T.C.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/5415
K. 2019/15171
T. 4.7.2019

* İŞÇİLİK ALACAKLARININ TAHSİLİ İSTEMİ ( Davacı Vekillerinin Duruşmaya Gelemeyecek ve Mazeretlerini de Bildiremeyecek Durumda Olmaları Nedeniyle Davacı Tarafın Usulüne Uygun Olarak Duruşmaya Davet Edildiğinden Söz Edilemeyeceği - Eksik İnceleme ile Tutuklu Bulunan Avukatlar Duruşmaya Gelmediğinden İşlemden Kaldırılan Dosyanın 3 Aylık Sürede Yenilenmemesi Sebebiyle Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olup Bozmayı Gerektirdiği )

* TUTUKLU AVUKATIN DOSYAYI TAKİP EDEMEMESİ ( Baronun Görevlendirdiği Diğer Avukatın UYAP Ortamında Davacı Vekili Olarak Dosyaya Eklenmediği ve Geçici Görevlendirilen Avukat Tarafından Dosyada Herhangi Bir İşlem Yapılmadığının Görüldüğü - Görevlendirilen Avukatın Somut Dosya Bakımından Bilgilendirilip Bilgilendirilmediği Mahkemeye Bildirim Yapılıp Yapılmadığı Hususları Araştırılarak Sonuca Göre Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

* EKSİK İNCELEME ( Davacı Vekillerinin Belirtilen Tarihlerde Tutuklu Olduklarının Sabit Olduğu ve Duruşmaya Gelemeyecek Mazeretlerini Bildiremeyecek Durumda Olmaları Karşısında Davacı Tarafın Usulüne Uygun Olarak Duruşmaya Davet Edildiğinden Söz Edilemeyeceği - Geçici Görevlendirilen Avukatın Usulüne Uygun Görevlendirmesi Varsa Duruşma Gününün Tebliğ Edilip Edilmediğinin Belirlenmesi Gerektiği/Tutuklu Avukatların Duruşmaya Gelmemesi Sebebiyle İşlemden Kaldırılan Dosya Yenilenmediğinden Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

* DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Dosyası İşlemden Kaldırılmış Olan Davanın İşlemden Kaldırıldığı Tarihten Başlayarak Üç Ay İçinde Taraflardan Birinin Dilekçeyle Başvurusu Üzerine Yenilenebileceği - İşlemden Kaldırıldığı Tarihten Başlayarak Üç Ay İçinde Yenilenmeyen Davaların Sürenin Dolduğu Gün İtibarıyla Açılmamış Sayılacağı ve Mahkemece Kendiliğinden Karar Verilerek Kaydın Kapatılacağı )

2709/m.36

1136/m.42

6100/m.27,150

AİHS/m.6

ÖZET : Dava, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğinden bahisle, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınması istemine ilişkindir.

Davacı vekilinin belirtilen tarihler arasında tutuklu olduğu, yetki belgesi ile davayı takip eden avukatların da belirtilen tarihlerde tutuklu oldukları sabit olup;

Davacı vekillerinin duruşmaya gelemeyecek ve mazeretlerini de bildiremeyecek durumda olmaları karşısında davacı tarafın usulüne uygun olarak duruşmaya davet edildiğinden söz edilemeyecek olup, dosyanın işlemden kaldırılması isabetli olmamış;

Baro'nun görevlendirdiği diğer avukatın UYAP ortamında davacı vekili olarak dosyaya eklenmediği ve geçici görevlendirilen avukat tarafından dosyada herhangi bir işlem de yapılmadığı görüldüğünden, Baro tarafından görevlendirilen avukatın somut dosya bakımından bilgilendirilip bilgilendirilmediği, Baro tarafından Mahkemeye bildirilip bildirilmediği hususları da araştırılarak, geçici görevlendirilen avukatın usulüne uygun görevlendirmesi var ise anılan avukata duruşma gününün tebliğ edilip edilmediği de belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden; eksik inceleme ile tutuklu bulunan avukatların duruşmaya gelmemesi sebebi ile işlemden kaldırılan dosyanın 3 aylık sürede yenilenmemesi sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, 18.11.2002 tarihinden 03.07.2006 tarihine kadar davalı bünyesinde kapıcı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, müvekkili ile davacı arasında sadece komşuluk ilişkisinin hasıl olduğunu, iddia edildiği gibi bir iş sözleşmesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, davanın işlemden kaldırıldığı 01.11.2017 tarihinden itibaren r üç aydan fazla süre geçmiş olmasına rağmen dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İstinaf başvurusu :

İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye mahkemesince, davacı vekili Av. ... tutuklandıktan sonra duruşmaya katılan yetki belgeli avukatlar Av. ... veya ...'in önceki celselerde olduğu gibi 01.11.2017 tarihli celseye katılabilecekken ya da mazeretlerinin olması durumunda mazeretlerini bildirebilecekken, duruşmaya katılmamış ve herhangi bir mazeret de bildirmemiş olduklarından ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz başvurusu :

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

6100 Sayılı Kanun 'un 150/4. maddesi gereğince, dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçeyle başvurusu üzerine yenilenebilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.

6100 Sayılı Kanun'un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa'nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 Sayılı Kanun'un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Tarafın mazeretini duruşmadan önce veya duruşma sırasında ulaştırma olanağının bulunmadığı hallerde de duruşmaya katılmamanın geçerli bir özre dayalı olup olmadığının (Medeni Usul Hukuku, ..., ..., ..., ....,... Levha Yayınevi, 15. Bası, 2. Cilt, s.1469) incelenip, gözetilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 42. maddesinde ise, "Bir avukatın ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle, işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendirir ve dosyaları kendisine devir ve teslim eder . (Ek cümle: 02/05/2001 - 4667/28. md.) Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildirir. Bu hükümler avukatlık ortaklığı hakkında da kıyasen uygulanır.

Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince 01.11.2017 tarihli duruşmaya davacı veya vekili katılmadığı için dosyanın işlemden kaldırıldığı ve işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 aylık sürede yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilince istinaf ve temyiz aşamasında sunulan belgelere göre; davacı vekili Av. ... 'in 23.08.2016-16.02.2018 tarihleri arasında tutuklu olduğu, yetki belgesi ile davayı takip eden avukatlardan ...'nin 22.06.2017 tarihinde tutuklandığı ve 30.10.2017 tarihinde tutukluluk halinin devamına karar verildiği, diğer yetki belgeli avukat ...'in de 02.06.2017- 05.07.2018 tarihleri arasında tutuklu olduğu sabittir. Ayrıca dosya içerisinde İzmir Barosunun 06.07.2017 tarihinde Av. ...', asıl avukat ...'in tutuklanması sebebi ile 1136 Sayılı Kanun'un 42. maddesi gereğince görevlendirdiğine dair yazısı ile 28.05.2018 tarihinde avukatın serbest kalması sebebi ile Av. ...'un görevinin sona erdiğini Adalet Komisyonuna bildirdiğine dair yazıları da bulunmaktadır. Davacı vekillerinin 01.11.2017 tarihli duruşmaya gelemeyecek ve mazeretlerini de bildiremeyecek durumda olmaları karşısında davacı tarafın usulüne uygun olarak duruşmaya davet edildiğinden söz edilemez. Bu durumda, yazılı gerekçe ile dosyanın işlemden kaldırılması isabetli olmamıştır. Ancak ... Barosu'nun yazısı gereğince görevlendirilen avukatın UYAP ortamında davacı vekili olarak dosyaya eklenmediği ve geçici görevlendirilen avukat tarafından dosyada herhangi bir işlem de yapılmadığı görülmektedir. Belirtilen sebeple, ... Barosunca görevlendirilen avukatın somut dosya bakımından bilgilendirilip bilgilendirilmediği, Baro tarafından Mahkemeye bildirilip bildirilmediği hususları da araştırılarak, geçici görevlendirilen avukatın usulüne uygun görevlendirmesi var ise anılan avukata 01.11.2017 tarihli duruşma gününün tebliğ edilip edilmediği de belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile tutuklu bulunan avukatların duruşmaya gelmemesi sebebi ile işlemden kaldırılan dosyanın 3 aylık sürede yenilenmemesi sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr