T.C.
YARGITAY
16. CEZA DAİRESİ
E. 2019/2397
K. 2021/1977
T. 8.3.2021

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA ( Dosya Kapsamına Göre Örgütle Organik Bir Bağ Kurarak Hiyerarşisine Dahil Oldukları Yönünde Yeterli Delil Bulunmayan Sanıkların Samanyolu TV ve Zaman Gazetesine Yapılan Operasyon İle İlgili Basın Açıklamasına Katılmak ve Bank Asya'daki Hesapları Üzerinden Örgütün Talimatı Üzerine İşlem Yapmak Şeklindeki Eylemlerinin Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme Suçunu Oluşturduğu Gözetilmeden Delillerin Değerlendirilmesinde ve Suç Vasfında Hataya Düşülerek Hüküm Kurulmasının Bozmayı Gerektirdiği )

HTS KAYITLARI ( Örgüte Üye Olma - Sanığın Adına Kayıtlı Ancak Tüm Aşamalarda Kullandığını Kabul Etmediği ve Araştırma ve Tespit Tutanağına Göre de Kim Tarafından Kullanıldığı Tespit Edilemeyen Telefon Hattının Sanık Tarafından Kullanılıp Kullanılmadığının Teknik Olarak Tespiti İçin İlgili Hat İle Sanığın Adına Kayıtlı Olup Kullandığını Beyan Ettiği Telefon Hattının HTS Kayıtları Temin Edilerek Baz Bilgileri de Göz Önünde Bulundurulmak Suretiyle Bilirkişi Raporu Alınarak Karşılaştırılması Gereği )

EKSİK ARAŞTIRMA ( Örgüte Üye Olma - Sanığın Kullandığını Kabul Etmediği Ancak Sanık Adına Kayıtlı Telefon Hattı İle Sık Görüşme Yapan Kişilerin Kimliği Araştırılıp Tanık Olarak Beyanlarının Alınmasından Sonra İlgili Hattın Şüpheye Yer Vermeyecek Şekilde Sanık Tarafından Kullanılıp Kullanılmadığının Tespiti İle Dosyaya Gelen Kullanıcının Bylock İçeriklerinde Diğer Kullanıcıya Gönderilen Mesaj İçerikleri Değerlendirilerek Şahsın Sanık Hakkında Herhangi Bir Beyanı Olup Olmadığının Araştırılarak Varsa Getirtilip Duruşmada Sanık ve Müdafiine Okunması Gereği )

5237/m.220,314

ÖZET : 1-Dosya kapsamına göre örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil oldukları yönünde yeterli delil bulunmayan sanıkların, Samanyolu TV ve Zaman gazetesine yapılan operasyon ile ilgili basın açıklamasına katılmak ve Bank Asya'daki hesapları üzerinden örgütün talimatı üzerine işlem yapmak şeklindeki eylemlerinin, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında hataya düşülerek hüküm kurulması;

2-Sanığın adına kayıtlı ancak tüm aşamalarda kullandığını kabul etmediği ve araştırma ve tespit tutanağına göre de kim tarafından kullanıldığı tespit edilemeyen telefon hattının, sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının teknik olarak tespiti için ilgili hat ile sanığın adına kayıtlı olup kullandığını beyan ettiği telefon hattının HTS kayıtları temin edilerek baz bilgileri de göz önünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi raporu alınarak karşılaştırılması, ayrıca yine sanığın kullandığını kabul etmediği ancak sanık adına kayıtlı telefon hattı ile sık görüşme yapan kişilerin kimliği araştırılıp tanık olarak beyanlarının alınmasından sonra ilgili hattın şüpheye yer vermeyecek şekilde sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile Cumhuriyet Başşsavcılığının üst yazısı ile dosyaya gelen kullanıcının ByLock içeriklerinde diğer kullanıcıya gönderilen mesajda "Abi 2 tane isim istemiştik. Erkek çocuk için baba Ü. kardeş Yusuf" şeklindeki içerikte geçen Ü. isimli şahsın sanık olabileceğinin değerlendirilmiş olması karşısında şahsın sanık hakkında herhangi bir beyanı olup olmadığının araştırılarak varsa getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunması gerektiğinde tanık sıfatıyla dinlenmesinin sağlanması ile diğer deliller de değerlendirilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;

Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Sanık hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;

CMK'nın 286/2-a madde, fıkra ve bendi hükmü gereğince İlk Derece Mahkemelerince verilen "Beş yıl ve daha az hapis cezaları" kararlarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararları aleyhine temyiz yoluna başvurulamayıp, buna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi hükümleri kesin olduğundan, sanık müdafii tarafından bu karara karşı yapılan temyiz itirazlarının CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİ,

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Sanık ... müdafii temyiz dilekçesinde "müvekkiliin SEGBİS yöntemi ile savunmasının alınmasının" savunma hakkının kısıtladığını ileri sürmüşse de, incelenen dosya kapsamından sanık ve müdafiinin yargılamanın hiçbir aşamasında bu hususta itirazda bulunmadığının anlaşılması karşısında, hak ihlalinin söz konusu olamayacağı cihetle bu yöndeki itirazı sonuca etkili görülmemiştir.

I-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde;

Sanıklardan ...'ın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden karar verilmesi diğer delillerin atılı suçun sübutu açısından yeterli görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır.

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,

II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yapılan incelemede;

A-)Sanık ..., ... yönünden;

Ayrıntıları Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında açıklandığı üzere;

Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.

Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır(Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).

Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 Sayılı TCK'nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 Sayılı TCK'nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.

Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK'nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.

Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Dosya kapsamına göre örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil oldukları yönünde yeterli delil bulunmayan sanıkların, Samanyolu TV ve Zaman gazetesine yapılan operasyon ile ilgili basın açıklamasına katılmak ve Bank Asya'daki hesapları üzerinden örgütün talimatı üzerine işlem yapmak şeklindeki eylemlerinin, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması;

B-) Sanık ... yönünden;

Sanığın adına kayıtlı ancak tüm aşamalarda kullandığını kabul etmediği ve 24.06.2017 tarihli araştırma ve tespit tutanağına göre de kim tarafından kullanıldığı tespit edilemeyen 0505..... numaralı telefon hattının, sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının teknik olarak tespiti için ilgili hat ile sanığın adına kayıtlı olup kullandığını beyan ettiği telefon hattının HTS kayıtları temin edilerek baz bilgileri de göz önünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi raporu alınarak karşılaştırılması, ayrıca yine sanığın kullandığını kabul etmediği ancak sanık adına kayıtlı 0505 .... numaralı telefon hattı ile sık görüşme yapan kişilerin kimliği araştırılıp tanık olarak beyanlarının alınmasından sonra ilgili hattın şüpheye yer vermeyecek şekilde sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile 16.05.2018 tarihli Çorum Cumhuriyet Başşsavcılığının üst yazısı ile dosyaya gelen 254640 ID numaralı kullanıcı ...'in ByLock içeriklerinde 254640 ID numaralı kullanıcı tarafından 301 ID numaralı kullanıcıya gönderilen mesajda "Abi 2 tane isim istemiştik. Erkek çocuk için baba Ü. kardeş Yusuf" şeklindeki içerikte geçen Ü. isimli şahsın sanık ... olabileceğinin değerlendirilmiş olması karşısında ... isimli kişinin sanık hakkında herhangi bir beyanı olup olmadığının araştırılarak varsa getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunması gerektiğinde tanık sıfatıyla dinlenmesinin sağlanması ile diğer deliller de değerlendirilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması;

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 Sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 5271 Sayılı Kanun'un 304. maddesi uyarınca dosyanın Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr