ANKARA - Anayasa Mahkemesi, bedelli askerlik yapanlar ile temel askerlik eğitimini yapanların hukuksal durumlarının farklı olması nedeniyle aynı konumda görülemeyeceklerinden bunlar arasında eşitlik karşılaştırmasının yapılamayacağına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi'nin, bedelli ve dövizli askerlikle ilgili düzenlemeleri içeren kanunun, başvuranların temel askerlik eğitiminden muaf tutulacaklarına ilişkin hükümlerinin iptal istemini ret gerekçesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
CHP, 6252 sayılı "Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un, bedelli ve dövizli askerliğe hak kazananların, 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmadan muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılmalarına ilişkin hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı.
 
Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi heyeti, düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bulmayarak, iptal istemini reddetmişti.
 
Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararında, 6252 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle dövizle askerlik hizmet usulü ile askerlik hizmetini yerine getirecekler için temel askerlik eğitimine tabi tutulma şartının kaldırıldığı, geçici maddeyle de 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla 30 yaşından gün almış yükümlülerin, istekleri halinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları ve 30 bin lira ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirebileceklerinin düzenlendiği hatırlatıldı.
 
Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesinin, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğu belirtilen kararda, bu ilkeyle eylemli değil hukuksal eşitliğin öngörüldüğüne işaret edildi.
 
Eşitlik ilkesinin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu ifade edilen kararda, bu ilkeyle aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklandığı anlatıldı.
 
Yasa önünde eşitliğin, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmeyeceği vurgulanan kararda, "Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nın öngördüğü eşitlik ilkesi ihlal edilmiş olmaz" ifadesine yer verildi.
Anayasa'nın "Vatan hizmeti" başlıklı 72. maddesinde, "Vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetler'de veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir" ibaresinin yer aldığı hatırlatılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Anayasa'nın 72. maddesinde, vatan hizmetinin sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bir hak ve ödev olduğu kural altına alındıktan sonra bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilebileceği ya da yerine getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiş olup, vatan hizmetinin yalnızca silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilmesi bir zorunluluk olarak düzenlenmemiştir. Yasama organı, vatan hizmetinin Silahlı Kuvvetler'de veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirilebileceği yönünde karar alabileceği gibi yerine getirilmiş sayılması yönünde de karar alabilecektir. Bu hususa ilişkin kanuni düzenleme yapma konusunda yasama organının takdir yetkisi bulunduğu açıktır.
Bu durumda, dövizle askerlik hizmet usulü için temel askerlik eğitimi yapma şartının kaldırılmasına ve bedelli askerlik hizmet usulü için temel askerlik eğitimi yapmaksızın askerlik hizmetinin yerine getirilmiş sayılmasına ilişkin iptal davasına konu kurallarda, Anayasa'nın 72. maddesine aykırılık bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, 6252 sayılı Kanun'un iptal davasına konu edilen kuralları uyarınca dövizle askerlik ve bedelli askerlik hizmet usullerinden faydalanarak vatan hizmetini yerine getirmiş sayılacaklarla, temel askerlik eğitimini yapacakların hukuksal durumlarının farklı olması nedeniyle aynı konumda görülemeyeceklerinden bunlar arasında eşitlik karşılaştırmasının yapılamayacağı, kanun koyucunun yapılan düzenlemede aynı koşulları taşıyan herkese bu fırsatı tanıması nedeniyle sosyal hukuk devleti ilkesine de aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle iptal davasına konu kurallar Anayasa'nın 2., 10. ve 72. maddelerine aykırı değildir."(AA)



13 Ekim 2012 CUMARTESİ
 Resmî Gazete
 Sayı : 28440
 
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
 
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı    : 2012/15

Karar Sayısı : 2012/105

Karar Günü : 5.7.2012

İPTAL DAVASINI AÇAN : Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Emine Ülker TARHAN ve Muharrem İNCE ile birlikte 115 milletvekili

İPTAL DAVASININ KONUSU : 30.11.2011 günlü, 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un;

1- 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’ ibaresi, …” ve “… ve aynı fıkrada yer alan  ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’ ibaresi …” ifadeleri ile bu ifadelerle sınırlı olmak üzere yürürlüğe ilişkin 5. maddesinin,

2- 4. maddesiyle, 21.6.1927 günlü 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na eklenen Geçici 46’ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “… temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın…” ibaresinin,

Anayasa’nın 2., 10. ve 72. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir.

I- İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN GEREKÇESİ

İptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 10.2.2012 tarihli dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:

“II. GEREKÇELER

1) 6252 Sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci Maddesiyle 21.06.1967 Tarihli ve 1111 Sayılı Askerlik Kanununun Ek 1 inci Maddesinin Birinci Fıkrasındaki “… birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetlerine tabi tutulmaları’ ibaresi, …” ve Üçüncü Fıkrasındaki “… ve aynı fıkrada yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’ ibaresi …” İfadeleri ile Bu İfadelerle Sınırlı Olmak Üzere Yürürlüğe İlişkin 5 inci Maddesinin ve 4 üncü Maddesiyle 1111 Sayılı Kanuna Eklenen Geçici 46 ncı Maddesinin Birinci Fıkrasında “… ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla” İfadesinden Sonra Gelen “… temel askerlik hizmetine tabi tutulmaksızın …” İbaresinin Anayasaya Aykırılığı

6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasıyla 1111 sayılı Kanunun ek birinci maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları” ibareleri madde metninden çıkarılmakta ve 4 üncü maddesiyle 1111 sayılı kanuna eklenen geçici 46 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise şartları taşıyanların 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri durumunda “temel askerlik hizmetine tabi tutulmaksızın” askerlik hizmetini yerine getirilmiş sayılacakları hüküm altına alınmaktadır.

Bu düzenlemeye göre, bedelli askerlik hizmetinin yerine getirilmesinde öteden beri uygulana gelmekte olan “yasayla belirlenmiş belirli bir bedeli ödeme ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetini yerine getirme” gibi iki koşuldan, ikincisinden yani “21 gün süreli temel askerlik hizmetini yerine getirme” şartından vazgeçilerek, her Türk’ün hakkı ve ödevi olan vatan hizmeti, bütünüyle parayla satılır/satın alınır hale getirilmiş olmaktadır.

Anayasanın 72 nci maddesinde, “Vatan hizmeti, her Türk’ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.” kuralına yer verilmiştir.

Anayasanın 72 nci maddesindeki kurala göre vatan hizmeti; hem hak, hem ödevdir. Hak, bir şeyi herhangi bir dış müdahale olmaksızın yapabilmeyi veya bir şeyi isteyebilmeyi içerirken; ödev ise yükümlülük altına girmeyi kapsamaktadır. Kişilerin hiç silahaltına alınmadan ve temel askerlik hizmeti eğitiminden geçirilmeden belirli bir parayı ödemek koşuluyla vatan hizmeti ve dolayısıyla temel askerlik eğitimi alma hakkını kullanmaktan alıkonmak ile belirli bir bedel ödeyerek vatan hizmeti ödevini yerine getirmek arasında tercihe zorlanması, vatan hizmetinin hak ve ödev niteliğiyle bağdaşmamaktadır.

Kişilerin, hem vatan hizmeti ödevini yerine getirme, hem vatan hizmeti hakkını kullanabilmesi için, belirli bir bedelin ödenmesi yanında temel askerlik eğitimi hakkından yararlandırılarak hakkı kullanmanın onur ve gururunu yaşayabilmesi, Anayasanın 72 nci maddesinin öngördüğü temel bir zorunluluk olduğundan, aksine düzenleme, vatan hizmetinin hak boyutuna aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü, nihayetinde bu hakkı kullanmak isteyenlere, vatan hizmeti hakkı kullandırılmamış olmaktadır.

Öte yandan, Anayasanın 72 nci maddesinde, vatan hizmetinin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre vatan hizmeti, ya Silahlı Kuvvetlerde ya da kamu kurumlarında yerine getirilecek; Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı ise kanunla düzenlenecektir. Temel askerlik hizmetine/eğitimine tabi tutulmadan, Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde askerlik hizmeti yerine getirilemeyeceğine ve yerine getirilmiş de sayılamayacağına göre, iptali istenen düzenlemeler, Anayasanın 72 nci maddesine bu açıdan da aykırılık oluşturmaktadır.

Ayrıca, Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin “sosyal hukuk devleti” olduğu belirtilmiş; 10 uncu maddesinde ise, kanun önünde eşitlik ilkesine yer verilerek hiçbir kimseye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı hüküm altına alınmıştır. Sosyal hukuk devleti, fırsat eşitliğine dayanır. Çağdaş demokratik değerlere ve Anayasanın temel yapı ve felsefesine göre, hukuk devletinin amaç edindiği fırsat eşitliği, vatan hizmetinin ekonomik güce dayalı olarak satın alınmamasını gerekli kılar. Vatan hizmeti ödevinin, temel askerlik eğitiminden de geçirilmeden doğrudan satın alınması ve silahaltına alınmadan askerliğin yapılmış sayılması, Anayasanın 2 nci maddesindeki sosyal devlet ve 10 uncu maddesindeki yasa önünde eşitlik ilkeleriyle bağdaşmaz.

Yukarıda açıklandığı üzere, 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesiyle 21.06.1967 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “… birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetlerine tabi tutulmaları’ ibaresi, …” ve üçüncü fıkrasındaki “… ve aynı fıkrada yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’ ibaresi …” ifadeleri ile bu ifadelerle sınırlı olmak üzere yürürlüğe ilişkin 5 inci maddesi ve 4 üncü maddesiyle 1111 sayılı Kanuna eklenen geçici 46 ncı maddesinin birinci fıkrasında “… ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla” ifadesinden sonra gelen “… temel askerlik hizmetine tabi tutulmaksızın …” ibaresi, Anayasanın 2 nci, 10 uncu ve 72 nci maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir.

III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ

İptali istenen düzenlemeler, Anayasaya aykırıdır. Yasa maddeleri yürürlükte olduğundan, yasal şartları taşıyanlar, öngörülen bedeli ödeyecek ve vatan hizmeti hakkını kullanmış ve ödevini yerine getirmiş sayılacaklar ve dolayısıyla söz konusu vatan hizmeti hakkını fiilen kullanmak ve bu bağlamda temel askerlik hizmetini/eğitimini almamış olacaklardır. Bu durum, söz konusu vatan hizmeti hakkından yararlanmak isteyenler üzerinde ileride telafisi olmayan psiko-sosyal travmalara yol açabilecektir.

Öte yandan, Anayasal düzenin hukuka aykırı kural ve düzenlemelerden en kısa sürede arındırılması, hukuk devleti olmanın en önemli gerekleri arasında sayılmaktadır. Anayasaya aykırılıkların sürdürülmesi, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyecektir. Hukukun üstünlüğünün sağlanamadığı bir düzende, kişi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesi hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacaktır.

Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasaya açıkça aykırı olan ve iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır.

IV. SONUÇ VE İSTEM

15.12.2011 tarihli ve 28143 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 30.11.2011 tarihli ve 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun;

1) 1 inci maddesiyle 21.06.1967 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununun ek 1 nci maddesinin birinci fıkrasındaki “… birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetlerine tabi tutulmaları’ ibaresi, …” ve üçüncü fıkrasındaki “… ve aynı fıkrada yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’ ibaresi …” ifadeleri ile bu ifadelerle sınırlı olmak üzere yürürlüğe ilişkin 5 inci maddesi ve 4 üncü maddesiyle 1111 sayılı Kanuna eklenen geçici 46 ncı maddesinin birinci fıkrasında “… ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla” ifadesinden sonra gelen “… temel askerlik hizmetine tabi tutulmaksızın …” ibaresi, Anayasanın 2 nci, 10 uncu ve 72 nci maddelerine;

aykırı olduklarından iptallerine ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç ya da olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için, iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz.”

II- YASA METİNLERİ

A- İptali İstenilen Yasa Kuralları

1- 30.11.2011 günlü, 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesinin birinci fıkrası;

“21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “5.112 Euro” ibaresi “10.000 Avro”, üçüncü fıkrasında yer alan “7.668 Euro” ibaresi “10.000 Avro”, dördüncü fıkrasında yer alan “Euro” ibaresi “Avro” şeklinde ve beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları” ibaresi, ikinci fıkrasında yer alan “belirtilen yaş sınırı sonuna kadar temel askerlik eğitimini yapmayanlar,” ibaresi, üçüncü fıkrasında yer alan “veya yönetmelikte belirtilen süre içinde temel askerlik eğitimlerini” ibaresi ve aynı fıkrada yer alan “ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.”

2- Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrası;

“1111 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 46- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış, 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dâhil) 30 yaşından gün almış ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanununa tabi yükümlüler, istekleri halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar. Başvuruda bulunanlar, öngörülen miktarı başvuru sırasında def’aten ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde de ödeyebilirler.”

3- Kanun’un 5. maddesi;

“Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”

şeklindedir.

B- Dayanılan Anayasa Kuralları

Dava dilekçesinde, Anayasa’nın 2., 10. ve 72. maddelerine dayanılmıştır.

III- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince; Haşim KILIÇ,  Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas incelemesi aşamasında karara bağlanmasına 7.3.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

IV- ESASIN İNCELENMESİ

Dava dilekçesi ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Bahadır YALÇINÖZ tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava dilekçesinde, dövizle askerlik hizmetinin yerine getirilmesi aşamasındaki temel askerlik eğitimi alma şartının kaldırılmasının ve bedelli askerlik hizmetinde temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın hizmetin yerine getirilmiş sayılmasının vatan hizmeti ödevinin, temel askerlik eğitiminden geçirilmeden doğrudan satın alınması ve silahaltına alınmadan askerliğin yapılmış sayılması sonucunu doğuracağı ve bu durumun Anayasa’nın 2. maddesindeki sosyal devlet ve 10. maddesindeki yasa önünde eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığı, Anayasa’nın 72. maddesinde, askerlik hizmetinin hak ve ödev olarak düzenlendiği, belirli bir bedelin ödenmesi yanında temel askerlik eğitimi hakkından yararlandırılmak hakkını kullanmanın onur ve gururunun yaşanabilmesinin temel bir zorunluluk olduğu, aksi düzenlemenin vatan hizmetinin hak boyutuna aykırılık oluşturduğu, vatan hizmetinin ya Silahlı Kuvvetlerde ya da kamu kesiminde yerine getirilebileceği, temel askerlik eğitimine tabi tutulmadan askerlik hizmetinin yerine getirilemeyeceği belirtilerek, düzenlemelerin aynı zamanda Anayasa’nın 72. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

