T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/1995
K. 2019/3809
T. 15.5.2019

* MARKA BAŞVURUSUNUN NİSPİ NEDENLE REDDİNE İLİŞKİN TPMK YİDK KARARININ İPTALİ İSTEMİ ( Davacı Marka Başvurusunun Dayandığı Önceki Markasının Asli Unsurunun Yeni Marka Başvurusunun Önceki Markasından Farklı Bazı Harf Unsurlarını İçerdiği - Başvuru Konusu İbare Üzerinde Kazanılmış Haktan Sözedilemeyeceği )

* SERİ MARKA YARATILMASI ( Önceki Markanın Ayırt Edici Unsurunun Aynen Korunmakla Birlikte Aynı Zamanda Yeni Başvuruda Başkalarının Tescilli Markalarına Yanaşılmaması Onların Asli ve Ayırt Edici Unsurlarının Kullanılmaması Gerektiği - Marka Başvurusunun Nispi Nedenle Reddine İlişkin Tpmk Yidk Kararının İptali İstemi )

* DAVACININ MARKA BAŞVURUSUNUN DAVALI ADINA TESCİLLİ MARKAYA YANAŞMA NİTELİĞİNDE OLMASI ( Her İki Marka Arasında Aynı ve Benzer Ürünler Yönünden Karıştırılma İhtimali Bulunduğu - Mahkemece Hatalı Gerekçeyle Davanın Kabulüne Karar Verilmesi Hatalı Olup Kararın Bu Sebeple Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu Yararına Bozulması Gerektiği )

556 Sayılı KHK/m. 8/1-b

ÖZET : Dava, marka başvurusunun nispi nedenle reddine ilişkin TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Seri marka yaratılırken önceki markanın ayırt edici unsurunun aynen korunmakla birlikte, aynı zamanda yeni başvuruda başkalarının tescilli markalarına yanaşılmaması onların asli ve ayırt edici unsurlarının kullanılmaması gerekir.

Olayda, davacı marka başvurusunun "P....", dayandığı önceki markasının asli unsurunun ise "P...." olduğu, yeni marka başvurusunun önceki markasından farklı bazı harf unsurlarını içermesi nedeniyle başvuru konusu ibare üzerinde kazanılmış haktan sözedilemeyeceği gibi, davacının "P...." ibareli marka başvurusunun davalı adına tescilli “P....” markasına yanaşma niteliğinde olması ve her iki marka arasında aynı ve benzer ürünler yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu halde, mahkemece hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu sebeple davalı Türk Patent ve Marka Kurumu yararına bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/57 E.- 2016/548 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 16/11/2017 tarih ve 2017/969-2017/1013 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkili şirketçe yapılan 2012/111598 sayılı, "P..." ibareli 18, 25. ve 35. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusuna, davalı şirketçe 2005/06244, 2006/66272, 98005413, 122961 Sayılı ve “P...”, “P...”, “P...”, “P....I J...” ibareli, 03, 09, 14, 18, 25 ve 35. sınıf mal ve hizmetleri de kapsayan, markalarına dayanarak yapılan itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığınca kısmen kabul edilerek müvekkili başvurusunun "ayak giysileri" emtiası yönünden reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak TPE YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket adına kayıtlı 2001/03350 Sayılı ve "P..." ibareli markası ile kazanılmış hakkının bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun söz konusu markanın seri markası niteliğinde olduğunu ileri sürerek davalı TPE YİDK'nın 2014-M-15496 Sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Picaldi Tekstil Ürünleri Limited Şirketi, davaya cevap vermemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraf markaları arasında 556 Sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, bu nedenle TPE YİDK kararının bu yönüyle yerine olduğu ve iptali şartlarının oluşmadığı ancak davacının 2001/03350 Sayılı “P...” markasının dava konusu “P...” markası için önceye dayalı kazanılmış hak oluşturacağı, bu hakkın tescil kapsamındaki 18. sınıfta: "işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil). Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar.Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.,", 25. sınıfta:" Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Baş giysileri.", 35. sınıfta: "Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil) Buro hizmetleri İş yönetimi, iş idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat ve ihracat acente hizmetleri dahil) Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri çık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her turlu malzemeden yapılmış iç-diş giysiler" emtiaları yönünden sınırlı olacağı, iptali talep olunan YİDK kararının davacının kazanılmış hak iddialarının değerlendirilmesi açısından hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle TPE YİDK'nın 2014-M-15496 Sayılı kararının 18. sınıfta yer alan "işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil) şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar, kırbaçlar, koşum takımları, eğerler, üzengi ve eğer kayışları", 25. sınıfta yer alan "koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış, iç-dış giyisiler, çoraplar baş giyisileri", 35. sınıfta yer alan "reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil) büro hizmetleri, iş yönetimi, iş idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (italat ve ihracat acente hizmetleri dahil) ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giyisiler)" yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davalı TPMK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, iptali talep olunan YİDK kararının 556 Sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi yönünden yerinde olduğu ancak davacının 20.02.2001 başvuru tarihli, 2001/03350 Sayılı “P...” ibareli markasının bütünsel kompozisyonunda "P..." ibaresinin yer aldığı ve başkaca unsurla desteklenmediği, markanın asli unsurunun bu ibare olduğu, dava konusu "P..." ibareli marka ile arasındaki fazladan bir "C" harfi ve sondaki "I" harfinin yerine "Y" harfine yer verilmesinin markalar arasındaki ayniyeti ortadan kaldırıcı nitelikte olmayacağı, anılan markanın tescilinin üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçmiş olması nedeniyle çekişme konusu olmaktan çıktığı, önceki tarihli markanın dava konusu marka yönünden aynı emtialarda davacıya kazanılmış hak sağlayacağı gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.

Dava, marka başvurusunun nispi nedenle reddine ilişkin TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Davacının "P..." ibareli marka başvurusu, davalı şirkete ait "P...." ibareli marka gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Mahkemece, davacının daha önceden kendi adına tescilli “P...” ibareli markasının dava konusu “P....” markası için önceye dayalı kazanılmış hak oluşturacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dairemizin emsal nitelikteki (2007/7547 Esas, 2008/10251 Karar ve 19.09.2008 tarih) kararında da belirtildiği üzere "kazanılmış (müstesep) hakların korunması" ilkesinden hareketle bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan hükümsüzlük tehdidi altında bulunmayan markanın asli unsuru ve markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın tescil kapsamında kalan mal ve hizmetlerin tüketicilere yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerin de işletmesel köken olarak önceki ürünlerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni ve seri markalar yaratma hakkı bulunmaktadır. Ancak, oluşturulan yeni markalarda önceki markada yer alan asli unsurun aynen muhafaza edilmesi mutlak şart olup, marka sahibinin bu markaya yeni asli veya tali unsur ekleyerek seri marka oluşturması mümkündür.

Bununla birlikte seri marka yaratılırken önceki markanın ayırt edici unsurunun aynen korunmakla birlikte, aynı zamanda yeni başvuruda başkalarının tescilli markalarına yanaşılmaması onların asli ve ayırt edici unsurlarının kullanılmaması gerekir.

Somut olayda ise, davacı marka başvurusunun "P.....", dayandığı önceki markasının asli unsurunun ise "P....." olduğu, yeni marka başvurusunun önceki markasından farklı bazı harf unsurlarını içermesi nedeniyle başvuru konusu ibare üzerinde kazanılmış haktan sözedilemeceği gibi, davacının "P...." ibareli marka başvurusunun davalı adına tescilli “P....” markasına yanaşma niteliğinde olması ve her iki marka arasında aynı ve benzer ürünler yönünden KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu halde, mahkemece hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu sebeple davalı Türk Patent ve Marka Kurumu yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin kabulüyle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr