T.C.
DANIŞTAY
8. DAİRE
E. 2017/4562
K. 2019/1641
T. 7.3.2019

ORMANLIK ALAN İÇİN İŞLETME İZNİ VERİLMESİ İSTEMİ ( Ormanlık Sahada İzne Konu Edilen Kamu Yararı ile Ormanın Muhafazasındaki Kamu Yararının Karşılaştırılması ve Yapılacak Tesis veya Altyapı Tesislerinin Orman Dışında Yapılmasının Mümkün Olup Olmadığına İlişkin Zaruret Halinin Varlığına İlişkin Somut Tespitlerin Dikkate Alınması Suretiyle Değerlendirme Yapılması Gerektiği - Eksik İncelemeye Dayalı Kararda Hukuki İsabet Bulunmadığı )

ORMANIN MUHAFAZASINDAKİ KAMU YARARI ( Kalker Madeni Tesisleri İçin İzin Verilmesi İstemli Başvurunun Reddi İşlemini İptal Eden Karara Dayanak Alınan Bilirkişi Raporunda Ormanlık Sahada İzne Konu Edilen Kamu Yararı ile Ormanın Korunmasının Karşılaştırılmasının Yapılmadığı ve Yapılacak Tesis veya Altyapı Tesislerinin Orman Dışında Yapılmasının Mümkün Olup Olmadığına İlişkin Zaruret Halinin Varlığına İlişkin Somut Tespitlere Yer Verilmediğinin Anlaşıldığı )

EKSİK İNCELEME ( Kalker Madeni Sahasında Yer Alan Ormanlık Alan İçin İşletme ve Tesis Alanları İçin İzin Verilmesi İstemiyle Yapılan Başvurunun Reddi İşleminin İptali İstemi - Ormanlık Sahada İzne Konu Edilen Kamu Yararı ile Ormanın Muhafazasındaki Kamu Yararının Karşılaştırılmasının Hatalı Olduğu/Tesislerin Orman Dışında Yapılmasının Mümkün Olup Olmadığına İlişkin Zaruret Halinin Varlığı Araştırılmadan Kurulan Hükmün Bozulması Gerektiği )

2709/m.169

6831/m.16

ÖZET : Dava, kalker madeni sahasında yer alan ormanlık alan için; işletme, tesis ve alt yapı tesis alanları için izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemine ilişkindir.

Karara dayanak alınan bilirkişi raporunda, ormanlık sahada izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılması yapılmadığı ve yapılacak tesis veya altyapı tesislerinin orman dışında yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin zaruret halinin varlığına ilişkin somut tespitlere yer verilmediği anlaşılmakla;

Ormanlık sahada izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılması ve yapılacak tesis veya altyapı tesislerinin orman dışında yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin zaruret halinin varlığına ilişkin somut tespitlerin de dikkate alınması suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmış; işlemin iptali yönündeki karara yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin kararın bozulması gerekmiştir.