6252 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 1111 sayılı Kanun’un ek 1. maddesinde yapılan değişiklikle dövizle askerlik hizmet usulü ile askerlik hizmetini yerine getirecekler için mevcut olan temel askerlik eğitimine tabi tutulma şartı ortadan kaldırılmış, ayrıca 4. maddesiyle eklenen Geçici 46. maddeyle de bedelli askerlik usulü düzenlenmesine yer verilerek, 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dâhil) 30 yaşından gün almış yükümlülerin, istekleri halinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirebilecekleri düzenlenmiştir.

Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi ihlâl edilmiş olmaz.

Anayasa’nın “Vatan hizmeti” başlıklı 72. maddesinde; “Vatan hizmeti, her Türk’ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.” denilmektedir.

Anayasa’nın 72. maddesinde, vatan hizmetinin sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bir hak ve ödev olduğu kural altına alındıktan sonra bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilebileceği ya da yerine getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiş olup, vatan hizmetinin yalnızca silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilmesi bir zorunluluk olarak düzenlenmemiştir. Yasama organı, vatan hizmetinin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirilebileceği yönünde karar alabileceği gibi yerine getirilmiş sayılması yönünde de karar alabilecektir. Bu hususa ilişkin kanuni düzenleme yapma konusunda yasama organının takdir yetkisi bulunduğu açıktır.

Bu durumda, dövizle askerlik hizmet usulü için temel askerlik eğitimi yapma şartının kaldırılmasına ve bedelli askerlik hizmet usulü için temel askerlik eğitimi yapmaksızın askerlik hizmetinin yerine getirilmiş sayılmasına ilişkin iptal davasına konu kurallarda, Anayasa’nın 72. maddesine aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, 6252 sayılı Kanun’un iptal davasına konu edilen kuralları uyarınca dövizle askerlik ve bedelli askerlik hizmet usullerinden faydalanarak vatan hizmetini yerine getirmiş sayılacaklarla, temel askerlik eğitimini yapacakların hukuksal durumlarının farklı olması nedeniyle aynı konumda görülemeyeceklerinden bunlar arasında eşitlik karşılaştırmasının yapılamayacağı, kanun koyucunun yapılan düzenlemede aynı koşulları taşıyan herkese bu fırsatı tanıması nedeniyle sosyal hukuk devleti ilkesine de aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle iptal davasına konu kurallar Anayasa’nın 2., 10. ve 72. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ

30.11.2011 günlü, 6252 sayılı “Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un;

1- 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetlerine tabi tutulmaları’ ibaresi, …”  ve “… ve aynı fıkrada yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’  ibaresi…” ifadelerine ve bu ifadelerle sınırlı olmak üzere yürürlüğe ilişkin 5. maddesine,

2-  4. maddesiyle 21.6.1927 günlü, 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na eklenen Geçici 46. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “… temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın…” ibaresine,

yönelik iptal istemleri, 5.7.2012 günlü, E. 2012/15, K. 2012/105 sayılı kararla reddedildiğinden, bu madde ve ibarelere ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE, 5.7.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

VI- SONUÇ

30.11.2011 günlü, 6252 sayılı “Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un;

1- 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…birinci fıkrasında yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik hizmetlerine tabi tutulmaları’ ibaresi, …”  ve “… ve aynı fıkrada yer alan ‘ve 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmaları’  ibaresi…” ifadeleri ile bu ifadelerle sınırlı olmak üzere yürürlüğe ilişkin 5. maddesinin,

2-  4. maddesiyle 21.6.1927 günlü, 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na eklenen Geçici 46. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “… temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın…” ibaresinin,

Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, 5.7.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

Başkan

Haşim KILIÇ
 Başkanvekili

Serruh KALELİ
 Başkanvekili

Alparslan ALTAN
 

 

 

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU
 Üye

Mehmet ERTEN
 Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR
 

 

 

Üye

Recep KÖMÜRCÜ
 Üye

Burhan ÜSTÜN
 Üye

Hicabi DURSUN
 

 

 

Üye

Celal Mümtaz AKINCI
 Üye

Erdal TERCAN
 

 

 

Üye

Muammer TOPAL
 Üye

Zühtü ARSLAN