Olaylar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başvurucu Sendikaya toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi vermiştir. Başvurucu Sendikanın beyanına göre Belediye Başkan Yardımcısı sendikalı işçilerden derhâl Sendikadan istifa etmelerini istemiş; aksi takdirde işyerlerinin ve görevlerinin değiştirileceğini, nihayetinde iş akitlerinin feshedileceğini bildirmiştir. İddiaya göre işçiler istifa etmeyince Sendikanın işyeri temsilcisinin iş akdi feshedilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda işyeri temsilcisinin işe iadesine karar verilmiştir. Kararda davacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği belirtilmiştir. Belediye tarafından iş akitleri feshedilen diğer iki işçinin işe iade davası da feshin sendikal nedenlere dayalı olarak yapıldığı gerekçesiyle kabul edilmiştir.

Başvurucu Sendika, Belediye Başkan Yardımcısı hakkında sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) şikâyette bulunmuştur. Kaymakamlık Başsavcılığa konuyla ilgili soruşturma izni vermemiştir. Bölge İdare Mahkemesinin söz konusu kararın iptali için yapılan itirazı reddetmesi üzerine başvurucu bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar

Başvurucu Sendika, işçilere sendikadan ayrılmaları için baskı yaptığı iddia edilen Belediye Başkan Yardımcısı hakkında soruşturma izni verilmemesi nedeniyle sendikal faaliyetlerinin ve o belediyede örgütlenmesinin engellendiğini belirterek sendika hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Somut olaydaki uyuşmazlık; başvurucu Sendikaya üye işçilerin sendika üyeliğinden ayrılmaları için Belediye Başkan Yardımcısı tarafından baskı yapıldığı, işçilerin görev yerlerinin değiştirildiği ya da iş akitlerinin feshedildiği iddialarıyla Başsavcılığa yapılan şikâyetin idarece soruşturma izni verilmemesi nedeniyle sonuçsuz kalmasına ilişkindir.

Kaymakamlık tarafından soruşturma izni verilmemesi kararında, Belediye tarafından yapılan iş ve işlemlerin sendikal hakların kullanılmasını engellemek olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi de aynı gerekçelerle başvurucu Sendikanın itirazını reddetmiştir.

Sendika hakkı, çalışanların özgürce sendika kurabilmesini, kendi özgür iradeleriyle herhangi bir kaygı taşımadan sendikaya üye olabilmesini ve sendikal faaliyette bulunabilmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda 6356 sayılı Kanun’un 25. maddesi işçilerin sendikal faaliyetlerine önemli güvenceler sağlamaktadır. Anılan madde kapsamında işçilerin sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılmaları veya farklı işleme tabi tutulmaları yasaklanmıştır. Anılan Kanun'un 78. maddesinde kanuna aykırı olarak üye kaydedenler, üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlayanlar yönünden idari para cezası yaptırımı öngörülmek suretiyle sendikal haklar koruma altına alınmıştır.

Somut olayda Başsavcılık, başvurucu Sendika ile Belediyenin Sendikaya üye işçilerinin şikâyeti üzerine soruşturma başlatmıştır. Belediye Başkan Yardımcısının bazı işçilerin e-devlet şifrelerini alarak onları sendika üyeliğinden çıkardığı, Sendikadan ayrılmayan bazı işçilerin görev yerlerini değiştirdiği yönünde ifadeler mevcuttur. Temsilcinin açtığı işe iade davası sonucunda sendikal nedenlerle iş akdinin feshedildiği tespit edildiği gibi diğer iki işçinin açtığı davalarda da aynı yönde tespitler yapılmıştır.

Tüm bu hususlar birlikte ele alındığında soruşturma izni verilmemesinin ve buna yönelik itirazın reddine ilişkin kararın sendika hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülüklere uygun davranıldığını gösterecek yeterli gerekçe içermediği değerlendirilmiştir. Bu hâliyle kamu makamlarının soruşturmayı yürütüş biçimlerinin sendika özgürlüğüne yönelik müdahaleler bakımından caydırıcılığı sağlayacak nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> Anayasa Mahkemesinin 30/9/2020 Tarihli ve 2016/14475 Başvuru Numaralı Kararı