İSTEMİN KONUSU : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesinin 28/04/2017 gün ve E:2017/390, K:2017/1430 Sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Bursa İli, İznik İlçesi sınırları içerisinde bulunan ve İR:83936 ruhsat numaralı kalker madeni sahasında yer alan 41.343,95 m²'lik ormanlık alan için; işletme, tesis ve alt yapı tesis alanları için izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 03.12.2014 gün ve 2473913 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bursa 2. İdare Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve E:2015/590, K:2016/1559 kararda; dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler ile bilirkişi raporunda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle, İR:86936 numaralı maden ruhsat alanı içinde alınması gerekli izin raporu ve ekleri 6831 Sayılı Orman Kanunun 16. Maddesi gereğince Bursa Orman Bölge Müdürlüğü'nce de istenilen alan için izin verilmesi uygun görüldüğünün anlaşıldığı, mevcut yasa ve yönetmelik ile ormancılık tekniği yönünden de gerekli iznin verilmesinin herhangi bir sakınca teşkil etmediğinin görülmesi nedeniyle, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstanbul Bölge Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, talep edilen izni alanında verimli orman bulduğu, bu ruhsatta verilmiş bir izin olmadığı, izin verilmesinin orman bütünlüğünü bozacağı; öte yandan çıkarılmak istenen madenin stratejik özelliği bulunmadığından, başka yerden de çıkarılabilmesinin mümkün olduğu, ormanlık alandan çıkarılmasının zorunlu olmadığı ve dava konusu maden sahası için izin verilmesinde kamu yararının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin taleplerini reddetme sebebini belirtmediğini, tarafları aleyhine kanuna aykırı olarak ve idareye tanınmış olan takdir yetkisinin sınırlarını aşarak, ormanlık alan olmayan ruhsat alanını ormanlık alan göstererek bütünlüğün bozulmaması için hukuka aykırı olarak başvurularını reddettiğini belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Bursa İli, İznik İlçesi sınırları içerisinde bulunan kalker madeni için, davacı şirket adına, 28/05/2014 tarihinde on yıl süreli olarak II. (a) grubu maden işletme ruhsatı düzenlendiği, davacı tarafından 22/12/2014 tarihinde davalı idareye başvurularak, ruhsat sahasında yer alan 41.343,95 m²'lik ormanlık alan için; işletme, tesis ve alt yapı tesis izni verilmesinin istenildiği, yapılan nihai değerlendirme sonucunda talebin uygun görülmediği gerekçesiyle söz konusu başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasa'nın 169. maddesinde, Devletin, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyacağı ve tedbirleri alacağı, bütün ormanların gözetiminin Devlete ait olduğu, kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağı, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.

6831 Sayılı Orman Kanunu'nun, 5995 Sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 16. maddesinde, "Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 18/04/2014 gün ve 28976 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliği'nin "Kesin İzin" başlıklı 7. maddesinde; "(1) Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. İptal işlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir.

(2) Maden işletme izinlerinde, izin sahibi; izne konu alanı kapsayan işletme izin belgesini orman idaresine vermeden saha teslimi yapılmaz.

(3) (Değişik:RG-19/4/2015-29331) Madencilik faaliyetine başlanılmadan önce izin sahibine, maden işletme ile tesis izin alanları, maden stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak depolama alanı ve atık barajı izin sahasının sınırlarının köşe noktalarına zeminden en az iki metre yükseklikte koordinat değerleri belirli sabit işaretler tesis ettirilir. İki nokta arası 25 metreden fazla olamaz. Sabit işaretler izin süresi ve rehabilite izleme sürecinde muhafaza edilir. Aksi halde madencilik faaliyetine müsaade edilmez.

(4) İzin verilmemesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir.

(5) Ruhsat alanında maden arama, maden işletme veya hammadde üretimi için ormanlık alanlarda Bakanlıkça veya ormanlık alan dışında ilgili kurumlarca izin verilmiş ise, bu ruhsata dayalı olarak madencilik faaliyetleri için gerekli ve orman alanı içinde yapılması zorunlu tesislere ve altyapı tesislerine ruhsat alanı içinde, talep edilen altyapı tesislerinin ruhsat alanı içinde yapılması için uygun alan bulunulmadığının heyet tarafından tespit edilmesi halinde ruhsat alanı bitişiğinde izin verilebilir.

(6) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inşasında kullanılacak yapı ve inşaat hammaddelerinin üretimi için hammadde üretim izin belgesine dayanarak orman alanları içinde bu amaçla yapılacak işletme faaliyetleri, tesis ve altyapı tesislerine bu Yönetmelik hükümlerine göre izin verilir.

(7) İzin başlangıç tarihi; izin olurunda izin başlangıç tarihi belirtilmemiş ise izin olurunun verildiği tarihtir. İzin süresinin tamamen veya kısmen uzatıldığı izinlerde izin başlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir. Farklı tarihlerde verilen izinlerin birlikte uzatılması halinde izin başlangıç tarihi yeni izin olur tarihidir." düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Orman sahalarında madencilik faaliyetinde bulunulabilmesi için Orman Kanunu 16. Maddesi Uygulama Yönetmeliği kapsamında Orman ve Su İşleri Bakanlığından izin alınması gerekli olup anılan Bakanlığın izin verme hususunda takdir yetkisi bulunduğu muhakkaktır. Ancak, Bakanlık, izin verme hususundaki takdir yetkisini kamu yararı, işin niteliği, ormanların korunması ve bu sahalara dair ihtiyaç gibi kıstaslar açısından değerlendirerek kullanacaktır.

Anayasa'nın 169. maddesinde ormanların ülke yönünden taşıdığı büyük önem gözetilerek, korunmaları ve geliştirilmeleri konusunda ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir. Bu özel ve ayrıntılı düzenlemenin ülkemizde orman örtüsünün sürekli yok edilmesi gerçeğinden kaynaklandığı kuşkusuzdur. Her olayda, ormanlık alanda verilen izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılmasının yapılması zorunluluğu Anayasa'nın 169. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez." hükmünden kaynaklanmaktadır.

İdare Mahkemesince karara dayanak alınan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle: "Zahir Madencilik Enerji Üretim Ltd. Şti. adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen İR:83936 ruhsat numaralı II.a grubu işletme ruhsatının ekinde bulunan koordinat değerleri ile tespit edilen saha ile ilgili olarak çalışma alanının devlet ormanı olması nedeniyle Orman ve Su Işleri Bakanlığı'ndan izin talep edilen projede belirtilen alan için 6831 Sayılı Kanun ve bu Yasanın 16.maddesine göre talep edilen izin Bakanlığın Bursa Orman bölge Müdürlüğü'nün ilgili yazılarında "iznin verilmesinde sakınca yoktur" kanaati ile izin talep edilen ilgili dosyanın Orman Genel Müdürlüğü'ne arz edildiği, Orman Genel Müdürlüğü'nün Bursa Orman Bölge Müdürlüğü'ne yazdığı 03/12/2014 tarih ve 0321173913 Sayılı yazılarında "Bakanlıkça yapılan nihai değerlendirmede söz konusu sahada iznin verilmesinin uygun görülmediği şeklinde Orman Genel Müdürlüğü'nce verilen bu kararın hiçbir gerekçe gösterilmeden verilmesinin kanun ve ilgili mevzuata uygun olmadığı şeklinde kanaatin oluştuğu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca verilen İR:83936 numaralı ruhsat alanı içinde çalışma yapılması için 41.343,95 m² alan için alınması gerekli olan izin raporu ve ekleri 6931sayılı Orman Kanunu ve bu Kanunun 16.maddesine göre Yönetmelik hükümlerince dosyadaki raporun düzenlendiği, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü'nün ilgili teknik personelleri tarafından denetlenerek istenilen alan için izin verilmesinin uygun görüldüğü ve belirtilen bu sahada gerekli olan iznin verilmesinde bir sakınca bulunmadığından mevcut yasalar ve bu yasalara dayalı olarak çıkartılan yönetmelik ve ormancılık tekniği yönünden gerekli iznin verilmesi uygundur" şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiş ise de; ormanlık sahada izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılması yapılmadığı ve yapılacak tesis veya altyapı tesislerinin orman dışında yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin zaruret halinin varlığına ilişkin somut tespitlere yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ormanlık sahada izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılması ve yapılacak tesis veya altyapı tesislerinin orman dışında yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin zaruret halinin varlığına ilişkin somut tespitlerin de dikkate alınması suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle temyize konu İstanbul Bölge Mahkemesi İstanbul 9. İdari Dava Dairesinin tarih ve E:2017/390, K:2017/1430: sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Kullanılmayan 51.70 TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,

4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge Mahkemesi İstanbul 9. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07.03.2019 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

kazanci.com.tr