T.C.
DANIŞTAY
3. DAİRE
E. 2016/3075
K. 2018/3915
T. 5.7.2018

* ÖDEME EMRİNİN İPTALİ ( Limited Şirkete Ait Katma Değer Vergisi Vergi Ziyaı Cezası Gecikme Faizi ve Özel Usulsüzlük Cezasından Oluşan Kamu Alacağının Tahsili Amacıyla Ortak Sıfatıyla Davacı Adına Tesis Edilen İşlemden Kaynaklanan - Tebliğ Alındısında Yer Alan Adresin Şirketin Bilinen Adreslerinden Olması Halinde Söz Konusu Tebliğin Hukuka Aykırı Kabul Edilmesinin Mümkün Olmadığı Gözetilerek Hüküm Kurulması Gerektiği )

* USULSÜZ TEBLİGAT ( Asıl Borçlu Şirket Adına Düzenlenen Ödeme Emirlerinin Tebliğ Edildiği Kişinin Şirket Müdürlüğünden Ayrıldığı Tebliğ Tarihinde Şirketin Kanuni Temsilcisi ve Ortağı Olmadığı Görüldüğünden Kamu Alacağının Usulüne Uygun Bir Şekilde Kesinleşmediği Gerekçesiyle İşlemin İptal Edildiği - Tebliğ Alındısındaki Adresin Şirketin Bilinen Adreslerinden Olup Olmadığı Araştırılmadığından Kararın Bozulması Gerektiği )

* ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLEN KİŞİNİN ŞİRKET MÜDÜRLÜĞÜNDEN AYRILMASI ( Ödeme Emirlerinin Tebliğine İlişkin Tebliğ Alındısında Yer Alan Adresin Şirketin Bilinen Adreslerinden Olması Halinde Tebliğin Hukuka Aykırı Kabul Edilmesinin Mümkün Olmadığı - Tebliğ Adresi ile İlgili Yapılacak Araştırma ve Değerlendirme Sonucuna Göre Yeniden Karar Verilmek Üzere Vergi Mahkemesi Kararının Bozulması Gerektiği )

213/m.93,94,103

6183/m.35

ÖZET : Dava, Limited Şirkete ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve özel usulsüzlük cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği kişinin Ticaret Sicili Gazetesi ilanına göre hisselerini devrederek şirket müdürlüğünden ayrıldığı, tebliğ tarihinde şirketin kanuni temsilcisi ve ortağı olmadığı görüldüğünden şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle kamu alacağının usulüne uygun bir şekilde kesinleştiği söylenemeyeceğinden, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle, ödeme emirleri iptal edilmiş ise de;

Ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında yer alan adresin, şirketin bilinen adreslerinden olması halinde söz konusu tebliğin hukuka aykırı kabul edilmesi mümkün olmadığından, bu hususta yapılacak araştırma ve değerlendirme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

İstemin Özeti : Davacı adına, V. Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait 2006, 2007 ve 2008 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve özel usulsüzlük cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen 4.4.2014 tarih ve 17, 23 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 1. Vergi Mahkemesi'nin 30.6.2015 gün ve E:2014/1246, K:2015/1617 Sayılı kararıyla; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği kişinin 14.5.2010 tarih ve 7564 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilanına göre hisselerini devrederek 30.4.2010 tarihinde şirket müdürlüğünden ayrıldığı, tebliğ tarihinde şirketin kanuni temsilcisi ve ortağı olmadığı görüldüğünden şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle kamu alacağının usulüne uygun bir şekilde kesinleştiği söylenemeyeceğinden, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle, ödeme emirleri iptal edilmiştir. Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen vergi borçları nedeniyle ortak adına ödeme emri düzenlenebileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinde limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı kurala bağlanmıştır.

Sözü edilen düzenlemeye göre, Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda limited şirket ortaklarının 6183 Sayılı Kanun'un 35. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin ortağının sorumlu tutularak takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin ortağa duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık çıkarılmak suretiyle ya da uyuşmazlık çıkarılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 Sayılı Kanun'un 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olması gerekir.

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak; adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilmesi öngörülmüş, 94. maddesinin 2. fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı; 103. maddesinde, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı tebliğin yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yoluyla yapılması hükme bağlanmış ve 101. maddesinde de bilinen adresler sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının ortağı olduğu V. Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına 2006, 2007 ve 2008 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, gecikme faizi, vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen 24.4.2013 tarih ve 209, 324, 325 ve 372 vetakip numaralı ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında yer alan adresin, şirketin bilinen adreslerinden olması halinde söz konusu tebliğin hukuka aykırı kabul edilmesi mümkün olmadığından, bu hususta yapılacak araştırma ve değerlendirme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 1. Vergi Mahkemesi'nin 30.6.2015 gün ve E:2014/1246, K:2015/1617 Sayılı kararının BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 5.7.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X.K A R Ş I O Y :

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen vergi mahkemesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

kazanci.com.tr