarafından, geçiş ücreti müvekkilimin hesabından otomatik olarak tahsil edilmektedir. 

İCRA TAKİBİ

Anlaşılacağı üzere; geçişten sonraki 15 gün içinde HGS hesabında yeterli bakiyenin bulunması yeterli olup, ayrıca ödeme girişiminde bulunmak gerekmemektedir. Zira işletici şirketin genel ve yerleşmiş uygulaması bu şekildedir. Ancak müvekkilim, köprüden son geçişinden sonraki 15 gün içinde HGS hesabında yeterli bakiyeyi bulundurmasına rağmen, işletici şirket tarafından geçiş ücreti tahsil edilmemiştir. İşletici şirket, kendi sorumluluğunu yerine getirmediği gibi, bu durumdan tüketici olan müvekkilimin sorumlu olduğu düşüncesiyle, geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki miktarı tahsil etmek amacıyla müvekkilim hakkında icra takibi başlatmıştır. İcra takibi; icra masrafları ve karşı vekalet ücreti de dahil edildiğinde köprü ve otoyol ücretinin çok üstünde bir tutarla başlatılmıştır. Haksız olduğunu düşündüğümüz icra takibine itiraz etmemiz üzerine, işletici şirket tarafından Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açılmıştır. Dava kapsamında davacı şirketin, ücret tahsil yönteminde genel ve yerleşik uygulamanın ne şekilde olduğuna, ayrıca bu uygulamanın tüketici konumunda olan müvekkilimde bir güven oluşturacak düzende/istikrarda olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmış olup, Mahkeme tarafından yapılan tespitler neticesinde verilen kesin karar ile haklılığımız tevsik edilmiştir.” dedi. (hukukihaber.net)

...

İşte Gerekçeli Karar;

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO             : 2018/945 Esas

KARAR NO          : 2019/481

HAKİM                 : 

KATİP                   : 

DAVACI               : OTOYOL YATIRIM VE İŞLETME ANONİM ŞİRKETİ -  

VEKİLİ                   : Av. LEVENT AY 

DAVALI                : *****************

VEKİLİ                   : Av. İSMAİL ÇELİK - 

DAVA                   : İtirazın İptali

DAVA TARİHİ     : 26/12/2018

KARAR TARİHİ   : 27/06/2019

KARAR YAZIM

TARİHİ                  : 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından işletilen otoyol ve köprülerden ****** plakalı aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla Bakırköy 15. İcra Müdürlüğünün 2018/20814  Esas sayılı dosyası ile takbin başlatıldığını, davalının borca itaraz ettiğini ve takibin durduğunu, oysa davacı tarafından işletilen otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit ya da kartla tahsilat yapılabilmesinin mümkün olup süresi içerisinde OGS için bankadan HGS için PTT den provizyon alınamaması nedeniyle söz konusu geçiş ücretini talep edildiğini, ödemenin gerçekleşmemesi halinde bildirim yükümlülüğünün olmadığını ancak sürücüye geçiş esnasında bu görev olmamasına rağmen uyarılar yapıldığını, kullanıcıların geçişi takip eden 15 gün içerisinde ödeme yapmaması halinde icra takibinin dayanaklarının oluştuğunu bu nedenlerle davalının itirazı üzerine duran takibin devamını, itirazın iptali ve %20 den az olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava olunmuştur.

Davalıya usulünce tebligat yapılmış vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu geçiş yapılan 26/08/2018 tarihli geçiş öncesinden 9 gün evvel bayram tatilini giderken 17/08/2018 tarihinde yapılan geçişlerle ilgili bakiyenin yetersiz olması nedeniyle davalının HGS hesabının 27/08/2018 tarihinde bakiye miktarının müsait hale gelmesinin üzerine köprü ve otoban geçiş ücreti olan toplam 91,65 TL nin HGS hesabından otomatik olarak kesildiğini, davaya dayanak yapılan geçiş için de sunulan hesap ekstrelerinden anlaşılacağı üzere yasal süresi içerisinde bakiye bulunduğu halde kesintinin yapılmadığı, bu nedenle icra dosyasının dayanağı olmadığı belirterek davanın reddi savunulmuştur.

Bakırköy 15. İcra Müdürlüğünün 2018/20814  Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; ana geçiş ücreti olan 91,65 TL ile birlikte 274,95 TL ceza tutarından ibaret 366,60 TL nin takip konusu edildiği, davalının borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği ve iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

UYAP ortamından icra dosyası, geçişe ilişkin kayıt ve resimler, HGS bakiyesi ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine aldırılmıştır.

Bu doğrultuda yapılan değerlendirmede:  davalının vermiş olduğu cevap dilekçesinde belirtildiği üzere 17/08/2018 tarihinde gerçekleşen geçişler nedeniyle aynı köprü ve yola ilişkin 71,75 ve 19,90 TL lik tutarların geçiş anında yeterli bakiye olmaması üzerine davalı tarafından yapılan 27/08/2018 tarihli 100 TL lik bakiye yüklemesi neticesinde davalının HGS hesabından tahsil edildiği, davaya dayanak yapılan 26/08/2018 tarihli geçiş anında davalının yeterli bakiyesi bulunmadığı ancak 15 günlük süre içinde 09/09/2018 tarihinde davalı tarafından bakiye yüklendiği ancak bu kez 26/08/2018 tarihli geçiş ücreti kesilmeden 03/09/2018 ve 06/09/2018 tarihli geçiş ücretlerinin kesilmesine rağmen davaya konu edilen tutarın kesilmediği, davalının kanuni süresi içerisinde HGS hesabına yeterli yükleme yaptığı, bu nedenle söz konusu tutarı davacı tarafın hesaptan alma imkanı varken almadığı ve icra takibi başlattığı, bu nedenle icra takibi yapılmasının henüz yasal koşullarının oluşmadığı, ana geçiş ücreti dışında cezaların yasal bir şekilde tahakkuk etmediği, bu nedenle icra dosyasının iptaline karar verilmesi gerektiği ancak davalının 91,65 TL tutarındaki ana geçiş ücretini ödemek zorunda olduğu ancak icra takibi yapılmasının henüz koşulları oluşmamakla bu tutarın takip konusu edilemeyeceği, bu nedenle icra takibinin iptalinin dosya kapsamına uyumlu olduğu ve makul süre içerisinde ana geçiş ücreti olan 91,65 TL nin davalı tarafça davacıya hesabına yatırması gerektiği, somut uyuşmazlığın yargılama gerektirmesi nedeniyle kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın  reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:

1- Davacı tarafça açılan ancak sabit olmayan davanın reddine,

Somut uyuşmazlık yargılama gerektirmekle kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,

2- Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden takdir olunan 366,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

5- Sarf edilmeyen gider avansının talep halinde  dava yanlarına iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2019

hukukihaber.net