T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/6559
K. 2020/11574
T. 13.10.2020

TAZMİNAT DAVASI ( Önceki Karar İçin Bozma Nedeni Olan Davalının İşçilik Alacaklarına Karşılık Olarak Söz Konusu Parayı İşverenden Tazminat Olarak Aldığına Yönelik Beyanı Nedeniyle Davalının Bu Miktar Alacağının Bulunup Bulunmadığına Yönelik Herhangi Bir Araştırma Yapılmadığının Anlaşıldığı - Bozma Gerekleri Tümüyle Yerine Getirilerek Sonuca Gidilmesi Gerektiği Gözetilmeden Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

İŞÇİNİN ALACAKLARINA KARŞILIK İŞYERİNDEN PARA ALMASI ( İşverenden İbraname Alınması Mutad Bir Uygulama Olmadığından Belirtilen Yıl İtibariyle Ciddi Bir Paranın Fesihten Önce Tazminat Olarak Ödenmesinin de Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu - İşverenin Açığa Atılan İmzanın Davalı İşçi Tarafından Kötüye Kullanıldığına Dair İddiası ve Diğer Deliller Değerlendirilerek Belge Asılları Gönderilmek Suretiyle Adli Tıp Kurumundan Rapor Aldırılarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği )

BOZMA GEREKLERİNİN YERİNE GETİRİLMEMESİ ( Vermiş Olduğu Bir Hüküm Yargıtay Tarafından Bozulan ve Yargıtayın Bu Bozma Kararına Gerek İradi ve Gerekse Kanuni Şekilde Uymuş Olan Yerel Mahkemenin Bozma Kararı Doğrultusunda İnceleme Yapmak ve Hüküm Kurmak Zorunda Olduğu - Bozma İlamına Uyulduğunda Bozma Kararı Lehine Olan Taraf İçin Usuli Kazanılmış Hak Oluşturduğundan Mahkemece Bozma Gereklerinin Yerine Getirilerek Karar Verilmesinin Zorunlu Olduğu )

6100/m.266,373

ÖZET : Dava, tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece belge asılları bulunamadığından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılamamıştır. Ancak diğer bozma nedeni olan davalının işçilik alacaklarına karşılık olarak söz konusu parayı işverenden tazminat olarak aldığına yönelik beyanı nedeniyle davalının bu miktar alacağının bulunup bulunmadığına yönelik herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. İşverenden ibraname alınması da mutad bir uygulama olmadığından belirtilen yıl itibariyle ciddi bir paranın fesihten önce tazminat olarak ödenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu olayda işverenin açığa atılan imzanın davalı işçi tarafından kötüye kullanıldığına dair iddiası ve diğer tüm deliller bir arada değerlendirilerek ayrıca belge asıllarının Mahkemece tutulan tutanakta Mahkeme kasanın alt tarafında bulunan gözde sıkışık olarak bulunduğunun da bildirildiği anlaşılmakla bozma gerekleri tümüyle yerine getirilerek sonuca gidilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Davacılar ile davalı arasındaki dava hakkında Alanya 1. İş Mahkemesince verilen 20/12/2019 tarih, 2016/75 Esas ve 2019/1233 Karar sayılı kararı hakkında davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 22/06/2020 tarih, 2020/1357 Esas ve 2020/6088 Karar sayılı ilamı ile hükmün ONANMASINA karar verilmiş, davacılar vekili tarafından kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunulmuştur.

Davacılar vekilinin maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.02.1988 gün ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 04.02.1959 gün ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 Esas, 1960/9 Sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.

Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin “ONAMA” ilamının maddi hataya dayandığı anlaşıldığından tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı İsteminin Özeti:

Davacılar vekili, davalının işyerinde muhasebe ve banka işleri gibi işleri yaptığını, güven ilişkisi geliştiğinden işletmenin idaresiyle ilgili her türlü yetkinin kendisine verildiğini, işletmenin tüm hesaplarının idaresinin de kendisinde olduğunu 20-21.11.2010 günlerinde işe gelmemesi üzerine işletmenin kasa defterinin incelenmesi sonucunda 14.11.2010 tarihinde kasa defterine tazminat adıyla kayıt düşerek 55.000.00 TL'nın davacı ...'in banka hesabından sahte belge ile 15.11.2010 tarihinde çekildiğini, yine kasa defterine 18.11.2010 tarihinde tazminat olarak not düşülerek 52.250.00 TL'yı da kasadan alıp gittiğini, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirterek toplam 107.250.00 TL'nın ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının 2005 yılından itibaren işyerinde çalıştığını, hakkını alamaması nedeniyle işyerinden ayrılmak istediğini işverene söylediğini, dava açılmaması yönünde uzlaşılarak 107.500.00 TL'yı işçilik alacağı olarak aldığını, kasa defterine işlediğini, 55.000.00 TL'nın davacı ...'in talimatıyla bankadan çekildiğini, 20-22.11.2010 tarihinde işe gitmediğini, 21.10.2010 tarihinde toparlanmak için son olarak işe gittiğini, almış olduğu meblağı davacılarla uzlaşarak aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair kurulan hüküm Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 10/12/2015 tarih, 2015/41405 Esas ve 2015/25022 Karar sayılı ilamı ile "Dosya kapsamına göre; davalı işçi hakkında davacı işverence yapılan şikayet üzerine Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bu davada davanın reddine gerekçe olarak gösterilen davacı ... imzasını taşıyan 'İBRANAMEDİR' başlıklı belge ile Türkiye İş Bankası Alanya Şubesine hitaben yazılan ve davacı imzası taşıdığı iddia edilen ödeme talimatına dair belge üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda her iki belge içinde '... tahrifen oluşturulmuş olabileceği ...' şeklinde kanaat bildirilmiş olduğu görülmüştür. Bu hal belgelerin sıhhati hakkında şüphe yaratmaktadır. Bu nedenle öncelikle davalı hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyası ve yukarıda anılan belge asılları getirtilmeli, davacı taraf söz konusu ödenmenin işçilik alacaklarına ilişkin olduğunu beyan etmekle, Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı isticvap edilerek bu hususta açıklayıcı beyanı alınmalı, işyeri belgeleri de incelenerek davacının uyuşmazlığa konu tutarda işçilik alacağına hak kazanıp kazanamayacağı araştırılmalı, yine gerekli görülmesi halinde belgeler üzerinde Adli Tıp Kurumu aracılığı ile inceleme yaptırılmalıdır. Mevcut haliyle sıhhati hakkında şüphe bulunan belgelere itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi hatalıdır." gerekçeleri ile bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar veren Mahkemece imza incelemesine konu evrak asıllarının araştırmalara rağmen dosya içerisinde ve mahkeme kasasında bulunamadığı, dosyada mevcut tanık beyanları, Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/323 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyası, Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/75 Esas sayılı dosyası, tüm bilgi ve belgeler, banka kayıtları ile dosya kapsamından ibraname başlıklı belge altındaki yazı ve imzanın davacıya ait olduğuna dair bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Yukarıda belirtildiği üzere, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 10/12/2015 tarih, 2015/41405 Esas ve 2015/25022 Karar sayılı ilamı ile hüküm araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.

Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozma ilamına uyulduğunda, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, Mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilerek karar verilmesi zorunludur.

Davada, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.

Mahkemece belge asılları bulunamadığından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılamamıştır. Ancak diğer bozma nedeni olan davalının işçilik alacaklarına karşılık olarak bu parayı işverenden tazminat olarak aldığına yönelik beyanı nedeniyle davalının bu miktar alacağının bulunup bulunmadığına yönelik herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Ayrıca işverenden ibraname alınması da mutad bir uygulama olmadığından 2010 yılı itibariyle ciddi bir paranın fesihten önce tazminat olarak ödenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu olayda işverenin açığa atılan imzanın davalı işçi tarafından kötüye kullanıldığına dair iddiası ve diğer tüm deliller bir arada değerlendirilerek ayrıca belge asıllarının Mahkemece tutulan 22.01.2020 tarihli tutanakta Mahkeme kasanın alt tarafında bulunan gözde sıkışık olarak bulunduğunun da bildirildiği anlaşılmakla bozma gerekleri tümüyle yerine getirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr