T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/4234
K. 2017/536
T. 26.1.2017

• MENFİ TESPİT İSTEMİ
( Davada Taraf Olan Şirketlerin Ortaklarının Aynı Kişiler Olması Her Bir Şirketin Bağımsızlığını Ortadan Kaldırmadığı - Ticari Şirketlerin Bağımsızlığı Gözetildiğinde Somut Olayda Temsilcinin Temsil Hakkını Kötüye Kullandığı da Kanıtlanamadığı Gözetilerek Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• DAVADA TARAF OLAN ŞİRKETLERİN ORTAKLARININ AYNI KİŞİLER OLMASI ( Her Bir Şirketin Bağımsızlığını Ortadan Kaldırmadığı - Ticari Şirketlerin Bağımsızlığı Gözetildiğinde Somut Olayda Temsilcinin Temsil Hakkını Kötüye Kullandığı da Kanıtlanamadığı Gözetilerek Bir Karar Verileceği )

• MUVAZAA ( Menfi Tespit İstemi - Senedin Muvazaalı Düzenlendiği İddiasında Bulunan Asıl ve Birleştirilen Dosya Davacısı Kendi Muvazaasına Dayanamayacağı Gibi Bu Yönde Yazılı Delil de Sunmadığı/Somut Olayda Temsilcinin Temsil Hakkını Kötüye Kullandığı da Kanıtlanamadığı Gözetilerek Bir Karar Verileceği )

2004/m.72

ÖZET : Dava, menfi tespit istemidir. Davada taraf olan şirketlerin ortaklarının aynı kişiler olması her bir şirketin bağımsızlığını ortadan kaldırmaz. Diğer yandan senedin muvazaalı düzenlendiği iddiasında bulunan asıl ve birleştirilen dosya davacısı kendi muvazaasına dayanamayacağı gibi bu yönde yazılı delil de sunmamıştır. Ticari şirketlerin bağımsızlığı gözetildiğinde somut olayda temsilcinin temsil hakkını kötüye kullandığı da kanıtlanamamıştır. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, delil takdirinde ve hukuki yorumda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükümlerin süresi içinde asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. vekili ve birleştirilen dosya davalısı ...Tic. A.Ş. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. vekili ile birleştirilen dosya davalısı ...Tic. A.Ş. vekili ve fer'i müdahil vekilinin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili ( asıl davada ), davalı A. Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/9313 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığını, takibe dayanak senedin muvazaalı olarak tanzim edildiğini, borçlanmaya dayanak temlik alacağının bugüne kadar müvekkili şirkete ödenmediğini, senetle borçlanmaya konu temlik miktarının 71.594,63 TL olduğunu, bu temlikin varlığı kabul edilse bile kambiyo takibine konu senedin 300.000,00 TL miktarlı olduğunu iddia ederek müvekkili şirketin takibe konu senedin 228.405,37 TL'lik kısmından ve fer'ilerinden borçlu olmadığının tespitine, davalı takip alacaklısının kambiyo takibi için istemiş olduğu yıllık % 80 oranında faiz talebinin reddi ile yıllık % 25 oranında faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı A.Ş. vekili ( asıl davada ), müvekkili şirketin davaya konu senette iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, senedi lehtar ... Ticaret A.Ş.'ne sattığı malların bedeli ve diğer cari hesap alacaklarının tahsili maksadı ile aldığını, davacının temlikname ile ilgili iddialarının müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Davacı vekili ( birleştirilen davada ), davalılardan ... Tic. A.Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/9313 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığını, takibe dayanak senedin muvazaalı olarak tanzim edildiğini, borçlanmaya dayanak temlik alacağının bugüne kadar müvekkili şirkete ödenmediğini, senetle borçlanmaya konu temlik miktarının 71.594,63 TL olduğunu iddia ederek müvekkili şirketin takibe konu senedin 71.594,63 TL'lik kısmından borçlu olmadığının tespitine ve müvekkili ile davalılardan ... Tic. A.Ş. arasından tanzim edilen temliknamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı A.Ş. vekili ( birleştirilen davada ), davanın reddini istemiştir.

Davalı ... Tic. A.Ş. vekili ( birleştirilen davada ), davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, her üç şirket arasındaki fiili ve organik bağlar, bir kısım ortakların ve temsilcilerin aynı kişiler olması nazara alındığında davaya konu temliknamenin ve bononun davacı ... borçlandırmak ve zararlandırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, senedin cirantası ve alacaklısı olan davalı A.Ş.'nin senedin muvazaalı olarak düzenlendiğini bilmemesinin mümkün olmadığı, bu sebeple iyi niyetli kabul edilemeyeceği, ayrıca aldırılan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davalıların ticari defterlerinde davacı aleyhine tahakkuk etmiş herhangi bir borç kaydının bulunmadığı, bilirkişi aşamasında her ne kadar davacı taraf ticari defterlerini sunmamış ise de bu durumun davacı aleyhine yorumlanamayacağı, zira davaya konu bononun davacı defterlerinde kayıtlı olmasının herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle her iki davada ( asıl ve birleştirilen ) menfi tespit istemlerinin kabulüne, birleştirilen davada ayrıca temliknamenin iptaline karar verilmiş, hüküm asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. vekili ile birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Asıl ve birleştirilen dosya davacısı ... ve Tic. A.Ş., asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. aleyhine 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/9313 esas sayılı takip dosyasına konu bononun muvazaalı olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davaları açmış, ayrıca birleştirilen dosyada temliknamenin iptalini talep ve dava etmiştir.

Davada taraf olan şirketlerin ortaklarının aynı kişiler olması her bir şirketin bağımsızlığını ortadan kaldırmaz.

Diğer yandan senedin muvazaalı düzenlendiği iddiasında bulunan asıl ve birleştirilen dosya davacısı kendi muvazaasına dayanamayacağı gibi bu yönde yazılı delil de sunmamıştır.

Ticari şirketlerin bağımsızlığı gözetildiğinde somut olayda temsilcinin temsil hakkını kötüye kullandığı da kanıtlanamamıştır.

Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, delil takdirinde ve hukuki yorumda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden asıl ve birleştirilen dosya davalıları yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. lehine takdiren 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı ... ve Tic. A.Ş.'den alınarak asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş.'ne verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş. lehine takdiren 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ... ve Tic. A.Ş.'den alınarak birleştirilen dosya davalısı ... Tic. A.Ş.'ye ödenmesine, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazanci.com.tr