Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 19/2/2019 tarihinde, Ö.T. (B. No: 2015/16029) başvurusunda Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu boşanma sürecinde olduğu eşi tarafından şiddet gördüğü gerekçesiyle Aile Mahkemesine başvurmuştur. Mahkeme, 24/6/2014 tarihli kararıyla başvurucu lehine beş ay süreyle koruma tedbiri uygulanmasına hükmetmiştir.

Başvurucunun boşanma sürecinde olduğu eşi tarafından 9/11/2014 tarihinde darbedilmesi üzerine kamu davası açılmıştır. Başvurucu Aile Mahkemesine başvurarak şiddet uygulayan eşi hakkında zorlama hapsi uygulanmasını talep etmiştir. Mahkemenin bu isteğini reddetmesi ve itirazının da kabul edilmemesi üzerine başvurucu bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar

Başvurucu, zorlama hapsi uygulanması talebinin reddi nedeniyle maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa'nın 17. maddesi herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını güvence altına almıştır.

Somut olayın koşulları çerçevesinde devletin sahip olduğu etkili bir hukuk sistemi kurma yönündeki pozitif yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, bunun yanında mevcut idari ve yasal mevzuat kapsamında somut olayın gerektirdiği ölçüde makul pratik tedbirler alınıp alınmadığı incelenmiştir.

Olayda başvurucunun koruma kararının geçerli olduğu beş aylık süre içinde eşi tarafından (9/11/2014) darp edildiği anlaşılmıştır. Başvurucunun bu şiddet olayını gerekçe göstererek zorlama hapsi talebinde bulunmasına rağmen bu talebi reddeden derece mahkemesinin kararında söz konusu darp olayına ilişkin hiçbir değerlendirme ve gerekçe ortaya konulmamıştır. Bu nedenle karardaki gerekçelerin başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bağlamında ilgili ve yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 13. maddesine göre hâkim tarafından verilen koruyucu tedbir kararlarının gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde şiddet uygulayana zorlama hapsi uygulanabilir. Zorlama hapsinin getiriliş amacı şiddet uygulayanın tedbir kararlarına aykırı şekilde hareket etmesinin önüne geçmek ve caydırıcılık sağlamaktır. Anayasa Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla başvurucu lehine beş ay süreyle verilmiş olan tedbir kararının sona ermiş olduğu dikkate alındığında ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.