T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/12465
K. 2017/2439
T. 2.3.2017

• TEDBİR NAFAKASI İSTEMİ
( Tarafların Bir Süre Gayri Resmi Nikâhla Birlikte Yaşadıkları Daha Sonra Ayrıldıklarının Anlaşıldığı - TMK'nın 197 vd. Maddesinde Öngörülen Tedbir Nafakasının Resmi Nikâhlı Eş Yönünden Kabul Edilen Müessese Olduğu/Gayri Resmi Eş Yönünden Nafaka Talebinin Tümden Reddi Gerektiği )

• GAYRİ RESMİ NİKÂH ( Tedbir Nafakasının Resmi Nikâhlı Eş Yönünden Kabul Edilen Müessese Olduğu - Davacının Davalının Gayri Resmi Nikâhlı Eşi Olduğunun Anlaşıldığı/Nafaka Talebinin Tümden Reddi Gerekirken Mahkemece Davacı ve Davalının 10 Yıl Resmi Nikâh Olmaksızın Karı Koca Hayatı Yaşadıkları ve Davalının Daha Sonra Başka Bir Kadınla Yaşadığından Bahisle Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )
4721/m.195, 197

ÖZET :
Dava, tedbir nafakası istemine ilişkindir.

Tarafların bir süre gayri resmi nikâhla birlikte yaşadıkları daha sonra ayrıldıkları anlaşılmaktadır. TMK'nın 197 vd. maddesinde öngörülen tedbir nafakası resmi nikâhlı eş yönünden kabul edilen müesseseler olup, davacının davalının gayri resmi nikâhlı eşi olduğu anlaşılmakla; gayri resmi eş yönünden nafaka talebinin tümden reddi gerekirken; mahkemece, davacı ve davalının 10 yıl resmi nikâh olmaksızın karı koca hayatı yaşadıkları ve davalının daha sonra başka bir kadınla yaşadığından bahisle, davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ile resmi nikâhlı 15 yıldır evli olduklarını, davalının kendisini darp ettiğini, davalıya ait ceza davalarının bulunduğunu, davalının şu anda başka bir kadınla yaşadığını, kendisinin ve evin ihtiyaçlarını temin etmediğini, bu sebeplerle aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, duruşmadaki beyanında; yaklaşık bir yıldır davacıdan ayrı Zeynep isimli bir kadınla yaşadığını, davacı ile aralarında resmi nikâh olmadığını, 2004-2014 yılına kadar davacı ile karı-koca hayatı yaşadıklarını, nafakayı ödeyecek durumda olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, tarafların 10 yıl resmi nikâh olmaksızın karı koca hayatı yaşadıkları ve davalının daha sonra başka bir kadınla yaşadığı göz önünde bulundurularak; dava tarihinden itibaren, aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Dava, tedbir nafakası istemine ilişkindir.

TMK'nun 195. maddesinde; "Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine dair önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler... Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır." Aynı yasanın, 197.maddesinde de; "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine dair önlemleri alır..." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Dosya kapsamına göre, tarafların bir süre gayri resmi nikâhla birlikte yaşadıkları daha sonra ayrıldıkları anlaşılmaktadır. TMK'nın 197 vd. maddesinde öngörülen tedbir nafakası resmi nikâhlı eş yönünden kabul edilen müesseseler olup, davacının davalının gayri resmi nikâhlı eşi olduğu anlaşılmakla; gayri resmi eş yönünden nafaka talebinin tümden reddi gerekirken; mahkemece, davacı ve davalının 10 yıl resmi nikâh olmaksızın karı koca hayatı yaşadıkları ve davalının daha sonra başka bir kadınla yaşadığından bahisle, davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı.com.tr