YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2018/15687

Karar Numarası: 2019/4769

Karar Tarihi: 19.03.2019

SATIŞ İLANI TEBLİGATININ USULSÜZLÜĞÜ NEDENİYLE İHALENİN FESHİ İSTEMİ - Satış İlanı Tebligatının Usulsüzlüğü Nedeniyle İhalenin Feshini İsteme Hakkının Sadece Kendisine Usulüne Uygun Tebligat Yapılmayan İlgilisine Ait Olduğu - İhalenin Feshini İsteyen Davacının, Kendisine ya da Vekiline Yapılan Tebligatın Usulsüz Olduğunu Da, Ayrıca ve Açıkça İleri Sürmesi Gerektiği - Ayrıca ve Açıkça İleri Sürülmediği Sürece, Bu Husus Kamu Düzeninden Olmadığından, Mahkemece Resen Fesih Nedeni Olarak İncelenemeyeceği

İHALE BEDELİNİN, EN AZ MUHAMMEN BEDEL KADAR OLMASI HALİNDE, İHALEDE ZARAR UNSURUNUN GERÇEKLEŞMEDİĞİNİN KABULÜ GEREKTİĞİ - İhale Konusu Taşınmazlardan Birinin İhale Bedelinin Muhammen Bedelden Fazla Olduğu - Bu Taşınmaz Yönünden Şikayetçilerin Süresinde Usulüne Uygun Kıymet Takdirine İtirazları da Bulunmadığı - Zarar Unsurunun Gerçekleşmediği - İhalenin Feshini İstemekte Hukuki Yararların Bulunmadığı

Özeti: Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Satış dosyasının incelenmesinde; ihale konusu taşınmazlardan birisinin muhammen bedelinin 18.300,00 TL, ihale bedelinin ise 25.600,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Anılan taşınmaz yönünden şikayetçilerin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazları da bulunmadığından ve dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmediğinden, ihalenin feshini istemekte hukuki yararları yoktur.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı E.Ö. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçiler borçlu İ.Ş. mirasçılarının ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, Ortaca İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30.11.2017 tarih ve 2017/121 E. - 2017/170 K. sayılı kararı ile istemin reddine ve şikayetçiler aleyhine para cezasına hükmedildiği, şikayetçiler tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2018 tarih ve 2018/415 E. - 2018/1904 K. sayılı kararı ile; muris İ.Ş'e yapılan kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetçilerin istinaf isteminin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak şikayetin kabulü ile davaya konu iki adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı alacaklı ve ihale alıcısı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.

Somut olayda, şikayetçilerin şikayet dilekçelerinde, diğer fesih nedenleri yanında, kıymet taktir raporunun tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, muris İ.Ş.'e çıkartılan kıymet taktir raporunun muhtara yapıldığını ve haber kağıdı yapıştırılmadığını, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, tebligatların usulüne uygun olmadığını ileri sürerek iki adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi isteminde bulundukları, ilk derece mahkemesince ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği, şikayetçilerin borçlu murise yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi'nce, adı geçen borçlu murise gönderilen kıymet taktir raporunun Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi ve satış ilanının tebligatının da Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Yönetmeliğin 30/1 maddeleri gereğince usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir.

Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez.

Şikayetçilerin 19.07.2017 tarihli şikayet dilekçelerinin incelenmesinde; borçlu muris İ.Ş.'e yapılan kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece kıymet taktir raporu ve satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğinin ileri sürüldüğü, muris İ.Ş.'e çıkartılan kıymet taktir raporunun muhtara yapıldığını ve haber kağıdı yapıştırılmadığı iddia edilmiş ise de, kıymet taktir raporunun Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca eşi D.Ş.'e tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edilmediği ve bu tebligatın usulüne uygun yapılmadığının şikayet dilekçesinde açıkça ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, yanılgılı değerlendirme ile muris İ.Ş.’e yapılan kıymet taktir ve satış ilam tebligatının usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek, taktir edilen kıymet de kesinleşmemiş olduğundan bahisle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

Öte yandan; İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.

Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.

Satış dosyasının incelenmesinde; ihale konusu taşınmazlardan, tapuda, Muğla İli, Dalaman İlçesi, 792 Parsel olarak kayıtlı olan taşınmazın muhammen bedelinin 18.300,00 TL, ihale bedelinin ise 25.600,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Anılan taşınmaz yönünden şikayetçilerin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazları da bulunmadığından ve dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmediğinden, ihalenin feshini istemekte hukuki yararları yoktur.

Bu durumda, bölge adliye mahkemesince yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusu hakkında, HMK'nun 353/l-b-2. maddesi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; Muğla İli, Ortaca İlçesi, 371 Parsel sayılı taşınmaz yönünden ihalenin feshi talebinin esastan reddi ile ihale bedelinin % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesine, Muğla İli, Dalaman İlçesi, 792 Parsel sayılı taşınmaz yönünden zarar unsuru bulunmadığından davanın reddine ve koşulları oluşmadığından para cezasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın tümden kabulü ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Alacaklının ve ihale alıcısı E.Ö.'in temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2018 tarih ve 2018/415 E. - 2018/1904 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

legalbank.net