Danıştay İkinci Daire Başkanlığından:

Esas No: 2015/1900 Karar No: 2015/6522

Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı/ANKARA

Davacı: Nurunisa S. adına Anadolu Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmetleri Sendikası

Vekili: Av. Ali Kurt

Davalı:
Esenler Kaymakamlığı - Esenler / İSTANBUL

İsteğin Özeti: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu'nun 14/05/2014 günlü, E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi:
Hamza Akkaya

Düşüncesi: Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu'nca verilen kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Başsavcısı: Mehmet Rıza Ünlüçay

Düşüncesi: Düzce İli, Yığılca İlçesi'nde 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken İstanbul İli, Esenler İlçesi Atatürk İlköğretim Okuluna kadrolu öğretmen olarak atanan davacı tarafından, bu atama nedeniyle alamadığı yolluğun ödenmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yolluğunun yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, işlemin iptaline ve hesaplanacak yolluğun idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İstanbul 6. İdare Mahkemesi Hakimliğinin 11/12/2013 tarih ve E:2013/1215, K:2013/2247 sayılı kararını; ilk atama suretiyle yapılan atamalarda yolluk verilemeyeceği gerekçesiyle bozan ve davayı reddeden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulunun 14/05/2014 tarih ve E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararının yürürlükteki hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek davacı vekili tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine konu incelendi:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5 l'inci maddesine göre, kanun yararına temyiz yoluna, ancak, "niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" kararlara karşı başvurma olanağı mevcuttur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "istihdam şekilleri" başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtildikten sonra, (A) bendinde, kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslanna göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini yerine getirmekle görevlendirilenlerin bu Kanun'un uygulanmasında memur sayıldıkları belirtilmiş, (B) bendinde, sözleşmeli personel, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığı'nca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri olarak tanımlanmış ve Milli Eğitim Bakanlığı'nda norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmenle kapatılamaması halinde öğretmenlerin sözleşme ile istihdam edilebileceği öngörülmüştür.

657 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin (B) bendi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personel, genel idare esaslarına göre yürütülen, asli ve sürekli bir hizmet görmemekte, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasınaihtiyaç gösteren "geçici" işlerde, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmaktadır.

Belirtilen bu hükümler çerçevesinde, sözleşmeli personel istihdamı yoluna gidilmiş, bu personel hakkında uygulanacak hükümler, 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile belirlenmiştir.

7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkinEsasların 2. maddesinde, sözleşmeli personelin, mevzuatına uygun olarak birinci maddede belirtilen kuruluşlarda sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu görevlileri olduğuna yer verilmiş; 4. maddesinde,personelin sözleşmelerinde belirtilen görev yeri dışında çalıştırılamayacağı, görev yeri dışında geçici olarak gönderilenlerin gündelik ve yol giderlerinin 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerinde saptanan süreyi ve 1 inci derece Devlet memurlarına ödenen harcırah miktarını aşmamak üzere sözleşmelerde belirtileceği; sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemeyeceği hükmü getirilmiştir. (06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 24.4.2007 tarih, 2007/12061 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 4. maddesinde yer alan; "Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez." ibaresi Danıştay İkinci Dairesi'nin 26/12/2013 günlü, E:2009/140, K:2013/12270 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.)

Temel ve asli fonksiyonları kamu hizmetini yürütmek olan kamu görevlileri, kamu hizmetinin iyi işlemesi için, ya kendi isteklerine dayalı olarak, ya da re'sen kanunlarda yer alan kurallar çerçevesinde, yetkili idari makamlarca bulundukları yerden başka bir yere atanabilmekte, bu atamaya bağlı olarak da yeni görev yerlerinde göreve başlayabilmek için bazı giderler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Yolluk ödemesi, kamu hizmetinin gerektirdiği durumlarda bu hizmet için görevlendirilen kişilerin katlanacakları giderleri karşılamak üzere yapılan parasal ödemeyi içeren bir idari işlem olup, atama işlemi sonucunda görev yeri değişen kamu görevlisinin karşı karşıya kaldığı külfetin kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanması nedeniyle, Kanun koyucu tarafından bu külfetin kamuca karşılanması amacıyla yasal düzenlemeler yapılmıştır.

Öte yandan, eğitim ve öğretim hizmetleri sunulurken bu hizmeti sunan sözleşmeli öğretmenlerin tabi olduğu sözleşmeli personel hakkında uygulanacak hükümleri içeren 29/03/2009 günlü, 27184 sayılı Resmi Gazete'te yayımlanan, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esasların 5. maddesi ile söz konusu Esaslara Ek 3. madde ile eklenen bu düzenlemede sözleşmeli personelin sayılan hallerde belirtilen özür gruplarına dayanan yer değiştirme taleplerinin kabul edilmesine ve böylece sözleşmeli öğretmenlerin de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kadrolu memurlara tanınan haklardan yararlandırılmalarına olanak tanındığı ve görev yeri değişikliği nedeniyle kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan külfetin kamuca karşılanması amacıyla sözleşmeli personele harcırah ödenmesi gerektiğide açıktır.

Yukarıda belirtilen hukuki düzenlemelere göre memurlar gibi kamu hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli olan sözleşmeli personelin, kamu görevlisi statüsünde oldukları, belirli koşullarda naklen atamaya tabi oldukları ve naklen atanmaları halinde de sürekli görev yolluğu almaya hak kazanacakları sonucuna varılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; Düzce İli, Yığılca İlçesi'nde 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken İstanbul İli, Esenler İlçesi Atatürk İlköğretim Okuluna kadrolu öğretmen olarak atanan davacı tarafından, bu atama nedeniyle alamadığı yolluğun ödenmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yolluğunun yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava, davacının atamasının açıktan ilk atama niteliğinde olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ise de; davacının sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmaya başlamasıyla kamu görevlisi statüsüne girdiği, aynı kurum içinde sözleşmeli personel statüsünden görev yeri değişerek kadrolu statüye geçmesi ile ilk atanan kişi kapsamında olmayıp, naklen atanan kişi kapsamında olduğu açık olduğundan, dava konusu işlemin iptali gerekirken, davanın reddedilmesinde hukuki isabet görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulunun, yürürlükteki hukuka aykırı sonuçlar ifade ettiği açık bulunan 14/05/2014 günlü ve E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5 l'inci maddesi uyarınca, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince gereği düşünüldü:

Dava; Düzce İli, Yığılca İlçesi, Anadolu Kalkınma Vakfı Gökçeağaç İlköğretim Okulu'nda 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli statüde İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta iken, İstanbul İli, Esenler İlçesi, Atatürk İlköğretim Okulu'na kadrolu öğretmen olarak atanan davacının, bu atama nedeniyle alamadığı yolluğun ödenmesi isteğiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yolluğunun yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İstanbul 6. İdare Mahkemesi Hakimi tarafından verilen 11/12/2013 günlü, E:2013/1215, K:2013/2247 sayılı kararla; sözleşmeli statüde öğretmen olarak görev yapmakta iken yine öğretmen olarak memur kadrosuna atanan ve dolayısıyla da yaptığı görevde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece tabi olduğu personel rejimi değişen davacının, tarafına sürekli görev yolluğu ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun, 6245 sayılı Kanun'un 9/1-(b) maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, kamu hizmetinin yürütülmesi noktasındaki sorumluluk bakımından aralarında farklılık olmayan memur ve sözleşmeli statülü kamu görevlileri arasında hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracak şekilde 6245 sayılı Kanun'un 9/1-(a) maddesi kapsamında değerlendirme yapılıp davacının ilk defa memuriyet kadrosuna atandığından ve bu durumda olan memurlara yolluk ödenmeyeceğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ve hesaplanacak yolluğun idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiş; bu karara yapılan itiraz neticesinde, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu'nun 14/05/2014 günlü, E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararıyla; davacının, sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken kadrolu öğretmenliğe atanması ile statüsünün değiştiği ve gerçekleşen atama işleminin naklen atama değil açıktan ilk atama olduğu, buna göre Harcırah Kanunu'nda ilk atamalarda memura harcırah verileceğine ilişkin bir hükmün yer almaması nedeniyle, kadrolu olarak ilk atama suretiyle İstanbul İli, Esenler İlçesi, Atatürk İlköğretim Okulu'na atanan davacıya harcırah verilmemesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle anılan kararın bozulmasına, davanın reddine hükmedilmiş; davacının karar düzeltme istemi de aynı Mahkeme'nin 10/12/2014 günlü, E:2014/24032, K:2014/26040 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Temyiz" başlıklı 51. maddesinde, "(1) İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.

(2)Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.

(3)Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.'' hükmü yer yer almaktadır.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu'nun 14/05/2014 günlü, E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı, "yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" sözkonusu kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun "Tarifler" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, personel kanunlarına göre aylık alan kimselerin memur olduğu belirtilmiş olup, diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "istihdam şekilleri" başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtildikten sonra, (A) bendinde, kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini yerine getirmekle görevlendirilenlerin bu Kanun'un uygulanmasında memur sayıldıkları belirtilmiş, (B) bendinde, sözleşmeli personel, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşü üzerine Maliye Bakanlığı'nca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri olarak tanımlanmış ve Milli Eğitim Bakanlığı'nda norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmenle kapatılamaması halinde öğretmenlerin sözleşme ile istihdam edilebileceği öngörülmüştür.

657 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin (B) bendi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personel, genel idare esaslarına göre yürütülen, asli ve sürekli bir hizmet görmemekte, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren "geçici" işlerde, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmaktadır.

Belirtilen bu hükümler çerçevesinde, sözleşmeli personel istihdamı yoluna gidilmiş, bu personel hakkında uygulanacak hükümler, 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile belirlenmiştir.

7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 2. maddesinde, sözleşmeli personelin, mevzuatına uygun olarak birinci maddede belirtilen kuruluşlarda sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu görevlileri olduğuna yer verilmiş; 4. maddesinde, personelin sözleşmelerinde belirtilen görev yeri dışında çalıştırılamayacağı, görev yeri dışında geçici olarak gönderilenlerin gündelik ve yol giderlerinin 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerinde saptanan süreyi ve 1. derece Devlet memurlarına ödenen harcırah miktarını aşmamak üzere sözleşmelerde belirtileceği; sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemeyeceği hükmü getirilmiştir. 06/06/1978 günlü, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 24/04/2007 günlü, 2007/12061 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 4. maddesinde yer alan, "Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez." hükmü, Danıştay İkinci Dairesi'nin 26/12/2013 günlü, E:2009/140, K:2013/12270 sayılı kararıyla; temel ve asli fonksiyonları kamu hizmetini yürütmek olan kamu görevlileri, kamu hizmetinin iyi işlemesi için, ya kendi isteklerine dayalı olarak ya da re'sen kanunlarda yer alan kurallar çerçevesinde, yetkili idari makamlarca bulundukları yerden başka bir yere atanabilmekte, bu atamaya bağlı olarak da yeni görev yerlerinde göreve başlayabilmek için bazı giderler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Yolluk ödemesi, kamu hizmetinin gerektirdiği durumlarda bu hizmet için görevlendirilen kişilerin katlanacakları giderleri karşılamak üzere yapılan parasal ödemeyi içeren bir idari işlem olup, atama işlemi sonucunda görev yeri değişen kamu görevlisinin karşı karşıya kaldığı külfetin kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanması nedeniyle, Kanun koyucu tarafından bu külfetin kamuca karşılanması amacıyla yasal düzenlemeler yapıldığı, 29/03/2009 günlü, 27184 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar'ın 5. maddesi ile söz konusu Esaslar'a Ek 3. madde eklenerek, sözleşmeli personelin belirli şartları taşıması koşuluyla naklen atanmalarına yönelik düzenleme getirildiğine göre, görev yeri değişikliği nedeniyle kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan külfetin kamuca karşılanması amacıyla sözleşmeli personele harcırah ödenmesi gerektiğinden, anılan ibare(ler)de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal edilmiştir.

Buna göre; 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi uyarınca kamu personeli olarak istihdam edilen ve kamu hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli olan sözleşmeli personelin, 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında memur sayıldıkları, belirli koşullarda naklen atamaya tabi oldukları ve naklen atanmaları halinde de sürekli görev yolluğu almaya hak kazanacakları sonucuna varılmıştır.

Öte yandan; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 9/a maddesinde, "İlk defa bir memuriyete tayin olunanlara tayinleri sırasında mütemekkin oldukları mahalden"; 10. maddesinin 1. bendinde de, "yurt içinde veya dışında daimi bir vazifeye yeniden veya naklen tayin olunanlarla yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurt içinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahallerine kadar" harcırahın verileceği hükümleri yer almakta iken, 12/08/2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4969 sayılı Kanun'un 1/a maddesi ile 6245 sayılı Kanun'un ilk defa bir memuriyete atananlara daimi vazife harcırahı (sürekli görev yolluğu) ödeneceğine ilişkin 9/a maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu değişiklikle, 6245 sayılı Kanun'un 9. ve 10. maddelerinin sadece naklen atamaya ilişkin hükümleri uygulamada kalmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 9/a maddesi uyarınca ilk defa devlet memurluğuna atananlara harcırah verilirken, bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması, 10/1. maddesinin yeniden düzenlenmesi ve bu maddede memurluğa ilk defa yapılacak atamalarda memurlara harcırah verileceğine ilişkin bir hükmün yer almaması nedeniyle idarelerce ilgililere harcırah ödemesi yapılmamıştır. Bununla ilgili bir davada Gaziantep 1. İdare Mahkemesi'nce, naklen atanan devlet memurları ile ilk defa devlet memuru olarak atananlar arasında Anayasanın 10. maddesinde ifade edilen eşitlik ilkesinin ve 2. maddesinde yer alan sosyal hukuk devleti ilkesinin zedelendiği, zira aynı koşullar altında bulunan kamu görevlileri arasında farklılık yaratılmasının eşitliğe ve sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu kanaatine varılarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 10/1. maddesinin Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı iddialarıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne itiraz edilmiştir. Anayasa Mahkemesi ise, 20/03/2008 günlü, E:2006/44, K:2008/81 sayılı kararı ile; ilk defa devlet memurluğuna atanan kişinin, görevine başlayıncaya kadar memur ya da kamu görevlisi sayılmadığı, görevine başladığı tarihten itibaren kamu görevlisi sıfatım kazandığı, bu süreye ilişkin olarak kendisine aylık ödenmediği, tedavi yardımı hizmetleri ile memurlara ve diğer kamu görevlilerine sağlanan bir takım haklardan yararlandınlmadığı, oysa naklen atanan kamu görevlilerinin, naklen atama işleminin yapıldığı tarihten önce kamu görevlisi olduğu, belirli bir statü hukuku içerisinde kendilerine yüklenilen kamu görevini yerine getirdikleri, bu durumda, ilk defa devlet memurluğuna atananlar ile halen devlet memuru olup da naklen ataması yapılanların aynı hukuksal konumda bulunmadıkları gerekçesiyle itirazın reddine hükmedilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, Düzce İli, Yığılca İlçesi, Anadolu Kalkınma Vakfı Gökçeağaç İlköğretim Okulu'nda 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli statüde İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta iken, İstanbul İli, Esenler İlçesi, Atatürk İlköğretim Okulu'na kadrolu öğretmen olarak atandığı, bu atama nedeniyle alamadığı yolluğun ödenmesi isteğiyle davalı idareye başvurduğu, başvurusunun reddi üzerine bu işlemin iptali ile yolluğunun yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı ve davanın, davacının atamasının 'açıktan ilk atama' niteliğinde olduğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümü bakımından, dava konusu olaydaki atama işleminin ilgili mevzuat çerçevesinde nitelendirilmesi önem taşımaktadır.

Mevzuatımızda açıktan atama, "yer değiştirme" kavramı içinde yer alan atama biçimleri dışında düzenlenmiş olup, bir koşul işlem niteliği taşımaktadır. Nesnel hukuktan doğan bir güç ve yetkinin kullanılması sonucu kişi, atama işlemiyle, hak ve yükümlülükleri, yetki ve sorumlulukları kural işlemlerle önceden belirlenmiş bir statüye sokulmaktadır. Yer değiştirme işlemlerinde ise, görev yerinin ya da kurumun değiştirilmesi söz konusu olmaktadır.

Yukarıda yer verilen düzenlemeler ve yargı kararları ışığında bir değerlendirme yapıldığında; davacının sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmaya başlamasıyla kamu görevlisi statüsüne girmiş olduğu, diğer bir deyişle ilk defa devlet memurluğuna atanan kişi konumunda bulunmadığı, aynı kurum içinde sözleşmeli personel statüsünden görev yeri değişerek ve arada herhangi bir kesinti olmaksızın KPSS puanına göre kadrolu statüye geçmesine ilişkin atama işleminin ise içerik itibariyle naklen atama niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bu durumda; naklen atama işleminden dolayı, 6245 sayılı Kanun uyarınca davacıya yolluk ödenmesi gerektiğinden, söz konusu atamadan doğan yolluğun ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönünde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu'nca verilen 14/05/2014 günlü, E:2014/7786, K:2014/9947 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına, kararın birer suretinin Danıştay Başsavcılığına, Milli Eğitim Bakanlığı'na, Esenler Kaymakamlığına ve davacıya gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 16/06/2015 tarihinde, oyçokluğuyla karar verildi.